Kısıtlamalar altında Ramazan ayının ilk Cuma Namazı kılındı

Kısıtlamalar altında Ramazan ayının ilk Cuma Namazı kılındı

Coronavirus tedbirleri kapsamında kendilerine en yakın camiye giden halk, sosyal mesafe, hijyen ve maske kuralına riayet ederek Cuma namazını eda etti.

Ramazan ayının ikinci Cuma Namazı, Coronavirus tedbirleri kapsamında alınan önlemler altında kılındı.

İçişleri Bakanlığı, vatandaşların araç kullanmamak kaydıyla ikametlerine en yakın camiye giderek cuma namazını kılabileceklerini açıklamıştı.

Açıklamada, "22 Nisan Perşembe 19.00'da başlayan ve 26 Nisan Pazartesi 05.00'te sona erecek sokağa çıkma kısıtlaması kapsamında, 23 Nisan Cuma günü vatandaşların araç kullanmamak kaydıyla ikametlerine en yakın camiye cuma namazı için gidebileceklerdir." denilmişti.

Şanlıurfa'nın simgesi olan Balıklıgöl Yerleşkesi'nde bulunan Mevlid-i Halil Camii'ne gelen halk, sosyal mesafe, hijyen ve maske kuralına uygun şekilde saf bağladı.

Cami İmam Hatibi İbrahim Onat tarafından okunan Cuma hutbesinde " Yetim: Cenâbı-ı Hakk'ın insanlığa emaneti" anlatıldı.

"Peygamber Efendimiz yetim çocuğu bağrına bastı"

Peygamber Efendimizin yetimlere olan sevgisinden örnek verilen hutbede, "Uhud savaşı sona ermiş, Müslümanlar Medine’ye dönmüştü. Küçük bir çocuk Peygamberimize yaklaşarak 'Babama ne oldu?' diye sordu. Allah Resûlü’nün ağzından 'Baban şehit oldu, Allah ona rahmet etsin' sözleri dökülüverdi. Bunun üzerine çocuk ağlamaya başladı. Rahmet Elçisi, bu duruma dayanamadı, çocuğu bağrına basıp 'Ağlama' diye teselli etti. Sonra da 'Ben senin baban olayım, Âişe de senin annen olsun istemez misin?' buyurdu. Çocuğun yüzünde güller açmıştı. Sevinçle 'Evet! Çok isterim' dedi. Allah Resûlü, şehidin emanetini kucaklamış, ona yalnızlığını ve yetim olduğunu unutturmuştu." dedi.

"Yetimleri ihmal etmek, onları yalnız ve ilgisiz bırakmak büyük bir vebaldir"

Yüce dinimiz İslam'ın yetimleri himaye etmeyi, koruyup gözetmeyi emrettiği belirtilen hutbede, "İslam dini, yetimlere karşı duyarlı davranmayı, şefkat ve merhametle yaklaşmayı öğütler. Zira yetimler, Cenâb-ı Hakk’ın hepimize emanet ettiği masum kullarıdır. Sevgili Peygamberimiz, bir hadis-i şeriflerinde bu gerçeğe şöyle işaret eder: 'Müslümanların evleri arasında en hayırlı ev, içinde kendisine iyi davranılan bir yetimin bulunduğu evdir.' Yetimleri ihmal etmek, onları yalnız ve ilgisiz bırakmak büyük bir vebaldir. Yetimlerin haklarını çiğnemek, mallarına el uzatmak sorumluluğu ağır bir günahtır. Nitekim Yüce Rabbimiz Kur’an'ı Kerim’de bizi şöyle uyarır: 'Öyleyse sakın yetimi ezme! El açıp isteyeni de sakın azarlama. Ve Rabbinin nimetini, minnet ve şükranla an.' diye emretmiştir." şeklinde ifade etti.

