Celal Bayar Üniversitesi'nden Bilimsel Atak

Celal Bayar Üniversitesi'nden Bilimsel Atak

Celal Bayar Üniversitesi, Uluslararası Yüksek Enerji ve Parçacık Fiziği Araştırma Merkezi'nin (CERN) LHCb deney ekibinde yer alacağı bildirildi.

MANİSA - Celal Bayar Üniversitesi, İsviçre'nin Cenevre kentinde bulunan CERN'nin (uluslararası yüksek enerji ve parçacık fiziği araştırma merkezi) ana konusu, evrenin neden sadece maddeden oluştuğunu araştırmak olan LHCb deneyine asosiye üye olarak katıldı. Bu statü, deney ekibi kurulduktan sonra tam üyeliğe dönüşecek. Deneyin, 2023 yılına kadar sürmesi plânlanıyor.

 

Daha önce CERN'de görev yapan, CBÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Fizik Bölümü Öğretim Üyesi ve deneyin Celal Bayar Üniversitesi'ndeki sorumlusu Doç. Dr. Erhan Pesen, CERN'le ilgili bilgi vererek, "20 Avrupa ülkesi CERN'e tam üyedir, Türkiye ise gözlemci statüsündedir. LHCb deneyi CERN'in dört ana deneyinden biridir. CERN'de dünyanın en büyük (çevresi yaklaşık 27 km) ve en yüksek enerjili hızlandırıcısı bulunmaktadır ve tünelleri yerin yaklaşık 100 metre altındadır. Protonlar ışık hızına kadar hızlandırılmaktadır (ışık hızının 99.9999991% katı)'' dedi.

 

Doç. Dr. Erhan Pesen, Celal Bayar Üniversitesi'nin katıldığı LHCb deneyinin ana fizik konusunun, evrenin neden sadece maddeden oluştuğunu araştırmak olduğunu söyledi. Sahip olduğumuz fizik bilgilerinin, evrendeki madde miktarını var olandan çok daha az olarak öngördüğünü ve bu deneyin yeni fizik bulgularını getirebileceğini vurguladı. 21 m uzunluğundaki ve 10 m yüksekliğindeki deneyin, birçoğu sadece deney için geliştirilen yüksek teknolojiye sahip parçalardan oluştuğunu belirtti. Deneyin, her saniye oluşan 100 milyon proton çarpışmasından 2000 tanesini seçip yazabilecek kapasiteye sahip olduğunu ve her saatte yazılan veri miktarının 300 CD civarında olduğunu söyledi.

 

Pesen, "Üniversitemiz bu deneye ilk olarak asosiye üye olarak kabul edilmiştir. Bu statü, deney ekibimiz kurulduktan sonra tam üyeliğe dönüşecektir. Bu projenin 2023 yılına kadar sürmesi planlanmaktadır. Üniversitemiz deneye lüminosite grubunda sorumluluk alarak katkıda bulunacaktır. Lüminosite sistemi, deneyde parçacıkların çarpışma olasılığını ölçen bir sistemdir. Elde edilen değerler, hem deney hem de hızlandırıcı için önemlidir. Bunun yanı sıra, deneyin kapasitesini artırmak için planlanan köklü değişiklerde aktif görev alacağız. Bu görev için gereken yüksek teknoloji içeren elektronik veri aktarım kartları, üniversitemiz bünyesinde tasarımlanacak, Türkiye sanayisinde üretilerek deneye yerleştirilecek. Bu çalışmaların gerçekleştirilebilmesi için, Rektörümüz Prof. Dr. Mehmet Pakdemirli'nin önderliğinde, üniversitemizin bu konudaki teknik ve bilgi altyapısının geliştirilmesine hız verilecek" dedi. (Ramazan Sındıraç - İLKHA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.