Kayseri'nin Merkez Melikgazi ilçesinde bir güvenlik görevlisi olarak çalışan Sami Yılmaz 2 Ağustos tarihinde öldürüldü.

Olayın ardından Cinayet Büro Amirliği ekipleri, şüphelinin yakalanması için özel ekip kurdu ve ekipler, 950 saatlik güvenlik ve MOBESE kameralarının görüntülerini izledi. Sonrasında şüpheli olarak hurda toplayarak geçimini sağlayan Hamdi Kayapınar gözaltına alındı.

Hamdi Kayapınar mahkemedeki ifadesinde cinayeti işleme nedenini anlattı:

“Güvenlik görevlisinin belindeki silahı beğendim. 3 gün plan yaptım sonra da adamı öldürdüm”

Diyeceksiniz ki ne var bunda… Her gün benzer haberler okuyoruz.

Evet, maalesef haklısınız ama bu haber diğerlerinden biraz farklı.

Kayapınar tam bir suç makinası… 1994 yılında henüz 14 yaşındayken kendisinden bir yaş küçük kardeşini iple boğarak öldürüp cezaevine girmiş. 4 yıl cezaevinde kaldıktan sonra Şartlı Salıverme Yasası'ndan yararlanarak tahliye olmuş.

Cezaevinden çıktıktan sonra 3 yıl içinde 6 kişiyi daha öldürmüş, 2 kişiyi de yaralamış. Seri katil olduğu anlaşılınca bir kez daha cezaevine gönderilmiş. 6 kişi öldürdüğü için müebbet ceza alan Kayapınar 16 yıl cezaevinde yattıktan sonra 2017'nin Şubat ayında tahliye edilmiş.

39 yaşındaki katil toplamda 20 yıl cezaevinde kalıyor. Sonra özgürlüğünü kazanıyor ve dışarı çıkınca bir güvenlik görevlisinin belindeki silahı “çok güzel buluyor” ve bir daha öldürüyor.

Gündemde af var ya… Bakarsınız birkaç yıl sonra bir afla salıverilir de birkaç kişi daha öldürme fırsatı elde eder…

Evet cezaevleri ıslah merkezleri değildir, olamamıştır. Lakin bu hukuk sisteminin hiç mi kabahati yok. İlk cinayetini işlediğinde “kısasta hayat vardır” prensibi yürürlükte olsaydı sonrakiler kurtarılmış olmayacak mıydı?

“Silahını beğendim onun için öldürdüm” cümlesi hem ruh hastalığını, hem vahşiliğini hem de toplumda bu türden insanların olmaması gerektiğini gözlerimize sokuyor.

3 gün boyunca “öldürme planı” yaptığını itiraf ediyor katil! Pişmanlık emaresine rastlanmamış. Bu adam bir afla tekrar dışarı çıkarsa bir daha cinayet işleme oranı şüphesiz çok yüksek değil mi?

Peki öldürülen Sami Yılmaz'ın ailesi devletten “kısas uygulamasını” istese devlet kabul eder mi bu talebi? Asla! Neden? Çünkü Yasal değil!

Devlet, kendisine karşı suç işleyenler konusunda tüm tasarrufu kendisinde toplamışken, bireyin kendisini ilgilendiren hayati meselelerde hakkı ile taraf olamaması, kısas talep edememesi ciddi bir hukuk eğriliği değil midir?