Bayramlarımız sevinç günlerimiz.

Yıl boyu gelişen tüm olumsuzluk, sıkıntı ve problemlerin birikmesiyle bunalan, hatta neredeyse kopacak gibi olan insana son anda yetişen “Allah’ın Günleri.”

Altından asla kalkamayacağını düşündüğü en kötü durumlar için bile “ümit” müjdesiyle gelir, zira.

Hele de göstere göstere gelişi yok mu!

Vakti belli,

Asla engelleyeni yok, olamaz da.

Başka ‘bayram’sılarla değiştirmek için çabalayanları mı istersiniz,

‘Şeker’, ‘et’ diye deforme etmeye çalışanları mı,

‘Tatil’e dönüştürüp örtülü hınzırlık yapanları mı,

İşi tamamen magazine etmeye uğraşanları mı!

Hepsi de mevcut,

Lakin hiçbiri de baş edemiyor.

Çünkü “Eyyamullah” bu, Allah’ın günleri,

“Sünnetullah”tır, Allah’ın kanunu.

Allah ile de kimse mübareze edemez, boy ölçüşemez!

Düşünebiliyor musunuz,

Hangi olumsuzluk içerisinde bulunursanız bulunun, kesinlikle aşabileceğinizin garantisi gibidir bayramlar,

Hakkıyla takdir edene.

Ramazan’da Kadir gecesini,

Cuma günü icabet saatini,

Ömürde eceli,

Kâinat için kıyameti,

İnsanlar içinde veliyi gizli kılan Yüce İrade

Bayramların vaktini apaçık kılarak ne de büyük lütufta bulunmuş!

Sübhanallah!

(Tekraren) Tabi ki, hakkıyla takdir edene.

Efendimiz (sav) bayramda sevinç izharında bulunmaya çok dikkat ederlerdi.

Aynı şekilde tüm insanları da bu günlerde sevindirmek için çaba gösterirler,

Özellikle de kadın ve çocukların sevindirilmesine önem verirlerdi.

Allah’ın Resulü,

Allah’ın kullarının,

Allah’ın günlerinde

Mutlu ve umutlu olmalarını istiyor.

Biz, peki daha ne isteyelim!

Ramazan’ı nefse galip gelmeye vesile kılan Allah,

‘Bayram’ı diğer sorunlar karşısında galip olmak için vesile kılmaya Kadîr’dir.

Yeter ki, (yine) bayramlar hakkıyla takdir edilebilsin.

İşte tam da o vakit bayramımız mübarek olsun!