Kanada Kamyon Saldırısı: Yöresel İslamofobinin Ölümcül Bedeli

Kanada Kamyon Saldırısı: Yöresel İslamofobinin Ölümcül Bedeli

Kanada’nın Ontario eyaletine bağlı London şehrinde pikap kullanan bir sürücü akşam gezintisine çıkan Müslüman bir aileye çarptı. Polisin nefret suçu olarak nitelediği saldırı önceden planlanmış.

Faisal Kutty

Kanada’nın Ontario eyaletine bağlı London şehrinde pikap kullanan bir sürücü akşam gezintisine çıkan Müslüman bir aileye çarptı. Polisin nefret suçu olarak nitelediği saldırı önceden planlanmış.

Ailede genç bir kız, büyükannesi, anne ve baba ölürken dokuz yaşlarındaki erkek çocuğu ise hastanede.

Kanada Başbakanı Justin Trudeau Salı günü yaptığı açıklamada bunun terörist bir saldırı olduğunu söyleyerek hayatını kaybeden aileye yönelik olarak “Hayatları vahşice ve korkakça ellerinden alındı, küstahça şiddete maruz kaldılar. Bu saldırı bir kaza değildi. Bu, birlikte yaşadığımız bir toplumun kalbine yönelik nefret güdüsüyle işlenmiş terörist bir saldırıydı” dedi.

Geçen yıl Toronto dışında bulunan bir mescitte çalışan bir gönüllü beyazların üstünlüğünü savunan gruplarla bağlantılı olduğu ileri sürülen bir saldırgan tarafından boğazı kesilerek öldürüldü. Ve ondan da üç yıl önce Quebec City’de mescide giren bir terörist namaz kılanlara ateş ederek üç kişiyi öldürdü ve 19 kişiyi ciddi biçimde yaraladı.

Çok kültürlülüğüyle ve hoşgörüsüyle övülen bir ülkede bu nasıl mümkün olmaktadır? Bu bir kaza değil: Kanadalıların İslam hakkında bildiklerini unutup yeniden İslam’ı öğrenmeleri gerekiyor.

2017’de Quebec City’de ölenlerle ilgili anma toplantısında katillere yönelik olarak konuşan İmam Hassan Guillet şöyle demişti: “Bizim düşmanlarımız yok; Tekrar ediyorum, bizim düşmanlarımız yok. Bizi tanımayan insanlar var.” Kurbanları methettikten sonra konuşmasına devam eden imam katillerin de birer kurban olduğunu söyleyecekti.

Aslında böylesi katiller bir sabah uyanıp Müslümanları öldürmeye karar vermiyorlar. Masumlara yönelik bu şeytanca amellerini icra etmeden çok önceleri mermilerden ve silah olarak kullandıkları araçlardan daha tehlikeli olan nefret dolu fikirler kendilerine aşılanmaktadır. Radikalleşmelerini sağlamada en çok suçlanması gereken kesimler belli bazı politikacılar ve bir kısım medyadır.

Olumsuz Algı

Maalesef bu katiller İslam ve Müslümanlar hakkında olumsuz fikirlerle yetiştirilmede yalnız değiller. İçinde Sivlil Hakları İzleme Örgütü de bulunan birçok farklı kuruluş tarafından geçen yıl Birleşmiş Milletlere sunulan bir rapora göre Kanadalıların %46’sının İslam hakkındaki görüşü olumsuz; yarısından daha azı çocuklarından birinin bir Müslüman ile evlenmesini “kabul edilebilir” olarak görürken %56’sı İslam’ın kadın haklarını baskıladığını ve Ontario sakinlerinin yarısından fazlası da ana akım İslami öğretilerin şiddeti desteklediğini düşünüyor.

Dahası bu rapor Kanadalıların %52’sinin Müslümanlara “az” güvendiklerini veya “hiç” güvenmediklerini; %42’si Müslümanlara karşı ayrımcılığın “temelde kendi hataları” olduğunu düşünürken %47’si kamuda başörtüsünün yasaklanmasını desteklediğini, %51’i hükümetin mescitleri gözetlemesini desteklediğini ve %55’i de İslamofobi meselesinin politikacılarca ve medya tarafından şişirildiğini düşünüyor.

Bu yıl başlarında BM tarafından yapılan çalışmanın daha önce yapılan çalışmalarla farklılaşan boyutu da Avrupalıların %37’sinin ve Amerikalıların %30’unun Müslümanları olumsuzlamasıdır.

Müslümanların şeytanlaştırılmasının Batı politikasında ve kültüründe Haçlı Seferlerinden, sömürgeciliğin meşrulaştırılmasından ve Soğuk Savaş sonrasında yeni düşman avına çıkma gibi uzun bir tarihi var ama bu düşmanlık şimdi daha ateşli bir aşamaya gelmiş bulunmaktadır. Kuzey Amerika bağlamında bu bağnazlık on yıllardır gücü elinde bulunduran birçok kimsenin ve özellikle de en saldırgan biçimde 11 Eylül’den sonra “teröre karşı savaş”ın ektiği korku kültüründen kaynaklanmaktadır.

İyi fonlanmış profesyonel nefret tüccarları ağı tarafından başlatılan bu söylem politikacıların ihtiyaç duyduklarında yararlanmayı seçtiği “ötekileştirme” ve “insandışılaştırma” zemininden hareket ediyor.

