Hayat mekânla sınırlı, zamanla kayıtlı...

Hayat mekânla sınırlı, zamanla kayıtlı...

İnsanın davası, insanın iddiasıdır. İddiası hak olanın, yenilgisi de olmaz. İddiası batıl olanın, Hak Teâlâ indinde zaferi de olmaz.

İnsanın davası, insanın iddiasıdır. İddiası hak olanın, yenilgisi de olmaz. İddiası batıl olanın, Hak Teâlâ indinde zaferi de olmaz. Her kitap bir okul, bir eğitim yuvası gibidir. Ve en basit deyimiyle açılan her okul, toplumun eğitim seviyesini yükseltirken birçok olumsuzluğun da kapısını kapar. “Her kitaplık bir cezaevi kapatır.”
Davetçinin unutmaması gereken önemli noktalardan biri şüphesiz İslam davasının insanlık için güneş, ay, su, ekmek gibi zaruri bir ihtiyaç ve kurtuluş projesi olduğu gerçeğidir. İnsanlık; İslam’a ve onu taşıyanlara muhtaçtır.
Davetçinin Rabbani Okuması / Faruk Kuzu

Birûni 27 yaşındayken 18 yaşındaki İbn-i Sina'yla yazılı bir münakaşaya giriyor. Konu nedir biliyor musunuz? "Işığın sürati ölçüsüz müdür yani lâ mütenahi midir, yoksa zamanla ölçülebilir mi?" Ne müthiş bir şey değil mi! Böyle bir şey bugünün Türkiye'sinde bile olmaz.
Bilim Tarihi Sohbetleri / Fuat Sezgin

Nitekim belki de tabut içerisindeki de “ben daha ölmeyeceğim” dediği bir sırada, böyle bir hesap yaptığı bir anda ölüm gelip kendisini yakalayıvermiştir. Böylece tüm yaptıkları hesaplar alt üst olmuş, dolayısıyla kurdukları düşünceleri de yok olup gitmiştir.
Ölüm ve Ölüm Ötesi Hayat / İmam-ı Gazali

İlk sömürge yıllarında Afrika’yı beyaz adamların beyaz tenli valileri yönetiyordu. Ancak zamanla, sömürdükleri ülkelerin çocuklarını devşirip okuttular. Onları, kendi ülkelerine bağlı iyi birer vatandaş olarak yetiştirdiler.
Sonra da, getirildikleri ülkelere sömürge valisi olarak geri gönderdiler. Halkın kendilerinden gördükleri bu siyah adamlar aslında beyaz adamlardı. Bu şekilde beyaz adamın kurduğu mekanizma, büyük bir sorun çıkmadan tıkır tıkır çalışıyordu. Hâlâ da çalışıyor.
Narkoz / Mete Gündoğan

Ramazanda Kur'an vardır. Bu aya ve tüm zamanlara değer katan Kur'an'dır. O, insanlığa uzanan Allah'ın ipidir. O halde bu ipe sımsıkı sarılmanın dönemidir Ramazan. Belki de oruç insanın vahye, ilahi ipe olan açlığının, susamışlığının sembolüdür. Çünkü ruhları doyuran, sulayan ve dinginleştiren Kur'an'dır
Oruç Fıkhı / Yusuf El Karadavi

Bir zamanlar bütün masumiyetimle yüksek makamlarda oturan, güzel evlerde yaşayan, banka hesabı olan eğitimli insanların ne kadar değerli olduklarına inanırdım.
Martin Eden / Jack London

Oruç: "haz" ve "hız" merkezli bir hayat tarzının egemen olduğu çağımızda fıtrata ve insanlığa yeniden dönmektir. Sadece hazlarını tatmin etmeyi ve bunu en kestirme, en çabuk, en hızlı şekilde gerçekleştirmeyi esas alan modern hayata isyan etmek, "hayır" diyebilmektir.
Oruç Ötelere Seyahat / Abdullah Yıldız

İnsanın yaşamak için bir gayesi olmalı. Hayvanlar gayeleri olmadan yaşarlar. İnsanlara gelince kendilerine bir hedef edinir, ömürlerini o hedef uğrunda harcarlar. Yaşamak için bir gayeniz olsun. Gayeniz için yaşayın!
Ayrılık Acısı / Ahmet Aslan

Kötü söylenmiş iyi şeyler, berbat yapılmış güzel işler, israf edilmiş iletişim imkanları, yok yere atılmış köprüler, kazanılabilecekken kaybedilmiş kalpler, insanların yaklaşması yerine uzaklaşmasına yarayan eylemler.. Ne yazık ki, tüm bunlara fazlasıyla sahibiz...
Neyi Nasıl Yapmalı? / Taha Kılınç

Avrupamerkezci tarih, köleciliğinden söz etmez, ama bu olayı parlak bir söyleme dönüştürür. Tarihlerini şöyle yazarlar: ”Dünyanın dayandığı her uygarlıkta uzun zamandır hayatın bir gerçeği olarak kabul edilmekte olan kölelik önce Avrupa’da lanetlenmiş ve ardından, on 19. yy’da, denizaşırı ülkelerdeki Avrupalıların ve Avrupa kökenli ulusların sahip olduğu topraklarda feshedilmişti. Bu surecin 1888’de, Brezilya’da kölelerin özgür bırakılmalarıyla tamamlandığı söylenebilir.
Ne parlak bir insanlık! Yüzyıllarca en ağır biçimde uygulanan ve kendi refahı için kanlı bir harç olarak kullanılan köleliği göstermeyeceksin, ama sıra sözde feshedilmesine gelince "önce lanetlemiş” olmakla gurur duyacaksın. ”
Batı’nın Doğu’su / Yüksel Kanar

Hayat mekânla sınırlı, zamanla kayıtlı... Mekânla sınırlanmış hayatımızı, eşya ile kurduğumuz ilişkiler ağı farklı bir boyut katıyor. Zamanı iplik iplik ören bu çok katmanlı ilişkiler yumağı da hayatımızın anlamına dair dışa vuran görüntüler. O an, orada ve onunla boyut kazanan, hayatı mekanikleşmekten kurtaran, ona anlam katan şey nedir?
Çizgisiz Defter / Akif Emre

Ömer Arslan

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.