Çocuklardaki öfke kontrolünde ailelere büyük görev düşüyor

Çocuklardaki öfke kontrolünde ailelere büyük görev düşüyor

Çocukların kendilerine ailelerini rol model aldığını belirten Psikolog Mehmet Şirin İlgin, çocuklardaki öfke kontrolünde ailelere önemli sorumluluklar düştüğünü ifade etti.

Öfke, herhangi bir şeyin engellenmesi ile ortaya çıkan istenmeyen bir duygu olarak tanımlanıyor. Çocuklarda öfke; genellikle 1,5 ile 2,5 yaş aralığında sıklıkla görülüyor.

Öfke nöbetinde sırasında çocuk; bağırma, çığlık atma, ağlama, vurma, tekme atma, kafasını vurma, kendini yere atma gibi davranışlar sergileyebilir.

Çocukların öfke nöbetlerine neden olan davranışlarını iyi takip etmek, kimin yanında, hangi zamanlarda ve neden bu davranışları sergilediğini belirlemek konusunda anne babalara büyük görevler düşüyor.

Psikolog Mehmet Şirin İlgin, çocuklarındaki öfke kontrolü ile ilgili İLKHA'ya değerlendirme bulundu.

"Çocuklarına karşı öfkeli olanlar çocuklarını disiplin altına almakta zorlanıyor"

Anne ve babaların çocuklarının hangi davranışına öfkelendiklerini iyi bilmeleri ve farkında olmaları gerektiğini ifade eden İlgin, "Annelik ve babalık; dünyanın en keyifli aynı zamanda zor ve sabır isteyen mesleklerden biridir. Buna ebeveyn sanatı da diyebiliriz. Yapılan araştırmalara göre; çocuklarına karşı agresif davranan ve öfke gösteren ebeveynlerin çocuklarını disiplin altına alma konusunda daha çok zorlandığı belirlenmiştir. Öfkelenen ebeveynler, çocuklarının hangi davranışına öfkelendiklerini iyi bilmeleri ve farkında olmaları gerekir. Öfkenin farkına vardıktan sonra çocukların aynı davranışını tekrarlamaması ve o davranışı ortadan kaldırılması ile ilgili neler yapabileceğini düşünmesi gerekir." şeklinde konuştu.

"Ebeveynler, çocuklarının yaptığı davranışa odaklanmalıdır"

Ebeveynlerin çocuklarının sergilediği davranışlar karşısında öfkelenmek yerine onlara doğru davranışı göstermeleri gerektiğini vurgulayan İlgin, "Ebeveynler, çocuklarının davranışları karşısında kışkırtıcı düşünceler ve gerçek yaklaşımlar olmak üzere iki şekilde davranış gösterir. Kışkırtıcı düşüncelere baktığımız zaman ebeveynler, çocuğun yaptığı yanlış davranışı bilerek yaptığını düşünebilir ama gerçek yaklaşımda durum böyle değildir. Gerçek yaklaşımda çocuğun bu davranışı neden sergilediği önemlidir. Ebeveynlerin bunu bilmeleri ve farkında olmaları gerekir. Ebeveynler, çocuklarının sergilediği davranışlar karşısında öfkelenmek yerine onlara doğru davranışı göstermeleri gerekir. Örneğin; Çocuk, kendi kardeşine zarar verdiği ve şiddet uyguladığı zaman 'sen kötü bir çocuksun' demeleri yerine; çocuğa yaptığı davranışın zararlarını söylemek gerekir. Bu konuda ebeveynler, çocuklarının yaptığı davranışa odaklanmalıdır." şeklinde konuştu.

"Çocuklar, dünyayı keşfederek öğrenirler"

Çocukların sergiledikleri davranışlar karşısında sabırlı olmanın önemine dikkat çeken İlgin, "Çocukların sergilediği davranışlarla bizi kızdırdığını düşünüyoruz; ama çocuklar, dünyayı keşfederek öğrenirler. Dünyayı keşfettikleri zaman bizi çileden çıkarabilirler. Bu konuda onlara empatiyle ve sabırla yaklaşılması gerekir. Çocukların her davranışına müdahale edilmemelidir. Çocuğun kendine ya da bir başka çocuğa zarar vermeye başladığı zamana kadar bazı davranışlarını görmememiz gerekir. Öyle bir durum olursa o anda müdahale etmemiz gerekir. Çocuklar gelişim çağındayken davranışlarını takip etmek önemlidir. Çocuklara karşı öfkelenmek yerine doğru davranışı onlara göstermek en doğru olandır." ifadelerini kullandı.

"Çocukların her dönemini farklı değerlendirmek gerekir"

Çocuk eğitimde sorumluluk bilince değinen İlgin, "Çocuklara kızmak veya öfkelenmek yerine onlara sorumluluk yüklemek tercih edilmelidir. Örneğin; çocuk odasını dağıttı diye öfkelenmek yerine odasını toplamayı ona sorumluluk olarak verebiliriz. Çocukların her dönemini farklı değerlendirmek gerekiyor. Özellikle ergenlik döneminde olan çocukların süreçleri iyi değerlendirilmelidir. Ergenlik çağına gelmiş bir çocuğun ailesi, ergenlik dönemini iyi bilmelidir. Ergenlik dönemindeki çocuklar, tepkisel davranışlar gösterebilirler. Tepkisel davranışlar hakkında ebeveynlerin bilgi sahibi olması gerekir. Ebeveynler, öfke yerine çocuğun davranışını nasıl olumlu hale getireceklerini bilmelidir. Ebeveynler, çocuklara karşı sabırlı olmalı ve empati yapmalıdır. Çocuklarla sağlıklı ve yapıcı iletişim kurulmalıdır." diye konuştu.

"Çocuklardaki öfke kontrolünde ailelere büyük görev düşüyor"

Çocukların ailelerin gösterdiği davranışları kendilerine empoze ederek o yönde davranış sergilediklerini belirten İlgin, "Çocuklar, her zaman ailesini rol model olarak örnek alırlar. Çocuklar, ailelerin gösterdiği davranışları kendilerine empoze ederek o yönde davranış sergilerler. Çocuklardaki öfke kontrolünde ailelere büyük görev düşüyor. Bu konu hakkında ebeveynlerin büyük sorumlukları var. Aileler, bu konu hakkında bilinçli olmalıdır." dedi.


Çocuklardaki öfke kontrolünde ailelere büyük görev düşüyor

Çocuklardaki öfke kontrolünde ailelere büyük görev düşüyor

Çocuklardaki öfke kontrolünde ailelere büyük görev düşüyor

Çocuklardaki öfke kontrolünde ailelere büyük görev düşüyor

Çocuklardaki öfke kontrolünde ailelere büyük görev düşüyor

Çocuklardaki öfke kontrolünde ailelere büyük görev düşüyor

Çocuklardaki öfke kontrolünde ailelere büyük görev düşüyor

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.