Iraklılar Araptır, Pers Değil!

Başlıktaki vurgu, ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson'a ait.

Cenevre'de katıldığı bir forumda değişik konularla ilgili açıklamalarda bulunan Tillerson, son dönemde ABD/Suudi ikilisinin mevcut Irak hükümetiyle girdikleri sıcak ilişkinin mahiyetine ışık tutacak sözler sarf ederek şunları söyledi:

"Irak'ın İran'la çok uzun bir sınırı ve yüzyıllara dayanan uzun bir mazisi olduğunu kabul etmemiz lazım. Bu iki ülke arasındaki tüm ilişkileri ortadan kaldıracak değiliz. Ancak Irak'a şunu söylüyoruz; kendi ayakları üzerinde duracak bir kapasiteyi geliştirmeli ve (İran kaynaklı) bu etkiye direnmelisiniz. Iraklılar Arap'tır, Pers değil. İster Sünni, ister Şii olsun Iraklılar Arap'tır. Suudilerin de çok eskiye dayanan kabile kardeşliğiyle (Iraklılarla) yeniden irtibat kurmaya istekli olduğunu düşünüyorum"

Bir taraftan Irak'ın “Arap kimliğine” vurgular yapılırken öbür taraftan Necef-Kerbela ekolünün Kum ekolüne rakip olduğu söylemi de sıklıkla dillendirilmektedir.

Belki kimisi çıkar, “İkisi de Şii, yesinler birbirlerini” diyebilir. Oysa mesele bu kadar basit değil. Aynı mezhep dairesi içerisindekileri “farklı ırk, farklı ekoller” üzerinden ayrıştıranların bu kez “Aynı ırk, farklı mezhep” hatta “Aynı ırk, aynı mezhep” üzerinden ne denli ayrıştırabileceklerini, hatta ayrıştırıp savaştırdıklarını varın bir kez daha düşünün. Aslında bu ayrıştırmalar biraz da asırları deviren biz Müslümanların tarihi gerçeği değil midir?

'KÜRDİSTAN BÖLGESİ BÖLÜNMEK ÜZERE'

Referandum sonrası Irak'ta baş gösteren gerginlikler ve Irak ordusunun Kerkük'ü ele geçirmesiyle beraber başlayan KYB-KDP çekişmesi üzerine Rus haber ajansı Sputnik'e konuşan KDP'li gazeteci Rebwar Kerim ilginç açıklamalarda bulundu. Kürdistan'ın bölünme tehlikesine dikkatleri çeken Kerim şu açıklamaları yaptı:

“Tarih tekerrür ediyor. 1966'da Celal Talabani, Molla Mustafa Barzani'ye karşı nasıl o zamanın merkezi hükümetiyle ittifak halinde bir kampanyada yer aldıysa şimdi Talabani'nin oğulları ve yeğenleri aynı şeyi Mesud Barzani'ye yaptılar. Şu an Kürdistan bölgesi bölünmek üzere. Süleymaniye, Kerkük, Halepçe'den oluşturulan bir bölge düşünülüyor. Bu bölgenin kurulması için imzaların atıldığı da söyleniyor. Orada da federal bir bölge oluşturulabilir.  Bu durumda Barzani'nin elinde ise sadece Duhok, Erbil, Ninova'nın kuzey kesimleri kalır. Kürdistan bölgesi içinde bütün sorular özerk yönetimin durumunun ne olacağı etrafında yoğunlaşmış durumda. KYB eğer bu bölünme ve Barzani'yle ayrışma konusunda Bağdat yönetimiyle anlaşmışsa ve ona bazı bölgeler tahsis edilmişse bu 1994 yılına geri dönüş demektir. 2002 yılına kadar bölge bu bölünmüş vaziyette yönetilmişti. Ortada bir yerel hükümet vardı. Ayrıca Talabani bölgesi ve Barzani bölgesi vardı. Sonra bunlar birleştiler. Tek bir hükümet haline getirildiler. Coğrafya birleşmiş oldu ve federal bir bölge oluşturuldu. Şu an söz konusu olan bu federal bölgenin bölünmesidir. Bundan sonraki günlerde KYB'nin parlamentoda veya hükümette devam edip etmeyeceğini kendi bölgelerine çekilip çekilmeyeceklerini göreceğiz.”

Referandum süreci geride kaldı. Ancak referandum sonrası süreç Irak Kürtleri açısından hayli sancılı geçecek gibi görünüyor. Referanduma kadar “Irak'ın bölünmesi” söylemleri piyasada alıcı bulurken, KYB'nin Süleymaniye merkezli ikinci bir federal bölge için Irak'la anlaşma yaptığı haberleri değişik kaynaklarca da dile getiriliyor. Bu durumda Süleymaniye merkezli federal bölge, Erbil merkezli federal bölgenin rakibi olarak ortaya çıkmış olacak. Rebwar Kerim her ne kadar bu muhtemel durumu 1994-2002 arası döneme benzetse de, bunun ötesi de var! 1994 öncesi dönem vardı ki, bu dönem KDP ile KYB'nin silahlı iç çatışmaları söz konusudur. Ki Güneyli Kürtlerin literatüründe bu dönem “Brakuji dönemi” olarak yer edinmiş durumdadır.

Sahada Kürt aktörler arası bu denli tehlikeler varken saha dışı “Kürt figürlerin” kendilerince Barzani-Peşmerge üzerine kahramanlık türküleri yakmaya devam etmeleri bozulan Kürt psikolojisini bastırmaya yöneliktir gibi durmaktadır. Mesud Barzani bile ortamın daha fazla bulanmaması adına açıklamalar yapmaktan uzak dururken hariçten gazel okumayı sürdürenleri anlamak pek kolay olmayacak gibi.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.