Ceylanpınar’ın bitmek bilmeyen sorunu: Eğitim

Ceylanpınar’ın bitmek bilmeyen sorunu: Eğitim

Şanlıurfa’nın Ceylanpınar ilçesinde 2014-2015 Eğitim Öğretim Yılının ikinci yarısının sorunlarla başladığını belirten eğitim sendikaları, Ceylanpınar’ın bitmek bilmeyen eğitim sorunlarına dikkat çekerek çözüm önerilerini İLKHA’ya anlattı.

2014-2015 Eğitim Öğretim Yılının sıkıntılarla devam ettiğini belirten Eğitim Sendikaları ile, İlke Haber  Ajansı (İLKHA) olarak, eğitim sorunlarını ve çözüm önerilerini görüştük.

 

Ceylanpınar’da Faaliyet gösteren Eğitim Bir Sen Temsilcisi Mustafa Turan, “ilçemizde eğitim sıkıntıları bir önceki yıllara nazaran daha da azalsa da, sıkıntılar devam etmektedir. İlçede öğretmen açığımız ciddi bir sorundur. 200’den fazla öğretmen ihtiyacımız vardır. Çocuklarımıza, pedagojik formasyon eğitimi almış ve geçim sıkıntısı olmayan öğretmenlerle eğitim vermesi gerekir. Bu açığın acilen kapatılması gerekir. İlçemizin katmerleşmiş bir sorunu olan öğretmen spekülasyonu var. Her sene nerdeyse atanan öğretmen kadar tayini çıkan öğretenlerimiz var. Bu öğretmen spekülasyonunun önüne geçmek lazım. Çocuklarımız adeta deneme tahtası durumunda, buraya atanan öğretmenlerimiz stajyerlik süresini  doldurmadan  değişik sebeplerle ilçemizden gidiyorlar.  Bunun önüne geçmek için bazı tedbirler almak lazım. Bu bölgede çalışan öğretmenlere pozitif ayrımcılık yapılması, bir zamanlar olduğu gibi bölge tazminatı verilerek, bu spekülasyon sorunu halledilmelidir. Maddi destek yanında, bölgede çalışan öğretmenlere örneğin ek hizmet  puanı verilebilir, kademe ve destek ya da 4-5 yıl bölgede   çalışıp istediği yere atanma şansı verilmelidir.” dedi.

 

Köy okulların lojmanları yok

Köy öğretmenlerinin barınma sorununun olduğunu belirten Turan, “İlçemizdeki eğitim sıkıntılarından biri de köyde görev yapan öğretmenlerimizin barınma  sorunudur.  Okullarla birlikte lojmanlar  da eskimiş. İçinde barınma gibi bir durumları kalmadığı için öğretmenlerimiz ilçeye gidiş geliş yapıyorlar.  Dolayısıyla ekstra bir masrafları oluyor.  İlçede kira ve servis parası  ödüyorlar. Bu sorunu ortadan kaldırmak gerekiyor. “ şeklinde konuştu.

 

Ücretli öğretmen uygulamasına son verilmeli

Pedagojik formasyon eğitimi olmayan  öğretmenlerin iki önemli sorunu ortaya koyduğunu söyleyen Turan, “Öğretmen açığı, ücretli öğretmenlerle kapatılmaya çalışılıyor. Bu da iki önemli sorunu ortaya koyuyor. Biri ücretli öğretmenlerin düşük bir maaşla çalışmalarının  verdiği sıkıntıyla işlerini tam anlamıyla yapamıyorlar kendilerini bu işe bağlıyorlar ve asgari ücreti bile bulmayan bir ücretle çalışıyorlar.  Diğer bir sıkıntı ise, öğrencilerin yaşadığı sıkıntıdır.  Ücretli çalışan öğretmenler pedagojik formasyon eğitimi olmayan  kişilerdir. dolayısıyla öğrenciler,  bu kişilerle eğitim öğretim görüyor. Bu da ciddi bir sıkıntıdır. ücretli öğretmenlik uygulamasına son verilmeli, buna karşılık olarak  kontenjan sayısı artırılmalıdır. “ ifadelerini kullandı.

 

Ödenekler yetersiz

Okullara ayrılan ödeneklere de değinen Turan, “Liselere bağımsız ödenek veriliyor ama ana okulu, ilk ve orta okullar bağımsız değil, Mili Eğitime bağlıdır. Bu okulların her birine bağımsız ödenek verilmeli ve bu şekilde okul idarecilerimiz tahsildar durumundan kurtarılmalı, onlara bağımsız ödenek verilmelidir. Okullarımızda kadrolu hizmetli olmaması da, büyük bir sorun haline gelmiştir. Son yıllarda hizmetli açığı İŞ KUR’la kapatılmaya çalışılıyor.  İŞ KUR çalışanlarıyla maalesef bu hizmet yürütülemiyor. Bu sıkıntıların ortadan kaldırılması için okullara kadrolu hizmetlilerin verilmesi gerekir. “dedi.

