Orhan Miroğlu: Gerilla kıyafeti giy iki dönem vekil ol
Orhan Miroğlu'dan BDP'li milletvekillerine: KÜRT GENÇLERİNE ERDOĞAN'I DEVİRİN diyenlerin çocukları en güzel üniversitelerde okuyor.
KENDİ ÇOCUKLARI EN GÜZEL ÜNİVERSİTELERDE OKURKEN..
Kendi kızları oğulları, en güzel üniversitelerde okurken, ya da Erbil'de, Diyarbakır'da, Bursa'da şantiyeler kurarken, Kürt gençlerine "savaşmaktan ve şu Erdoğan'ı devirmekten başka çaremiz yok" diyenlerin safında yer almadığınız için, kendi halkınızın arasında ve kanınızın aktığı şehirlerde korumayla gezmek zorunda kalır, kuşatılırsınız..
Etnik hınç ve öfkenin hayatımızı altüst ettiği bir zamanda Kürtlere Hakkâri'yle, Şırnak'la neden yetinmemeleri ve İstanbul'u, Antalya'yı neden daha çok istemeleri gerektiğini anlatmak ve bu anlamda Türkiyeci olmak kolay değildir.
İSTANBUL KÜRTLERİNDEN 1 MİLYON OY ALMAK
Şemdinli'yi 700 kişiyle basmak yerine, İstanbul'da yaşayan beş milyon Kürdün arasına bunun yarısı kadar silahsız siyasetçiyi yetiştirip göndermenin ve İstanbul Kürtlerinden bir milyon oy almaya çalışmanın daha iyi olacağını anlatmak bazı Kürtler'e "mücadeleyi yolundan saptırmak" gibi görünür.
SİLAHLI GENÇLERLE KUCAKLAŞMAK EN KOLAYI
Bu siyaset kolay değildir, sabır ve metanet ister.
Ama Hakkâri'ye gidip silahlı gençlerle kucaklaşmak işin en kolayıdır.
Herkes yapar bu atmosferde.
Çünkü Veli Küçükler, sarı Leventler yok artık savaş alanında.
Kürt siyasetinin en ucuz en masrafsız ve maliyetsiz yolu bugün budur.
Gerilla kıyafeti giy, iki dönem milletvekilliği garanti!
ONLAR DAĞDA ÖLSÜN SEN ANKARA'NIN SERİN HAVASINA DÖN
Siyasetin bütün maliyetini dağdaki, gençlere yükle, onlar nasılsa ölmeye ve öldürmeye hazırlar, onlar dağda ölmeye ve öldürmeye devam etsin, sen 1 ekimde Meclis açılınca Ankara'nın serin havasına dön ve "basın açıklamaları" siyasetine devam et!
Maliyeti dağdakine yüklemek en makbul yoldur Kürt siyasetinde, ama insafla ve vicdanla bağdaşır yanı kalmamıştır.
KÜRT SİYASETİ HAKKARİ DAĞLARINA DÖNMÜŞTÜR
O yüzden Kürt siyasetçisi yüzünü İstanbul'a değil Hakkâri'nin dağlarına dönmüştür.
Kürtlerin acelesi vardır ve her şeyi bombalarla, tüfeklerle hâlledebileceklerini sanıyorlar.
Bir Kürt baharının daha çok ölerek ve öldürerek gerçekleşebileceğine inanıyorlar.
ANTEP'TEN ÖNCE AKLINIZ NEREDEYDİ
İşin kötü tarafı ise Türk aydınları arasında Silvan saldırısından sonra ortaya konulan bu fikre ve bu stratejiye sırf AK Parti nefreti nedeniyle, tanınan toleranstır.
Bir yıldır bu tolerans doğrultusunda yazı yazanlara bakıyorum, sanki Antep'ten sonra bir ideolojik sarsıntı yaşıyorlar.
Bu mukadderdi ve ben daha erken olmasını bekliyordum açıkçası.
Şimdi, bu sarsıntının, Türk medyasında deprem şiddetinde hissedilmesi için, ne gerekirse yapılmalı, ne gerekirse yazılmalı.
İnsanın "Behey kardeşim Silvan, Bingöl, Batman, Siirt eylemleri farklı mıydı Antep'ten, o zamanlar aklınız neredeydi?" diyesi geliyor..
ROJBAŞ HEVALLER ROJBAŞ DEVAM EDİN
Antep'ten önce bize AK Parti'nin ve Başbakan'ın çözüm istemediğini ve Kürt şiddetinin bu yüzden meşru olduğunu anlatmaya çalışanlar, şimdi de "diyelim ki AK Parti çözüm istemiyor, bunun karşılığı Antep mi yani" diye sormaya başladılar.
Roj baş hevaller!
Roj baş!
İyi yoldasınız, devam edin..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.