“Terörle Savaş” Korku Borazanlığı

Belli bazı Kanadalı politikacılar ve medyanın belli bir kesimi Kanadalıların İslam ve Müslümanlar hakkında son on yılda öğrendikleri konusunda suçlanması gereken kesimlerdir. Sözcüklerin, eylemlerin ve sessizliğin sonuçları vardır.

Liberallerle başlayan ve önceki Başbakan Stephen Harper tarafından örtü karşıtı söylem, Suriyeli mültecilerin ülkeye girişlerini engelleme ve (Müslümanların pratikleri için kod olarak kullanılan) barbarların kültürel pratiklerini engellemeye yönelik çağrılarda bulunma gibi hususlarla zirveye çıkarılan korku borazanlığı ve “terörle savaş” retoriği seçimlerde merkezi konular olarak gündemdeydi.

Yıllar geçtikçe başkaları da bu ahlaki paniği sürdürdüler ve 2016 yılında Liberallerin milletvekili olan Iqra Khalid’in diğerlerini bağlayıcı olmayan İslamofobi ve diğer ayrımcılık türlerinin çalışılması önergesi verdiğinde kendisine yönelik nefret tartışmalarında da bu söylem gün yüzüne çıktı.

Bu önergenin önemini teyit eden ve umut bahşeden Kellie Leitch, Chris Elexander, Brad Trost ve Pierre Lemieux gibi bir kısım Muhafazakar milletvekili Rebel Media etkinliğinde konuşurlarken amaçları, İslam’ı eleştirenleri sessizleştirmek olan “İslami kutsallara saldırıya” karşı çıkmaktı.

Nefret taraftarları daima yanlış bilgi verme ve gerçekleri saptırmaya bel bağladılar. Bazıları köpek düdüğü siyaseti güttüler. Sürü her nasılsa mesajı alacaktı.

Nihayetinde birkaç hafta önce Quebec’te bir mescit saldırısı gerçekleşmiş olsa da Muhafazakarların çoğunluğu demek olan 91 milletvekili sembolik olarak İslamofobiye karşı bildiriye muhalefet etse de önerge Mart 2017’de meclisten geçti. Bu hafta Müslüman ailenin katledildiği London’u temsil eden muhafazakar milletvekili Karen Vecchio önergeye karşı oy verenler arasındaydı. 2015 yılında Antisemitizm hakkında verilen önergeye karşı hiç de böylesi karşı çıkışlar olmamıştı.

Asılsız Anlatılar

Quebec’in İslamofobi’yi ateşlemesinin uzun bir tarihi var. Parti Quebecois adlı siyasi parti son on yıl boyunca başta Müslümanları hedef alan “değerler sözleşmesi” adlı bir öneriyi defalarca dile getirerek endişeye neden oldu. Quebec Liberalleri 2017’de peçe kullanılmasına yasak koyarak Müslüman kadınları hedefledi. Altta kalmamak isteyen Coalition Avenir Quebec adlı parti öğretmen, avukat ve polis dahil kamu sektöründe çalışanların işyerlerinde dini sembol içeren kıyafetleri giymelerini yasaklayan Bill 21 adlı öneriyi hazırladı.

Ontario, Liberal Başbakan Dalton McGuinty’nin dini temelli arabuluculuğu “yasaklamasıyla” 2015 yılında İslamofobi’yi yaygınlaştırmada rol oynadı. Bu, McGuinty hükümetinin konuyu çalışması için atadığı önceki başsavcı Marion Boyd’un tavsiyeleriyle uyuşmuyordu. Pekiyi Ontario’da “şeriatı ele geçirme”ye yönelik çete histerisi neden cesur politikacılarımızı harekete geçirmedi?

İslam ve Müslümanlar hakkındaki haberlerde orantısız biçimde olumsuz bir tablo çizen medya da asılsız anlatıların yayılmasında rol oynuyor. 2018 yılında Toronto’da gerçekleştirilen ve 10 kişinin ölmesine neden olan kamyonet saldırısının ilk saatlerinde CBC muhabiri şöyle tweet atmıştı: “Görgü tanıklarının yerel Toronto TV istasyonuna söylediklerine göre kamyonla yayalara çarpan sürücü gözleri fal taşı gibi açık, kızgın ve Orta Doğulu biri”.

Sonra bu teweetini sildi ama çok sayıda “gazetecinin” bu “haberi” islamofobik takipçilerine sunmak için tweete atlamalarından sonra verdiği zarar telafi edilemezdi.

İslamofobi bazı çevrelerde olduğu gibi toplumsal olarak kabul edilebilir bir bağnazlık olduğunda ayrımcılık hatta şiddet ile karşılaşacağımızı görmek sürpriz olmaz. Hükümetin, kanun yaptırımının ve ulusal güvenlik yetkililerinin İslam ve Müslümanlarla ilgili bildiklerini unutup Kanadalılarla birlikte yeniden İslam’ı ve Müslümanları öğrenmek için somut adımlar atmaları gerektiği uzun süreden beri aşikardır.

Bu makale Süleyman Kaylı tarafından İnzar için tercüme edildi.

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.