Toplum gemisini, ülkeyi yakmak

Mart 2014'te “Toplum gemisinin altını kim deldi” başlıklı bir yazı yazmıştım. O günün şartlarında ve gerçeklerinde yazdığım yazıda, toplum gemisinin altının ahlaki ve siyasi olarak delinmesinin tehlikelerine dikkat çekmiştim.

O gün, Gülen Grubu'nun iktidar ile savaşının, kendilerinin de boğulacağı ülke gemisini batıracağını belirtmiştim.

Yaşadığımız süreç ve bugün geldiğimiz noktada, toplum gemisinin veya diğer ifade ile ülke gemisinin delikleri büyüdü ve gemi maalesef son sürat su alıyor. Toplum gemisinde açılan ahlaki delikler her zaman tehlikeli olsa da bazen siyasi çekiçlerle açılan siyasi delikler, çok daha tehlikeli oluyor. Bu delikler gemiyi çok daha çabuk batırır.

Aslında “toplum gemisi” kavramı Resulullah'a (sav) ait. Ve bize göre en önemli hadislerinden biri. (Okumanızı tavsiye ederim.)

İstesek de istemesek de hepimiz bu gemideyiz. Bu, akl-ı selimi yitirmemiş herkesin realitesi. Bırakın Müslümanlar olarak laik, ateist, demokrat, liberal... Türk, Kürt... hepimizin realitesi. Toplum gemisinin, ülke selametinin söz konusu olduğu yerde “varsın inceldiği yerden kopsun”, “ben Allah yolunda gemileri yaktım” diyemeyiz.

“Gemileri yakmak” ile “toplum gemisini yakmayı”, “ülkeyi yakmayı” birbirine karıştırmamak lazım. Yerinde “gemileri yakmak” en kutsal kahramanlık ve fedakârlıktır. Ancak Allah yolunda “gemileri yakayım” derken, toplum/ülke yanacaksa, orda akılla hareket etmek zorundayız. Tarık b Ziyad gemileri yakmıştı, toplum gemisini değil.

Bazıları “gemileri yakmakla”, toplum gemisini, ülkeyi yakmayı birbirine karıştırıyor.    

“Benden sonrası tufan” anlayışı veya ülkenin başında bulunanların ya da ülke içindeki farklı kesimlerin, içinde bulunduğumuz geminin altını deliyor oluşuna kızıp, bu kızgınlıkla gemi içinin yıkımına da ortak olamayız. Ülkeyi iç yıkıma sürükleyecek öfke dolu, akıl dışı adımlar, anlayışlar doğru değil.

Türkiye hassas bir süreçten geçiyor. Hepimiz bu gemideyiz. Bu geminin batmaması ve iç yıkıma sürüklenmemesi lazım. Bunun için de Kur'an ve sünnetin ışığında sükûnetle hareket eden, işin boyutlarını, önünü arkasını düşünen ve gören stratejik akıllara ihtiyaç var.

Her kesimden toplum gemisi gerçeğini göz önünde bulunduran akıllara...

Toplum gemisi gerçeğini ıskalarsak ne olur?

Gerçi Resulullah (sav) cevabını vermiş: “Hepiniz boğulursunuz.” Ancak biz bugünden, somut örnek verelim; ülkemiz Suriye olur, toplumumuz da en iyi hallerinden biri olan Suriyelilerin şu anlatılan durumuna düşer:

“Sabah, müdavimi olduğum sebze halinin karşısındaki amele kahvesine uğradım. Bir masada benimle aynı yaşlarda dört kâğıt hurdacısı vardı, muhabbet ettik. Halepliymişler, biri Suriye'de Baas partisinin üyelerinden radikal bir solcu, biri bir Türkmen milliyetçisi, biri Kürt, diğeri ise Arap/Türkmen melezi ve tarikat ehliymiş.

Dediler ki; “Abi biz Suriye'de bırak aynı masada oturmayı, aynı caddede birbirimize tahammül edemezdik, şimdi vatan elden gitti, aynı çöplüğü karıştırıyoruz.”

Dediğim gibi, istesek de istemesek de aynı gemideyiz ve genel başkanım Sn. Yapıcıoğlu'nun vurguladığı şekilde “Gemiyi deldirtmememiz lazım.”

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.