Suudi Hanedanının israil Sevdası

Kurulduğu günden beri İslami hareketlere, direniş hareketlerine her türlü düşmanlığı yapan, Amerika ve israil'in hoşuna gidecek, onlar için zararsız bir din anlayışını, İmam Humeyni'nin tabiriyle Amerikancı din anlayışını Müslüman halkların arasında yaygınlaştırmak için hiçbir fedakârlıktan çekinmeyen Suudi Hanedanı bütün bunları yapmak için şimdiye kadar münafıkça yöntemlere başvuruyordu. Yaptıklarına, kendisine bağlı saray mollalarının yardımıyla din maskesi giydiriyor, ihanetlerini İslam'ın hizmetkârı cilasıyla bilinçsiz kitlelere sunuyordu.

 Suud Hanedanı, İran'a, Hizbullah'a ve Şia mezhebinden olan diğer Amerikan karşıtı İslami hareketlere Şii yayılmacılığını engellemek bahanesiyle, rahat bir şekilde düşmanlık yapabiliyordu. Ama Sünni dünyanın gözünde değerli olan Ehl-i Sünnet mezhebine mensup direniş hareketlerine, Amerika ve israil karşıtı İslami hareketlere, oluşumlara açıkça saldıramıyor, onlarla mücadelesini perde arkasından, parasal olarak beslediği kukla örgüt ve yapılar eliyle sürdürmeye çalışıyordu.

Suud Hanedanı daha önce de İhvan'a, Hamas'a düşmandı. Özellikle Hamas'ı çökertmek için israil'le gizli ittifaklar kuruyor, Mısır'daki cunta yönetimleri Hamas'a karşı kışkırtıyor, El Fetih'in yönetimini elinde bulunduran Abbas ve Dahlan çetesine sınırsız mali destek veriyordu.

Ancak ne yazık ki İslam ümmetinin içine düştüğü derin zayıflık ve korkunç parçalanmışlık birçok İslam düşmanı devleti olduğu gibi Suudi Hanedanını da İslami hareketlere karşı cesaretlendirdi. Irak'ın yıkımı, Suriye'deki büyük fitne, İŞİD ve diğer Vahhabi örgütlerin eliyle Müslümanlar arasındaki vahdete büyük darbe vurulması, yangın yerine dönen İslam coğrafyasındaki halkların kendi dertlerine gömülüp Filistin davasını unutmaları Suudi Hanedanını daha cesur bir şekilde efendilerine, Amerika ve israil'e hizmet etmeye sevk etti.

Suudi, Batının büyük israil projesine açık açık hizmet etmekten çekinmiyor artık. Büyük israil'in önündeki en büyük engellerden olan İslami hareketleri, direniş hareketlerini, özellikle Hamas'ı tasfiye etmek için ihanetlerine ihanet katıyor. Hamas'ı çökertmek isteyen israil, bu mücadelesinde Suudi ve yandaşlarından her türlü desteği görüyor.

Hamas, kurulduğu günden bu yana en zor ve sıkıntılı günlerini yaşıyor. Suriye'deki büyük fitneden ve Ortadoğu'yu saran karmaşadan ötürü dostlarından yeterince yardım alamayan Hamas, İhvan Hareketinin Mısır'da aldığı büyük darbeden sonra daha da yalnızlaştı. Bunu fırsat bilen israil, Suudi, Sisi Cuntası ve diğer müttefikleri Hamas hareketini bitirmek için ciddi planlar yapıyor, alçakça projeler devreye sokuyorlar. Bu ihanette en büyük pay kuşkusuz Suudi Hanedanına ait… Petro dolarların üzerine oturan hırsız Suud Hanedanı, Hamas karşıtı cephenin en büyük finansörü.

Suud'un başını çektiği hain cephe dünya halklarının gözünde Hamas'ın bir terör örgütü olarak görülmesi için büyük medya organlarıyla kirli ittifaklara giriyor, iletişim araçlarını iğrenç yalanlarına alet etmek için su gibi para harcıyor. Öbür taraftan Filistin halkının, Filistin davasının yüz karası olan Abbas ve Dahlan çetesini Hamas'la savaşmaya hazırlıyorlar. Dahlan çetesinin Mısır'da Suudi parasıyla ordu kurmaya başladığı söyleniyor.

Önce Hamas'ı bir terör örgütü olarak mahkûm edecekler, sonra ekonomik olarak çaresiz hale getirmeye çalışacaklar. Özellikle elektrik kesintileriyle Gazze halkını usandıracaklar. Halk Hamas'ı yalnız bırakacak. Daha sonra Dahlan çetesi Mısır yönünden, Abbas ve israil ise Batı Şeria tarafından Gazze'ye saldıracaklar. Böylece büyük israil'in önündeki en büyük engellerden biri ortadan kalkmış olacak. Proje bu. Kurdukları hayal bu… Bu hayallerini gerçekleştirmek için gece gündüz çalışıyorlar.

Onların bu şeytani hesaplarına karşı Allah'ın da elbette bir tuzağı var. Allah tuzak kuranların en hayırlısıdır.

Nasıl ki israil'in dostları onu güçlendirmek için gecelerini gündüzlerine katıyorlar, Hamas'ın, Filistin Davasının dostları da bu kahraman direniş hareketini ayakta tutmak için gecelerini gündüzlerine katmalılar. Şunu unutmayalım ki Hamas'ın, İslami Cihadın zaferi tüm ümmetin zaferi, yenilgisi ise tüm ümmetin yenilgisi olacaktır. Çünkü Filistinli yiğit mücahitler ümmetin izzetini ayakta tutmak için savaşıyorlar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.