İsrail tarihinin en büyük yenilgilerinden birini alarak Gazze’den çekildi. Dünyanın dördüncü güçlü ordusu sayılan siyonist ordu, bir avuç imanlı mücahidin direnişi karşısında bir adım ilerleyemeden gerisin geri çekilmek zorunda kaldı.

Çocuk, kadın ve yaşlı öldürmek başarı ve zafer değil, sadece barbarlık ve korkaklıktır. İsrail işlediği bu katliamlar ile sadece dünyanın lanetini kazandı. Dünya bir kez daha Siyonist çetelerin acımasız barbar yüzünü gördü ve lanet okudu. İsrail yenildi, çünkü dört haftadan beri kara, deniz ve havadan yaptığı zalimane saldırıları ile tasarladığı hiçbir hedefine ulaşamadı.

Kazanan taraf, Gazze halkının sabır ve azmi ile kahraman direnişin korkusuzca savaşan mücahitleri oldu. İsrail, onca askeri gücüne rağmen Gazze’ye giremedi. Çünkü siyonist askerler attıkları her adımda kuşlar gibi avlandılar; esir alındılar. Dillere destan tankları Merkava havaya uçuruldu, katil uçakları düşürüldü. İsrail bu defa hiç beklemediği yaman bir direnişle karşılaştı. Siyonistlerin bu defa verdikleri kayıplar daha önceki bütün saldırılarda verdikleri kayıpların bütününden daha fazla oldu.

Netanyahu’nun ‘ şu kadar tünel imha ettik’ yönündeki açıklamaları tamamen yalandır. Bir kaç tünelin girişini imha etmiş olabilirler, o kadar. Kahraman direniş, Gazze’nin altında başka bir Gazze inşa etmiş. Netanyahu’nun kendisi değil, sırtını dayadığı ABD gelse bile bunları tamamen imha edemez, direnişi kıramaz.

Siyonist çetenin istihbaratı da çamura yattı. Direnişin askeri ve siyasi kadrolarından hiç birine bir şey yapamadılar. İsmail Heniye’nin boş evini bombalayarak teselli bulmuşlar mı acaba? Siyonist caniler, kara harekâtında yüzden fazla ölü, binden fazla yaralı bırakarak kaçtılar.

Netanyahu, korkak askerlerinin vahim durumunu görünce geri çekilme kararı almak zorunda kaldı. Bu korkak ordu ve şaşkın istihbaratı, direnişin kazdığı tünellere ve füze rampalarına bir şey yapamadan hezimetle geri döndü. Dünyanın dördüncü güçlü ordusu, dört hafta süren yoğun bombardımanı sonucunda hedefine varmadan geri çekilmek zorunda kalıyorsa, bunun adı bal gibi yenilgidir.

Böylesi donanımlı bir orduya karşı sonuna kadar direnip teslim bayrağı çekmemiş bir direniş de elbette şanlı bir zafer kazanmıştır. Direnişin bu zaferini canı gönülden kutluyoruz. Allah sayınızı, gücünüzü arttırsın ey Allah’ın askerleri! Hiçbir Arap ordusu karşısında yenilmemiş, ateşkes istememiş siyonist orduyu geri çekilmek zorunda bıraktınız. Siz, sabır ve azminizle tarih yazdınız; dostları sevindirip düşmanları rezil ettiniz.

Siyonist çetelerin Gazze üzerine yağdırdığı ateş yüreklerimizi yaktı. Siyonistlerin vahşi saldırılarıyla parçalanmış bebelerinin bedenlerini semaya kaldırıp ‘Allahu ekber, hesbunallah ve ni’mel vekil’ diyerek iman ve azimle duran anne babalar, Allah mükafatınızı Firdevs cenneti olarak versin inşallah.

İki bini aşan şehid, on bini aşan yaralı sayısı. Hunharca katliamlarda hayatını kaybedenlerin dört yüzden fazlasını çocuklar oluşturuyor. Üç bin civarında yaralı çocuk ve travma hali yaşayan binlerce çocuğumuz var. Enkaz altında hala çıkarılamamış cesetlerin olduğu muhakkak.

Barbar saldırı sonucu yıkılan bina ve altyapının bilançosu takriben beş milyar dolar civarında. Evlerini kaybedenlerin çoğu dışarıda veya okullarda kalıyor. Yüreklerimizi dağlayan, gözlerimizden yaşlar akıtan bu beşeri ve maddi kayıpları telafi etmek, yaraları sarmak için seferberlik ilan edilmelidir. Gazze’de bir insani dram yaşanıyor.

İlaç ve gıda başta olmak üzere temel insani ihtiyaçların hepsine acil ihtiyaç var. Uluslararası kuruluşlar ile hayır kuruluşlarının ellerini çabuk tutmaları ve Gazze’ye yapılacak yardımların yerine ulaşması için her türlü imkanı seferber etmeleri gerekir.

Gazze’mizin yaşadığı bu acının son olmasını dilerken bu katliam ve soykırıma seyirci kalan, zalimlere destek sağlayarak acılarımıza acı katan ve iş olsun kabilinden Filistin’den, Gazze’den yana sadece nutuk atıp hiçbir iş görmeyenleri de unutmadığımızı ve Gazzelilerin de bu ihanetleri unutmayacaklarını belirtelim.

Gazze halkının ve direniş güçlerinin teslim bayrağını çekmesi için Mısır, Suudi, BAE ve Ürdün’ün Siyonist yapı ile işbirliği yaptığını bizzat siyonist hükümetin sözcüsü açıkladı.

Hamas ve Gazze ile mücadelenin Mısır’da Mursi’yi devirme sürecinin bir devamı olduğunu kimden saklayacak bu hainler acaba? İsrail’in bu operasyonu zengin Arapların parasıyla yaptığı konusunda ciddi iddialar var. Çünkü zengin körfez ülkeleri Suriye’deki rejimi devirmek için de ABD’ye para teklifi yapmışlar, Mısır’daki askeri darbeyi de bunlar finanse etmişlerdi.

Sisi ile Suudi şefleri Gazze’de dökülen her damla kanın bizzat ortağıdırlar. Saldırılar altında Gazze’de kan gövdeyi götürdüğü bir anda Mısır basınında manşetler ‘Libya’ya askeri müdahale konusunda daha ne kadar sabredeceğiz?’ şeklindeydi.

Mısır basını Gazze katliamına tek kelimeyle değinmezken bir de kahraman direnişin liderleri için iftiralarla çamur atıyordu.

Halit Meşal’in üç milyar, İsmail Heniye’nin beş milyar dolar parası varmış. Suudi şefleri de ‘Gazze için yapılan gösteriler haramdır’ fetvasını çıkarmakta gecikmediler.

İsrail’e ve vahşetine tek bir laf etmeyen bu hainleri lanetliyoruz ve kısa zamanda bu ihanetlerinin cezasını bulacaklarından kuşku duymuyoruz.