Libya'nın başkenti Trablus ve Sebha'da güvenlik güçleri ile devrik lider Muammer Kaddafi yanlıları arasında 4 gündür devam eden çatışmalarda 44 kişi hayatını kaybetti, 210 kişi de yaralandı.

Trablus ve Sebha kentlerinde 19 Ocak'tan bu yana, güvenlik güçleri ile devrik lider Muammer Kaddafi taraftarları arasındaki çatışmalarda 44 kişinin ölmesine ve 210 kişinin yaralanmasına rağmen devam eden gelişmeler, 2011'de devrilen Kaddafi rejiminin yeniden tesis edilebileceği endişelerini de beraberinde getiriyor.

Libya'nın güney bölgesi Fizan'da, Kaddafi döneminde rejime hizmet eden Tebu Kabilesi'ne mensup paralı askerlerin, kaybettikleri itibar ve gelirlerini geri kazanmak için yeni rejime bağlı güvenlik güçlerine ve sivil halka yönelik saldırılar düzenlemesi halk arasında karşı devrim hareketi olarak yorumlanıyor. Fizan'da yaşanan olaylardan cesaret alan Trablus'taki Kaddafi yanlıları da şehrin batısında yer alan Verşefana bölgesinde güvenlik güçleriyle çatışıyor.

Kaddafi'nin iç savaş sürecinde serbest bırakarak silahlandırdığı adi suçluların oluşturdukları organize suç örgütlerinin de Kaddafi yanlısı gruplara katılmaları, ülkede yaşanan güvenlik krizinin büyümesine yol açıyor.

Milli Genel Kongre (MGK), Cumhurbaşkanı Nuri Ebu Sehmeyn’e ülkenin güneyinde meydana gelen çatışmalar ve ülke genelinde devam eden güvenlik sorunları nedeniyle bir ay süreliğine Başkomutanlık yetkisi verdi. Kabul edilen kanun hükmündeki kararnamede Ebu Sehmeyn’in çıkarmak istediği yasaları MGK’ya sunması gerektiği, fakat acil kararları kendi inisiyatifi ile alabileceği belirtiliyor.

İstikrarsızlık, Kaddafi yanlılarını cesaretlendiriyor

17 Şubat 2011'de Bingazi'de başlayan rejim karşıtı hareketin aynı yılın Ekim ayında başkent Trablus'u ele geçirmesinin ardından ülkenin güvenliği geçici olarak devrimci milis güçlere devredilmişti. Milis güçlerinin düzenli ordu ve polis kurumuna katılmayı reddetmesi, silahlı suç örgütlerinin adam kaçırma, soygun ve kaçakçılık gibi suçlarının engellenememesi, ülkedeki güvenlik krizinin büyümesine neden oluyor.

Ülkenin güneyinde yer alan Sebha’da ise Kaddafi yanlıları ile güvenlik güçleri arasındaki çatışmaların devam ettiği Temenhened Hava Üssü, karşıt güçler arasında sürekli el değiştiriyor. Yerel kaynakların bildirdiğine göre, Kaddafi yanlılarına müdahale etmek için herhangi bir milis grubu bölgeye ulaşmaz iken; bölgeye gönderilen komitenin Başkanı Muhammed Mübaşir, şehirde tam olarak sükunetin sağlanamadığını ve askeri birlikler ile milislerin bölgeye gelmesini beklediklerini açıkladı.

Sebha kenti askeri bölge Komutanı Muhammed el-Buseyfi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kaddafi yanlılarının "organize çeteler" gibi çalıştığını ve askeri kışlalara yönelik baskınlar düzenlediğini söylemişti. Buseyfi, "Kadddafi'nin Nijer'de bulunan oğlu Saadi tarafından desteklenen eski rejm kalıntıları, savaş uçakları sebebiyle gündüz eylem düzenleyemiyor. Saldırılar için geceleri tercih ediyorlar" demişti.

Devrik lider Muammer Kaddafi'nin 40 yaşındaki oğlu Saadi Kaddafi, 2011 Eylül'ünde yandaşlarıyla birlikle ülkenin güney batı komşusu Nijer'e kaçmıştı. Kaddafi'nin Libya'daki istikrarsızlığı arttıran şiddet eylemlerini azmettirdiği iddia ediliyor. 2012 Şubat'ında uluslararası bir televizyon kanalına telefonla bağlanan Saadi Kaddafi, şunları söylemişti:

“İlk olarak, çıkacak bir isyan sadece belli bölgelerle sınırlı kalmaz. İsyan, Libya'nın tüm bölgelerini kapsayacak. Bu isyan yaşanıyor ve ben her gün daha da büyüdüğüne tanık oluyorum. Libya’nın güneyi, doğusu, merkezi ve batısında büyük ayaklanmalar yaşanacak. Libya’nın tüm bölgeleri bu ayaklanmaya tanık olacak.”

Kaddafi yanlılarının, kentin kırsalındaki bazı kamplarının bombalandığını ancak Temenhened Hava Üssü'nde konuşlandıkları yerlere müdahale edilemediğini belirten Buseyfi, hükümet tarafından bölgeye sevkedilen askeri birliklerin üssü kuşatma altına aldığını kaydetti. Kaddafi yanlıları, Sebha'daki Temenhened Hava Üssü'nün kontrolünü Salı günü ikinci kez ele geçirmişti.

haksöz