Huzurlu Bir Toplum İçin Evliliği Geciktirmeyin

Huzurlu Bir Toplum İçin Evliliği Geciktirmeyin

Artan ahlaki yozlaşma aile yapısını da olumsuz yönde etkiliyor. Aile içi şiddet, boşanma, cinnet geçirme vakaları toplumun felakete sürüklüyor.

Cuma Karakoç / İstanbul / doğruhaber

Toplumun çekirdeği olan aileler dağılmaya devam ediyor. Her gün gazetelerin 3. sayfalarında kadın cinayetleriyle ilgili haberler okumak mümkün. İstatistikler boşanmaların her geçen gün arttığını gösteriyor. Türkiye’de evlenme yaş ortalamasının artması da bir yandan aile yapısını bozarken öte yandan boşanmalarda etkin rol oynuyor. Konu hakkında görüşlerine başvurduğumuz Araştırmacı Yazar M. Ali Gönül, sağlam bir aile yapısı için evlilik yaş ortalamasının yükseltilmemesi gerektiğini vurguladı. Çeyiz, takı gibi taleplerin evlilikleri geciktirdiğine dikkat çeken Gönül “Bir delikanlı düşünün kendini günahtan korumak, hayatına yön vermek için eş adayı arıyor. Nereye gitse takılardan, çeyizden söz ediliyor. Evlenen çiftlere bir şey alınmasın demiyoruz. İmkân varsa harama kaçmamak şartıyla bundan istifade edilebilir. Ama temiz duygularla yola çıkan gençlerin önünü tıkmamamız lazım” dedi.

EŞLER ZORLUKLARA GÖĞÜS GERMELİ
Konuşmasında evli çiftlere de seslenen Gönül, “Eve yorgun argın gelen bir kocanın en fazla muhtaç olduğu şey ilgidir. Bunun en güzel örneğini Resulullah ve Hz. Hatice’nin hayatında görüyoruz. Hz. Hatice, Allah Resulüne karşı sevgi ve saygı gösteren, malının tamamını onun için infak eden her yönüyle numune bir şahsiyetti. Resululah (s.a.v) hayatı boyunca Hz. Hatice’yi neden unutmadı? Çünkü O, Resululah’ın kalbindeki hüznü alıp çekerdi” şeklinde konuştu.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.