Şanlıurfa'da birçok usta, mesleğinin son temsilcisi olarak görünüyor

Şanlıurfa'da unutulmaya yüz tutmuş meslekleri devam ettiren ustalar, kendilerinden sonra mesleklerini devam ettirecek çırakların yetişmediğini belirtti.

Tarihin en eski el sanatları ve meslekleri yok olmaya yüz tutarken birçok meslek gurubunda artık çırak yetiştirilemiyor. Ata yadigârını devralan birçok usta mesleğinin son temsilciliğini yapıyor.


Yüzyıllardır sürdürülen ve günümüzde unutulmaya yüz tutan meslekleri icra eden ustalar, mesleklerinin devam etmesi için yetkililerden destek bekliyor.

Kaybolmaya yüz tutan mesleklerin içinde el yapımı tezgâhlarda geleneksel yöntemlerle yapılan kendir mesleği ve eski dikiş makineleri ve süt sağma makinelerinin tamiri de yer alıyor. Yaşadıkları tüm sıkıntılara rağmen kaybolmaya yüz tutan yüzlerce yıllık geleneği yaşatmaya çalışıyor.

"Köylü kendirden başka bir şey kullanmazdı"

Mahmut Beden

Yıllardır kendirci mesleğini sürdüren Mahmut Beden, "İşimiz kendir ve urgancılıktır. İnek, at, urgan bağlama, arabalar ve kamyonlara çok önem veriyorduk ama kalmadı eskisi gibi satılmıyor. Eskiden her şey bunlarla yapılıyordu, köylü kendirden başka bir şey kullanmazdı. Köylerde çadır, davar ve kuyu kalmadığı için kendirlerde artık kullanılmıyor. Eskiden biz bunları yapardık, bükerdik ve satardık. Alış verişten dolayı başımızı kaşıyamazdık. Şimdi 5 metre 10 metre alıyorlar." dedi.

"Eski kendirler daha kuvvetliydi"

Eski ile yeni kendiri karşılaştıran Beden, "Eski kendirler daha kuvvetliydi. Hakiki kendiri salladığın zaman ses çıkarırdı. Hakiki kendiri çadıra bağladığımız zaman yağmur ve kar yediğinde kendir gerilirdi. Kar ve yağmurdan eski kendirler etkilenmezdi, o kadar kuvvetliydi. Şimdi o eski kendirler kalmadı. Yeni kendirlerin hepsi tezgâhta makineyle üretiliyor. Örgülü ipler makineyle üretilenler yere sürtündüğü zaman açılır çünkü içi dolgudur. Eski kendirler kolay kolay açılmaz bir teli kopsa bile diğer teli yine iş görür." diye konuştu.

"Eskisi gibi yapan olmayınca bu iş unutuldu"

Yaptığı meslekte çırak yetiştiremediğini söyleyen Beden, "Eskiden çırak vardı. Bu işi yaparken bir tezgâhta 5-6 kişi çalışırdı. Tezgâhlar artık yok, makinelerle üretiliyor. Kendir işi de artık unutuldu. Eskisi gibi satışı, eski mallar, eskisi gibi yapan olmayınca bu iş unutuldu. Burası eski kendir pazarıdır, benim bulunduğum mahalle kendirciler mahallesidir. Eskiden 100 ev iş yapardı şimdi bir ev yok. Burada kendir işi yapan 30-40 dükkân vardı, şu an iki dükkân var. Bu işi yapan amcamın oğlu ve ben kaldık. Babadan ve dededen kalan mesleği 50 senedir bu mesleği yapıyorum. Günlük nasibimizi kazanıyoruz çok şükür muhtaç değiliz." ifadelerini kullandı.

"Eski makineler rağbet görmüyor, kullanılmıyor"

İmam Geçgel

30 yıldır eski makineleri tamir eden İmam Geçgel, "30 yıldır ben bu işi yapıyorum dikiş makinesi ve süt makinesi tamiri yapıyorum. İşlerimiz eskisi gibi yoğun değil normal şekilde ilerliyor. Eski makineler rağbet görmüyor, kullanılmıyor. Yeni çıkan modellerden dolayı bunlar artık unutuldu. Eski makineleri genellikle köylü kesimi kullanıyor. Yeni çıkan modeller kullanım açısından daha kolay ve pratiktir. Eski modeller elle ve elektrikli olduğu için kullanımı biraz daha zordur. Ben 12 yaşımda babamın yanında başladım bu işe o zamandan beri bu işi yapıyorum. Genelde ev hanımları kullanıyor elbise veya yırtık, sökük olduğu zaman onları dikiyorlar. İşimi severek yapıyorum." şeklinde konuştu. (İLKHA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.