M. Medet SOLMAZ

M. Medet SOLMAZ

Toplumun genleriyle oynuyorsunuz!!!

Bismihi Teâla

Ne oluyoruz?.. Ne oluyorsunuz?.. Bu proje, bu akıl mühendisliği de neyin nesi? Şer odaklarının taşeronluğunu devralan FETÖ zındığının yapmış olduğu tahribatlar devam ededururken, özellikle aile mefhumu üzerinde oynanan oyunların izahatı ne?. Ne hazindir ki yıllar önce Merhum Erbakan Hoca'nın söylemiş olduğu veciz söz halen tüm canlılığıyla sürüyor: ‘'Siyonizm öyle ustadır ki marşını söylete, söylete seni kendi ordusuna asker gibi kullanır.'' El hak doğru söylemiştir. Demek ki aktörler değişse de asıl faktör değişmiyor! Başka deyişle avize değişse de hafıza aynı.

Şimdi de bakanlık ‘'Toplumsal cinsiyet eşitliği'' denen safsata  ile eğitim sisteminin sanki başka bir işi kalmamışçasına memleket meselesiymiş gibi tüm hararetiyle yeni marifetlerin(!?) mesaisini yapmakla iştigal halinde. Tebrikler! Millet sizinle gurur duyuyor!!! Hani sorunlar yumağını bir şehir dolusu katırlar taşımazken, cinsiyet eşitliğiyle tüm sorunlar çözülecek ya?! İşte sorunların bitirici adresi budur dercesine yoğun emek sarf ettiğiniz için müteşekkiriz! Lütfen şu sorulara birileri izahat yapsın:

Bir: Toplumsal cinsiyet eşitliğiyle kadın erkeğin rol ve sorumluluklarını, kadın da erkeğin rol ve sorumluluklarını yerini getirdi mi; her zorluğun üstesinden mi geleceksiniz?

İki: Yıllardır Marksizm'in, Sosyalizm 'in kavgası bu iken; neden anti propagandalarla kamufle gereği duydunuz?  

Üç: Hümanizme adanan iyilik perilerinin felsefesi de bu değil miydi?

Dört: Mor salkımlı cinsiyetsizlerin kavgası da bu değil mi?

Beş: Kadın haklarının yılmaz savunucuları olan feminizm fedailerinin mücadelesi de bu değil mi(!?)

Altı: Bu kadar hareketler, aktiviteler, aksiyonlar, maceralar öne çıkmışken, çıkıyorken bu günlere kadar durmanızın ne gereği var(!?) Bu kadar zamanı öldürmenin lüzumu var mıydı(!?)

Ne duruyorsunuz, el ele kol kola birlik olduğunuzu deklare edin o zaman…

Vallahi;

Uyarı Bir: Tek kelime ile  bu icraatlarla ayağınıza sıkıyorsunuz!!! Toplumun yapı taşlarını yerinden oynatarak fay hatlarını deliyorsunuz!

Uyarı İki: Yaratılış genlerine müdahil bir tutum olduğundan sapkın bir yaşantının mümessili olursunuz! Allah'a hesap veremezsiniz.

Toplumun olmazsa olmazları var. Bunlar kırmızıçizgilerdir. Su gibi, hava gibi, toprak gibi… Doğal ve fıtri kodlarla dizayn edilmiştir çünkü. Bunu değiştirmeye çalışmak adil olmadığı gibi yaratılışa tecavüz olduğundan züldür. Zira adalet de her şeyin olması gerektiği yerde irade gösterme kudreti değil midir?

Açık bir ifade ile kadını erkekleştirmeye, erkeği kadınlaştırmaya yöneltmekle zulüm etmiş olunamaz mı?

Hükümet ha bire eğitim sisteminde yapılan hataları, yanlışları söyleyip duruyor. Bir takım yönetmeliklerle, genelgelerle değişikliğe gidiyor zaman zaman. ‘Yok şu kumaş tutmadı bu kumaşı deneyelim' türünden dikiş tutturamamanın beceriksizliğiyle oyalayıp dursun!

Sovyet Rusya'nın Stalin'i cinsiyet eşitliği parolasıyla bir dönem binlerce kadını zor koşullarda, rol ve sorumluluğuna münafi işlerde çalıştırarak kadınlıklarını, onurlarını çiğneterek canlarına kastettiği geçmiş belgelerde mevcuttur.

Kapitalizmin modern atölyelerinde, iş tezgâhlarında, şirket vb. organizasyonlarında kadının sömürü aracı olduğunu görmek zor olmasa gerek…

Bakın erkeğin de kadının da asıl sahibi Allah(c.c) ilahi kelamla ‘'Allah'ın sizi, birbirinizden üstün kıldığı şeyleri (başkasından olup da sizden olmayanı)hasretle arzu etmeyin. Erkeklerin de kazandıklarından nasipleri var, kadınların da kazandıklarında nasipleri var. Allah'tan lütfunu isteyin. Şüphesiz Allah her şeyi bilmektedir.''(Nisa,32)

Sonuç olarak Allah(c.c) her kuluna kabiliyet ve çalışmasına göre nimetler, ayrıcalıklar vermişken; cinslerin başkasında olana göz diktirmeye zorlamak, böyle bir mantaliteyle zihinleri paralatmak, başkasındakinin hasretini çekerek ömür tüketmek yerine; herkesin kendisindekini görmesi, onun kıymetini bilmesi ve en önemlisi Allah'ın lütfundan istemesi gerekir. Yani insan olması yönüyle zaten eşit olan bu iki cinsi; ilgi, istidat, kabiliyet yönüyle eşitliğe zorlamak akıl kârı değildir.

Kur'an'ın merhamet üslubuna kulak verelim: ‘'Allah sizden(yükünüzü) hafifletmek ister; zira insan zayıf yaratılmıştır. Şehvetlerine uyanlar(kötü arzularının esiri olanlar) ise büsbütün yoldan çıkmanızı isterler.(Nisa,28-27)

Kalın sağlıcakla…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.