VİZONLAR NEDEN TEDAVİ EDİLMEZ?

Önümde bir haber var.

Hani görüp de çok takılmadığınız haberlerden; ama kanaatimce çok çelişki barındırıyor.

Bakınca bana hak vereceksiniz.

“Danimarka’da yeni tip koronavirüs (Kovid-19) rastlanan bazı kedilerin de itlaf edildiği açıklandı. Danimarka daha önce koronavirüsün vizonlardan insanlara bulaşmasının ortaya çıkması üzerine 4 Kasım’da, çiftliklerde yetiştirilen 17 milyon vizonun itlaf edilmesine karar vermişti.”

Evet, sırf kürkleri için beslenen milyonlarca vizon gibi virüs taşıyor diye çok sayıda kedi de itlaf edildi.

Bu arada sadece Danimarka değil Avrupa’da “Avrupa değerlerine” en bağlı ülkeler tarafından…

Şimdi size başka bir şey hatırlatayım.

Bundan bir süre önce dünyanın gündemine oturtulan bir kız ve BM’de ona yaptırılan konuşma vardı.

Tanıtmak için “İklim konferansı”ndan birkaç cümlesini alıyorum:

“Adım Greta Thunberg, 15 yaşındayım ve İsveç’ten geliyorum. Burada iklim adaleti için konuşuyorum. Birçok insan İsveç’in sadece küçük bir ülke olduğunu ve ne yapacağımızın önemli olmayacağını söylüyor. Ancak fark yaratmak için hiçbir zaman küçük olmadığımızı öğrendim. Ve eğer birkaç çocuk sadece okula gitmeyerek dünyanın dört bir yanında manşetlere çıkabiliyorsa gerçekten istersek birlikte neler yapabileceğimizi hayal edin.”

Manşetlere çıkarılan, parlatılan, örnek gösterilen bir Avrupalı.

Halen devam eden sömürgelerde yaşanan büyük katliam ve yıkımlara, işgallere, yasaklanmış bombalara, süs için yetiştirilip kürkü için öldürülen hayvanlara ses çıkarmayan Avrupalı…

Şu ayrıntı aslında çok şeyi izah ediyor:

“1100’ün üzerinde vizon çiftliği bulunan Danimarka’da yılda yaklaşık 13 milyon vizon derisi üretiliyor. 2019 yılında 6,5 milyar lira değerinde vizon derisi ihraç edildi. Bu da Danimarka’nın toplam ihracatının yüzde 4’üne karşılık geliyor.”

Para kazandığı vizonlar ve sahipsiz kediler virüs kapınca onları tedavi etme yoluna gideceğine imha eden Avrupalı…

Tedavinin bir maliyeti vardır ve karşılıklı çıkar ilişkileri üzerine oturtulmuş Avrupalı zihniyeti bu maliyeti yüksek bulmakta o yüzden de onları imha etmenin daha kârlı olduğunu düşünmektedir.

Ve inanın bana kendilerine para kazandırmadığı müddetçe 3. Dünya ülkelerinin insanlarının Avrupalı gözünde vizon kadar değeri yoktur.

ATATÜRK YAŞASAYDI

Temel Karamollaoğlu'na göre Atatürk yaşasaydı Milli Görüşçü olurdu.

Evet, aynen bunları söylemiş:

"Erbakan Hocamızın meşhur bir şeyi vardı. Atatürk ile ilgili dedi ki; bugün yaşasaydı Milli Görüşçü olurdu. Bunu iş olsun diye söylemedi. Ben aynı şeyi söylüyorum. Mustafa Kemal bugün hayatta olsaydı; Kemalizm’i, Kemalizm diyenlerden daha farklı tarif ederdi. Açardı düşünceleri. Hata yapmamıza izin vermezdi."

Maalesef Merhum Erbakan Hoca’nın “Atatürk yaşasaydı Milli Görüşçü olurdu” sözündeki inceliği anlamamış Karamollaoğlu.

Erbakan Hoca, anti emperyalistliğe vurgu yaparak siyasi muhaliflerine doğru olanın Kemalizm olmadığını söylemeye çalışırken, Karamollaoğlu, konuyu detaylandırırken tam anlamadığını da ifşa etmiş oluyor.

Kemalizm ideolojisi teorik ve pratik olarak Mustafa Kemal zamanında oluştu ve tamamlandı.

Neyi değiştirecekti Mustafa Kemal?

Yani devrimler, istiklal mahkemeleri, idamlar, ulusçuluk fikri, Türkçe ezan dayatmaları, “Tek parti” uygulamaları Atatürk’ten sonra mıydı?

Ama 1923-38 arası uygulamaları göz önünde bulundurarak şunu da ben eklemiş olayım.

Atatürk sağ olsaydı ve yönetim halen elinde olsaydı, Ayasofya kapalı kalırdı, İmam hatipler olmayacağı için tartışması da olmazdı, komünistler ya hapiste olurdu ya da idam edilirdi, Kürtçenin tartışmaları bile yapılamazdı, Cübbeli Ahmet adındaki kişi Atatürk güzellemelerini sarıkla değil şapkayla yapardı.

Bir de şöyle bir soru sorayım:

Atatürk sağ olsaydı Dersimli biri CHP’nin başına geçebilir miydi?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.