 

Okulların güvenlik problemi

Okullara güvenlikçi kadrosu verilmesi gerektiğini de belirten Turan, “ Son zamanlarda okullarımızın, kurumlarımızın ciddi anlamda  güvenlik sorunu  var. Okullarımızda hırsızlıklar ve  saldırılar gerçekleşti.  Okullarımızın korunması için kesinlikle güvenlik tedbirlerinin alınması gerekmektedir.  Okullara güvenlikçi kadrosu verilmelidir.” şeklinde konuştu.

 

Taşımalı eğitimin getirdiği sıkıntılar

Taşımalı eğitimin getirdiği sıkıntıları da anlatan Turan, “Köyden gelen öğrencilerimizin okuldan çıkış saati birbirine uymadığı için, ilçede başı boş dolaşabiliyorlar. Bu da değişik olaylara sebebiyet verebiliyor. Bu sorunu ortadan kaldırmak için, taşımalı eğitim sorununun halledilmesi gerekiyor. İlçede yurtların ve pansiyonların yapılması, köylerde de liselerin yapılması gerekiyor. Bu şekilde ilçede başıboş gezen öğrenci sorunu ortadan kaldırılabilir. Öğrencilerimizin maneviyatını yükselten, onlara bir hedef verecek çalışmaların uygulanması gerekir. Özelikle gençlerimizin ahlaki sorunlara bullaşmaması için, ahlaki yönlerini geliştirmek için  ciddi anlamda sivil toplum örgütlerinin el birliğiyle programlar, projeler üretilmeli, ahlaklı bir nesil yetiştirilmelidir.”diye konuştu.

 

Bazı veliler duyarsız

Tüm Türkiye’de olduğu gibi Ceylanpınar’da da eğitim sıkıntısının olduğunu belirten Ceylanpınar Eğitim Sen Temsilcisi Muhammed Ata Daş, “Ceylanpınar’ın eğitim sorunlarından biri ve en önemlisi ailelerin öğrencilerine ilgisizliğidir. Çocuğunun kaçıncı sınıfa, hangi şubede olduğunu bilmeyen bazı aileler ve velilerimiz var. Okul idarecileri, öğretmenler, okul aile birlikleri yeterli bir programa sahip değiller. Fiziki koşullarda ciddi sıkıntılarımız var. Şehirde ısınma problemi var. Köylerde bu sorun daha fazla. Bir de dersliklerde mevcut sayının üzerinde öğrenci olunca, bu sıkıntı ikiye katlanıyor. Ceylanpınar’da sosyal etkinliklerin yapılacağı alanlar çok az,  en basitinden ilçemizde öğrencilere bir futbol sahası olabilecek açık bir yer bile yok.” dedi.

 

Ana dilde eğitim

Sendika olarak ana dilde eğitime detsek verdiklerini söyleyen Daş, “ Ana dilde eğitim konusunda ciddi problemler yaşıyoruz. İlk ve orta okullarda seçmeli derslerin seçimesi çalışması var. Milli Eğitimin belirlediği ön hazırlık çalışması var. Bu çalışmayı bazı kesimler sabote etmeye çalışıyorlar. Biz sendika olarak ana dilde eğitimi destekliyoruz.” şeklinde konuştu.

 

Sorunların çözümü eğitimdir

“Ceylanpınar’ın en önemli önemli sorunu eğitimdir ve diğer tüm sorunların çözümünü sağlamak eğitime bağlıdır” diyen Bilgi Eğitim Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (Bil-Eğitim Der) Başkanı Metin Demir konuşmasında,  “Veliler çocukların eğitimi konusunda üzerine düşeni yerine getirmiyor. Bilgisayar, cep telefonu ve teknoloji bilgisizce kullanılıyor. Ahlak eğitimi konusunda çocuklarına bir şey vermiyorlar. Bu konuda veliler bilinçlendirilmeli, bunun için seminerler, projeler üretilmelidir. Şehirde gençlere yönelik sportif ve kültürel aktivitelere yönelik devletin  sunduğu imkanlar yetersizdir. Şehirde Kültür merkezi ve yeni spor salonları açılmalı, mevcut spor salonları bütün halkın hizmetine sunulmalıdır.” dedi.

 

Eğitilmeyen Suriyeli potansiyel Suçludur

Demir, “ilçedeki Sivil Toplum Kuruluşlarının eğitime yönelik faaliyetleri çok az. Devlet, burada faaliyetleri artırıcı çeşitli teşvik ve maddi destek sağlamalıdır. Madde bağımlılarına yönelik ve kontrolsüz internet kefelere yönelik ciddi çalışmalar yapılmalıdır. İlçemizde çok sayıda Suriyeli yaşamakta. Eğitimsiz bırakılan bu insanlar, birer potansiyel suçlu durumundadır. Devlet acilen bu insanlara okul açıp onları kontroll altına alıp topluma entegre etmelidir.” ifadelerini kullandı. (Mustafa Kaynak- İLKHA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.