"Yetime el uzatmak, Rabbimizin rızasını kazanmaktır"

Hutbenin sonunda yetimlerle ilgili Peygamber Efendimizin hadisi paylaşılarak, "Peygamber Efendimizin bir defasında işaret ve orta parmağını bir araya getirerek 'Ben ve yetime kol kanat geren kimse, cennette böyle yan yana olacağız.' buyurmuştur. Resûlüllah’a yürekten bağlı olan aziz milletimiz tarih boyunca yetime, kimsesize, mağdura, mazluma kucak açmıştır. Bizler de bugün aynı şuurla yetimlerimize gönüllerimizi açalım. Gözlerindeki ışıltıyı, yüzlerindeki sevinci artırmak için çaba gösterelim. Güzel ahlaklı ve iyi eğitimli bireyler olarak yetişmelerine katkı sunalım. Maddi ve manevi bakımdan yanlarında olup geleceklerine umut taşıyalım. Unutmayalım ki yetime el uzatmak, Rabbimizin rızasını kazanmaktır." dedi.

Kılınan Cuma namazının ardından cami cemaati İLKHA'ya konuştu.

"Seccademi alıp Dergâh Camisine geldim"

İbadet etmekten daha güzel bir duygunun olmadığını belirten Salih Akgöbek, "Kısıtlamanın olduğu günde Cuma namazı kılmaktan daha güzel bir şey yoktur. Seccademi alıp Dergâh Camisine geldim. Cuma namazımı kıldım. Eski ya da yeni demekle Ramazan ayı değişmez. Ramazan her zaman aynıdır. İbadet etmekten daha güzel bir şey var mı?" şeklinde konuştu.

"Dinimizin gereği olarak temiz bir toplumuz"

Kısıtlamanın olduğu günde Cuma namazının kılmanın önemli olduğunu vurgulayan Edip Utaç, "Ramazan ayında salgın olması herkesi olumsuz etkiliyor. Ramazan ayının manevi bir havası var. Elimizden geldiğince tedbirlere uyarak Ramazan ayının atmosferi yaşamaya devam edeceğiz. Kısıtlamanın olduğu bu günde burada namaz kılmak önemlidir. Namazda 'herkesin hakkına riayet ederek maskeleri takalım' çağrısında bulunuldu. Müslümanlar önce birbirlerine saygı göstermeli. Dinimizin gereği olarak temiz bir toplumuz. Temizlik ile inşallah, salgını yenip eski günlerimize döneceğiz. İnşallah güzel günler olacaktır." ifadelerini kullandı.

"Ramazan'ın ikinci Cuma namazını kıldık"

Cuma namazında İslam Ümmeti için dua ettiğini ifade eden Ömer Dodanlı, "Ramazan ayına yine kısıtlamayla girdik. Şanlıurfa'da camilerde teravihlerin kılınmadığı bir Ramazan ayını yetim olarak görüyoruz. Ramazan'ın ikinci Cuma namazını kıldık. İnsanların hakkına riayet edelim. Müslümanların üzerinden yaşanan musibetlerin kalkması için Cuma namazında dua ettik. Herkes maske ve mesafe kuralına riayet ederse inşallah bir an önce musibet ortadan kalkar. Ramazan Bayramı'na inşallah virüs olmadan gireriz. Rabbim bizleri muvaffak etsin." diye konuştu.


Kısıtlamalar altında Ramazan ayının ilk Cuma Namazı kılındı

Kısıtlamalar altında Ramazan ayının ilk Cuma Namazı kılındı

Kısıtlamalar altında Ramazan ayının ilk Cuma Namazı kılındı

Kısıtlamalar altında Ramazan ayının ilk Cuma Namazı kılındı

Kısıtlamalar altında Ramazan ayının ilk Cuma Namazı kılındı

Kısıtlamalar altında Ramazan ayının ilk Cuma Namazı kılındı

Kısıtlamalar altında Ramazan ayının ilk Cuma Namazı kılındı

Kısıtlamalar altında Ramazan ayının ilk Cuma Namazı kılındı

Kısıtlamalar altında Ramazan ayının ilk Cuma Namazı kılındı

Kısıtlamalar altında Ramazan ayının ilk Cuma Namazı kılındı

Kısıtlamalar altında Ramazan ayının ilk Cuma Namazı kılındı

Kısıtlamalar altında Ramazan ayının ilk Cuma Namazı kılındı

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.