Kutlu Misafir Rahmet Ayı Ramazan

Kutlu Misafir Rahmet Ayı Ramazan

İşte kapımızı çalmak üzerine bizlere elini uzatan bir Ramazan daha geliyor. Sanki daha dün veda etmiştik, yeni ayrılmıştık bağış dolu günlerinden…

Nimetleriyle salih amellerin tamamlandığı Allah’a hamd olsun. O’na hamd eder, O’nu noksan sıfatlardan tenzih ederiz. O’ndan bağışlanma ve hidayet diler, O’na tövbe ederiz. Bizlere sayılamayacak kadar çeşitli nimetler ihsan eden Allah’a hamd ederiz.

İşte kapımızı çalmak üzerine bizlere elini uzatan bir Ramazan daha geliyor. Sanki daha dün veda etmiştik, yeni ayrılmıştık bağış dolu günlerinden. Rahmet ve merhamet yüklü geceleri biraz önce uğurlamıştık sanki. İçi içine sığmaz insanın en mübarek, en kutlu, en hayırlı ay geliyor. 11 ayın sultanı olarak bilinen üç ayların incisi geliyor. Rahmetiyle, bolluğuyla gelen ve bir ay boyunca hanelerimizde gönüllerimizde ağırlanan en kutlu misafir geliyor.

Üç ayların başlamasıyla farklı bir sevinç ve heyecan kaplar insanı. Bu aylarda tutulan nafile oruçlar ve diğer ibadetler bizleri adeta Ramazan ayına hazırlar. Gelişi insana mutluluk ve huzur verir. Gidişi ise insana hüzün verir. Bir sonraki Ramazan’ı bekleriz şimdiden bin bir umutla. Ömür isteriz Rabbimizden yine yeniden bu kutlu misafiri ağırlamak için. Çünkü Ramazan ayının özel bir saygınlığı vardır. Allah’u Teâlâ yüce kitabında şöyle buyuruyor: “Ramazan ayı insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kuran’ın indirildiği aydır. Öyle ise sizden Ramazan ayını idrak edenler onda oruç tutsun. Kim o anda hasta veya yolcu olursa (tutmadığı günler sayısınca) başka günlerde kaza etsin.’’ (Bakara Süresi 2/185)

Biz Müslümanlar için Ramazan’ı “Ramazan” yapan ve bu aya değer katan, diğer aylardan ayıran en önemli şey hiç kuşku yok ki, “Kuran”dır. Eğer olma-saydı bizler bu aya erişebiliyor, bu ayın kadri kıymetini bilebilir miydik? Eğer biz bu aya değer atfediyorsak, bunda Kuran’ın rolü büyüktür. Çünkü bu ayda Kuran’ı Kerim nazil oldu, Bedir savaşı bu ayda meydana geldi ve Mekke’nin fethi de bu ayda gerçekleşti. İşte bizlere bu güzel hediyeler ile ödüllendiren Rabbimiz Kuran’ı Kerim sayesinde bu aya değer vermiş, bu ayda yüce kitabını indirerek biz insanlığa lütufta bulunmuştur. O halde bizler bunun kıymetini bilelim ve Ramazan ayını hakkıyla ihya edenlerden olabilelim. Peki, mübarek Ramazan ayında ne yapmalıyız ve nasıl istifade etmeliyiz. Bunu 5 farklı madde de sıralamak elzem olacaktır:

1) Yüce Kitabımız Kuran-ı Kerim, Rabbimiz tarafından Cebrail (a.s), vasıtasıyla bu ayda nazil edilmeye başlanmıştır:

Cebrail (a.s) ile Peygamber (s.a.v), her Ramazan ayında Kuran’ı Kerim’i mukabele yapmışlar, Peygamberimizin vefatından önceki Ramazan ayında ise bu mukabele iki kez yapılmıştır. Kuran’ı Kerim tilavetinin hem çok hayırlı bir ibadet olmasından, hem de Peygamber s.a.v, mezkûr sünnetinden olsa gerek, o zamandan günümüze kadar tüm Müslümanlar, Ramazan aylarında Kuran’ı Kerim tilavetine önem vermişlerdir. Bizler de aynı bilinçle Kuran’ı Kerimi çokça okumalıyız. Zira okunan her bir harfin sevabının on misliyle fazlalaştığını, özellikle Cuma günleri, Ramazan ayı ve özellikle de Kadir Gecesi’nde okunan her bir harfin sevabının yüzler, hatta binler misliyle ziyadeleştiğini hidayet önderi Peygamber (s.a.v) müjdelemiştir.

2) Ramazan ayında özellikle Peygamber Efendimizin hayatıyla ilgili kısa bir siyer kitabı olsa da okumak faydalı olacaktır.

