Sıtkı Zilan: ‘Hüda-Par IŞİD’i harici fırka görüyor’

Sıtkı Zilan: ‘Hüda-Par IŞİD’i harici fırka görüyor’

IŞİD’in Kobani’yi kuşatması üzerine başlayan eylemlerde Diyarbakır’da ölümle sonuçlanan çatışmalarla adını yeniden duyuran Hüda-Par’ın pozisyonunu Hizbullah ana davasının avukatı Sıdkı Zilan Milliyet`e anlattı.

Diyarbakır’da krizin tüm taraflarına teker teker gittim. Dün PKK’nın pozisyonu ve çatışmalarla ilgili görüşünü DTK Eş Başkanları Hatip Dicle ve Selma Irmak’tan aktardım. Daha önceki gün Diyarbakır Emniyet Müdürü Halis Böğürcü’ye mikrofon uzattım. Bu gün de sıra Hüda-Par cephesinde. Olaylardan sonra sırra kadem basan Hüda-Par bundan sonra ne yapacak? IŞİD’le bağlantılı oldukları iddiasına ne diyorlar? Yaşananlardan sonra çalışmalarına devam edebilecekler mi? Hizbullah ana davasının avukatı, Kürdistan İslami Hareketi Azadi’nin kurucularından Sıdkı Zilan yanıtladı.



Olaylar nasıl patladı? Hüda-Par’a yakın bir derneğin mensuplarının birkaç gazeteciyi dövdüğü, bunun örgüt tabanını provoke ettiği söyleniyor, doğru mu?
Bu konuda görgüye dayalı bir şey diyemem. Hüda-Par’ın kuruluşundan bu yana, PKK yapılanması olan YDG-H’nin saldırısına uğradığı, öncesi ve sonrasında bu partiye yakın derneklerin Adana, Mersin, Diyarbakır ve diğer Kürt illerindeki şubelerinin yakıldığını biliyoruz. Keza, bu yıl içerisinde Hüda-Par Dicle İlçe Başkanı PKK tarafından dağa kaçırıldı, İLKHA muhabiri kaçırıldı. Kobani eylemlerinde de göstericilerin içindeki YDG-H üyeleri bilinçli, önceden planlanmış şekilde Hüda-Par camiasına yöneldiler. PKK medyası da şeytanlaştırma ve İŞİD’leştirme propagandasını yürüttü.

Biraz geçmişe gidelim, PKK-Hizbullah çatışmasının olduğu döneme...
Doksanlı yıllarda söylem, şeriatçıları ve Humeynicileri bölgeden silmekti. Perinçek grubu da PKK’yi hararetli bir şekilde destekledi o yıllarda. 1996 yılında fiili bir ateşkes oldu, lakin o günden bu yana bir barış anlaşması yapılamadı PKK ile Hizbullah arasında.

Hizbullah-PKK çatışması yine hortladı iddiası nereden çıktı?
İzah ettiğimiz miras üzerinden Hizbullah-PKK çatışması demek doğrudur. Hüda-Par, Hizbullah’ın legalleşme çabasının bir sonucudur ve hayırlı bir gelişmedir. Bunu engellemeye matuf hareketler herkesin aleyhine olur, çözüm sürecine de zarar verir.

Nereden doğdu IŞİD’i Hüdapar’ın desteklediği tezi?
IŞİD Arap milliyetçiliğinin İslami kılıf giydirilmiş hali. Hüda-Par’ı da başkasını da desteklemez, ancak yutmak ister. Kuzey Kürdistan’da IŞİD için zemin yok.

Edip Gümüş’ün yayınladığı IŞİD’i destekler mahiyetteki mesajı nasıl buluyorsunuz?
PKK da İŞİD öncesi, Suriye’deki El Nusra’ya ilişkin, El Kaide ile bir savaşlarının ve düşmanlıklarının söz konusu olmadığını zaman zaman beyan etmiştir. Hizbullah da bu sıkışık dönemde, hem PKK hem de IŞİD’le savaşı göze alamaz. Nitekim Türkiye bile ihtiyatlı bir dil kullanıyor. İŞİD’e yakın bazı gençler, Kürdistan’da vardır ve Hüda-Par’ın tabanını kemirmek için yoğun bir çaba içerisindedirler.

Peki, madem o mesaj zorunluluktan, konjonktörel bir mesajdı,  Hüda-Par’ın IŞİD ile ilgili görüşü ne?
Hüda-Par, İŞİD’i harici bir fırka olarak görüyor ve Hz. Ali gibi tanımlıyor. İmam Ali’ye ‘Hariciler kafir mi?’ diye soruyorlar. Hayır, diyor, çünkü itikat ve amelde yanlışları da olsa samimidirler. Hz. Ali’ye göre harciler hatalı, hikmet ve irfandan yoksun, katı görüşlü, fiiliyatları zalimce olan bir taifedir. Hz. Ali onlarla savaşmış ama tekfir etmemiştir.

‘Herkes için felaket olur’

Hüda-Par kapılarını şimdilik kapattı mı?
Hayır, kısa bir süreliğine ortalıktan çekildi yoksa Hüda-Par’ın kapatılması herkes için felaket anlamında gelir.

Güvenlik önlemleri alındı mı?
Bence bu konuda devletin bilinçli bir kusuru var. Polis ve asker AKP teşkilatlarını, kamu kurumlarını koruduğu gibi Hüda-Par’ı korusaydı bunlar yaşanmazdı ve Hüda-Par da nefsi müdafaa ihtiyacı duymazdı. Bu korkunç bir ihmal ve oyun. Polisin katilini yakalayan devlet, Hüda-Par’lının da katilini yakalamakla yükümlüdür. Devlet, Kobani’yi unutturup, Kürtlerin kardeş kavgasını öne çıkararak Kürtlere önemli bir gol atmıştır.  

Diyarbakır’da bir iddia dolaşıyor diyorlar ki Hüda-Par cenazeleri için taziye evi açmadı bu intikam alacağım anlamına gelir. Doğru mu bu iddia?
Aileler taziyeleri kabul ediyor. Hüda-Par üzerinden taziyeler kabul edilmiyor. Cenaze merasimleri de kitlesel yapılmadı ki olaylar çıkmasın. Hüda-Par temkinli ve sorumlu davranıyor.

Bundan sonra ne olacak? Endişeler neler?
Her şey PKK cenahının elinde. PKK’nin özür ve bir daha böylesi durumların olmayacağına dair beyan borcu var.

Milliyet

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.