Rivayet edilir. Her gün dört bin koyun, dört yüz sığır, iki yüz devenin yanı sıra tavuklar, tatlılar, kavurmalar ve değişik yiyecekleri sofrasında bulundurmak Firavunun âdetinden idi. 400 yıl boyunca bu gelenekle Mısır halkı her gün doyardı.

Hz.Musa, Tur dağına çıkıp, “Ya rabbi, Firavun'u helak eyle!” diye dua eder. Allah, onun bu duasını kabul buyurarak: “Zamanı gelince, onu suda gark edip varını, malını mülkünü senin kavmine azık ve emrine amade kılacağım.” diye buyurur.  Bu vaadin üzerinden birkaç yıl geçmesine rağmen Firavun helak olmaz. Bunu gören Hz. Musa, dayanamayarak tekrar Allah'a yalvarır: “Allah'ım, Firavun'u helak edeceğini vaat etmişken o küfründe ve sapkın davasında devam etmektedir. Onu ne vakit helak edeceksin?”der. Allah'tan bir nida gelir; “Ey Musa, sen Firavun'u kısa surede helak etmemi beklersin; fakat binlerce kez binlerce kulun yüzü suyu hürmetine onu helak etmemem gerekiyor. Her gün kullarıma nimetiesirgemeden saçarken, onu nasıl helak edeyim?” der.Musa; “Ya rabbi, peki vaadini ne zaman yerine getireceksin?”der.AllahuTeâlâ; “Ey Musa, Firavun, kullarıma cömertçe ihsanetmekten el çektiği ve onlardan ekmeği esirgediği vakit ömrünü kısaltır, sonunu yaklaştırır ve saltanatınıçökertirim”diye buyurur.

Günlerden bir gün Firavun,Haman'a;“Musa'nın Beni israil'in çoğunu etrafında toplaması bizi sıkıntıya sokmaktadır. Bakalım onunla sonumuz nereyevaracak! Şu halde hiçbir şekilde muhtaç duruma düşmemek için hazine ve stokları dolu tutmak gerekir. Kendi emniyetimiz için mutfak ve sofra harcamalarını günbegün kısmakicap eder.”

İşte bu şekilde Firavun harcamaları gündengüne kısınca Musa aleyhisselamAllah'ın vaadininyaklaştığını anlar. Ve Firavunsuda boğulduğundamutfağında sadece kesilecekiki cılız koyun olduğurivayet edilir.

                 * * *

Amerika'nın başına bir başkan ve siyasetçiden ziyade bir şovmeni andıran Trump geldi. Seçim öncesi halkın teveccühünü kazanmak, oylarını almak için kendine göre şov yapmak, uçuk vaatlerde bulunmak bizce doğru olmasa da Amerikan kültüründe bir yere kadar makul karşılanabilmektedir. Ama başkan seçildikten sonra işler değişir, gerçekler ve hakikatlerle yüzleşilir. Artık şovlar ve uçuk vaatler sonar erer. Ama Trump, başkan seçilmesine rağmen kendini halen Tv'lerin şov stüdyosunda görmeye devam ediyor. İşbaşına gelir gelmez şu icraatlara imza attı.

Meksika sınırına örülen duvarı bitirecek ve parasını Meksikalılardan alacak. Ki 320 milyonluk nüfusun 12 milyonu Meksikalı.

Halkı Müslüman 7 ülkenin vatandaşlarını üç ay süreyle Amerika'ya almayacak.

Yıllardır Esed zulmü altında inleyen Suriye halkına güvenli bölge oluşturacakve bunun parasını da Körfez ülkelerinden alacak.

Ortadoğu, Çin ve Rusya ile savaşacağını bunun için parasal ve askeri hazırlık yapılması emrini verdi.

Değişik vesilelerle her yıl yaklaşık 250 bin kişiye oturma izni veren ve 45 milyon kişinin (toplam nüfusun yüzde 15'i) göçmen olduğu Amerika'ya göçmen kabul etmeyecek ve kaçak olanları sınır dışı edecek.

Avustralya başkanı ile telefonda görüşürken telefonu yüzüne kapattı.

Değişik fonlar üzerinden her yıl dünya genelindeki fakirlere yaptığı dört ile beş milyar dolar arasındaki yardımı keseceğini açıkladı…

Şu ana kadar seçilen Amerikan başkanlarının hepsi emperyalist politikaları devam ettirdi. Maalesef her gelen bir öncekini arattı. Hiçbirinde ahlak, erdem, vicdan ve merhamet namına bir şey görmedik. Ama Trump'ın ne yapacağını kimse kestiremiyor. Bunları görünce Firavunun yukarıdaki hikâyesini aklımda çağrıştırdı. Firavunu helake götüren sebepler günümüzün firavunu olan Amerika'yı da helake götürecek. Öncelikle yaptığı icraatların tümü Amerikan zulmünün yanında zerre miktarı olan iyilikleri kesmekten ibarettir. İyilikleri tamamen kessin ki Allah'ın göndereceği cezaya müstahak olsun.