Sosyal Medya'nın reel hayata etkileri

 Teknoloji çağı dediğimiz bu zamanda “sosyal medya” reel hayata yön veren bir unsur haline geldi. İstatistiklerde özellikle gençlerin % 92'sinin internet kullandığı sonucu çıkmıştır. İnternet kullanımı sadece yaşadığı devletle alakadar kalmayıp tüm dünyayla iletişim kurulduğundan; birçok değişik fikri ve sempatiyi beraberinde getirmektedir. Böyle bir ağın, ülkelerdeki siyasi etkileri daha da fazlalaşmaktadır. Hatta son dönemdeki devrimlerin organizasyonu sosyal medya dediğimiz “twitter” ve “facebookk” gibi hesaplar üzerinden olduğuna şahit olduk. Özellikle “Arap baharı” dediğimiz, Tunus, Libya, Mısır ve birçok ülkede olduğu gibi devrimlerin alt yapısını hazırlama ve devrim esnasında büyük rolü olmuştur. Hatta bizim ülke olan Türkiye'de “Gezi” olaylarının başlangıcı ve meydanlara çağrılar, sosyal medya üzerinden organize edilmiştir. Tava, tencere çalma saatlerini belirleyen mesajlar daha sonra gezi parkında protestolara yön vermiştir.

En son ise, 6-8 Ekim olaylarının sıcak saatlerinde bile sahada bulunan kitleye adresler servis edildiğine şahit olduk. Dindar kesimlerin hedef alındığı bu saldırıların akıl hocaları, bilgisayarlar üzerinden “twitter” ve benzeri yollarla kalabalıkları hedeflere yönlendiriyordu. Bütün bunlardan anlaşılan o ki “sosyal medya dünyası” sanal âlemde kalmayıp gerçek hayatın tam ortasında yer etmektedir. Bugünlerde ise Charlie Hebdo krizi nedeniyle bu ağlar faal hale getirilmiş durumda. Sosyal medyada yapılan kirli algılar, reel hayatta yer bulup, camilere saldırılar ve dindar kesime yönelik operasyonlarla yüzünü ortaya koymaktadır. Yani sosyal hayat, gerçek hayatın merkezine taşınmış bir durumla karşı karşıyayız.

Peki, hal bu iken “sosyal medya” kardeşlerimizin ya da gençlerimizin hayatında nasıl olmalıdır? Süfli fikirler ve birçok kötülüğü barındıran medyaya yaklaşmamız nasıl olmalı? Şu bir gerçek ki birçok olumsuzluğuna rağmen, sosyal medyayı yasaklama fikri, gerçekçi bir bakış açısı olamaz. Böyle bir yasak, tabanın kendi iç dünyasıyla zıt yaşamasına zemin hazırlayabilir. Herkesin ellerinde akıllı telefonların olduğu bu dönemde “yasakçı bakış” açısından ziyade “faydalı kullanma” bakış açısını kazandırmak daha gerçekçidir. Kardeşlerimiz bunu kullanırken, sosyal medyanın neresinde olduğuna göz atmalı ve çok hassas davranmalı. Bu teknoloji alanını bir tebliğ alanı ve gerçeklerin bilinmesi adına iyi bir kullanıcı olunmalı. Her alanda bir imtihanın olduğu gibi bu alandaki imtihanı konusunda hassasiyetle buna el atmalı ve faydalı olabilme yolunu seçmelidir.

Bunun yanında, yine Türkiye'de internet kullanıcılarının % 26'sının ebeveynlerinden daha iyi kullandıkları ortaya çıkmıştır. Bu demektir ki ailelerin kendilerine yön verme konusunda yetersiz kaldığı gerçeğidir. Bu gençlerin büyüklerini takip ve örnek almada bir misyona sahip değiller. Bunun giderilmesi adına bağlı bulundukları İslami camialara bazı görevler düşmektedir. Cemaat içerisinde ağabey olarak tanıdıkları büyüklerin interneti kullanmaları ve özellikle twitter gibi hesapların olması onlara örneklik teşkil edebilir. Nasıl kullanılması gerektiğine ışık tutabilir. Paylaşımların nasıl olması gerektiği ve seviyeli bir bakış açısı kazandırılabilir. Kendi davasını temsil eden sosyal medyadaki site ve haber sayfalarını kullanabilir.

Netice itibariyle; dünyadaki savaşlar bu ortam üzerinden şekilleniyor. Her yerde hak ve batıl mücadelesi olduğu gibi sosyal medyada da şeytanların cirit attığı gibi davetçilerde cirit atmak zorundadır. Dünyada çok farklı kuvvetler olduğu gibi sosyal medya da bir kuvvettir. Düşmanların silahlandığı bir alanı boş bırakmak o alanda kuvvetten düşmektir. Tebliğ yolunda her türlü kuvveti elimizde barındırmamız gerektiğini unutmayalım. Toplumlara yön veren sosyal medyayı bir davetçi kimliğiyle boş bırakmamalıyız. Bu alanda mücadele ederken düşmanımızın hile ve desiselerini çözmeliyiz. Ancak bu alanda at koştururken tehlikelerin farkında olmalıyız. Paylaşılan bilgilerin herkes tarafından takip edildiğini bilmeliyiz. Bizi sevmeyenlere koz verecek paylaşımlardan uzak durmalı bu konuda hassasiyet sahibi olmalıyız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.