Hayatımızın her aşamasında Peygamber Efendimizin hayatına ve Sünnet-i Seniyyesine uymamız gerekir. Üstad Bediüzzamanın deyimiyle: “ Sünnete ittiba ile adetlerimiz ibadete dönüşür.” Günlük yaşantımızda sünnete uyma noktasında hepimiz az çok gayret gösteriyoruz. Sünnete uyma konusundaki mevcut zaaf ve eksikliklerimizi tespit etmeli ve bu Ramazan ayını, hayatımızın her aşamasının Peygamber (s.a.v)’in, sünnet-i seniyyesi ile şekillenmesi için bir başlangıç yapmalıyız. “De ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız, o halde bana tabi olun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah Ğafurdur, Rahimdir.” (Al-i İmran Süresi 3/31) ayeti kerimesi Sünnet-i Seniyyeye tabi olmanın ne kadar önemli ve gerekli olduğunu kesin bir şekilde ilan ediyor.

3) Ramazan ayının bir diğer özelliği ise zikir, ibadet ve hayır yapmak için bir fırsat olduğunun bilincinde olmamız gerek.

Ramazan ayı tam anlamıyla hayır ve hasenat mevsimidir. Bu ayda yapılan iyiliklerin karşılığı kat kat verilir. Müslüman, “vermeye” kendisini alıştırmalı ve “Veren elin alan elden daha üstün olduğunu” aklından çıkarmamalıdır. Zaten en büyük özelliği merhametidir insanın, Ramazanda daha bir hassas olmalı yüreklerimiz. Gücü yettiğince ihtiyaç sahiplerine yardım ederek azda olsa yüzleri güldürmek ve edilen hayır dualarda Rabbimizin rızasını kazanma gayreti içerisinde olmalıyız.

4) Ramazan ayının bir diğer özelliği ise münacat ve maneviyat ayıdır.

Bu ayda namazlarımızı cemaatle kılmaya vakit ayırmalı kıldığımız namazlarımızdan sonra tesbihat ve zikirleri eksiksiz yapmaya özen göstermeli ve teravih namazlarını düzenli kılmaya dikkat etmeli. Allah, Ramazan günlerinde oruç tutmayı farz kılarken Hz. Peygamber de (s.a.v)’de gecelerini değerlendirmeyi özellikle tavsiye etmiştir. Ebu Hüreyre (r.a), Hz. Peygamberin (s.a.v) Ramazan gecelerini ibadetle değerlendirmeye yönelik şu hadisi aktarır: “Allah’ın verdiği söze inanarak ve karşılığını sadece Allah’tan umarak Ramazan gecelerini değerlendiren kişinin önceki günahları affolunur.” Teravih namazını kılan kişi geceyi değerlendirme adına önemli bir adım atmış olur.

5) Ramazan ayı, irademizi kontrol etme ayıdır.

Ramazan ayında; özellikle beyhude, anlamsız işler, aşırı ve bol tüketim, boş ve lakayt konuşmalar, aşırı uyku, hiçbir ulvi amaca hizmet etmeyen arkadaşlıklar vb. insan kalbini Allah’a yönelmekten alıkoyan her şeyden uzak durmalıyız. Dilimize sahip olacağız, dilimize oruç tutturacağız. Gözümüze sahip olacağız, gözümüze oruç tutturacağız. Kulağımıza sahip olacağız, kulağımıza oruç tutturacağız. Her azamıza oruç tutturacağız. Her çeşit gıybetten uzak durmaya dikkat edeceğiz. Orucumuzun faziletli sevaplı olması, orucumuzu Allah’ın kabul etmesi için, orucumuzu Allah’ın katında makbul bir oruç olarak geçebilmesi için kötü huylardan uzak duracağız. Allah’ım! Ramazanımızı şimdiden mübarek eyle. Ona erişmeyi, onu hakkıyla ihya etmeyi ve sonunda bağışlanmış olarak çıkmayı nasip et. Gafletimizi bağışla, bizleri af ve bağışınla müjdele, islamın hâkim, şirk, küfür, zulüm ve baskıların mahkûm olduğu, mazlumların yüzlerinin gerçekten güldüğü hayırlı yarınlar nasip et. Allah’ım! Cennet kapılarının açılıp, cehennem kapılarının kapatıldığı, şeytanların zincire vurulduğu, “Evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu da cehennem azabından kurtuluş” olan Ramazan ayını hakkıyla anlayıp idrak eden, bu mübarek ayı ihya ederek bağışlanmış şekilde bu aydan çıkan kullardan olmamızı cümlemize nasip eyle.

Selam ve Dua İle

Söz&Kalem Dergisi - Vuslat Şen

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.