Yazıcı meleklerin ve Mısır’ın hızı

Yarın Mahkeme-i Kübra’da son yüzyılın insanı çok zor hesap verecek. Önceki asırların insanı, dünyadaki Müslümanların yaşadıklarından habersizdi veya az ve geç haberi oluyordu. Ancak gelişen teknoloji tüm mazeretleri neredeyse ortadan kaldırır hale geldi. 

Yarın, “Ya Rabbi! Görmemiştim, duymamıştım, haberim yoktu” şeklinde savunma cümlelerinin hiçbir faydası olmayacak.
Evet, tüm dünyada ve dünyanın her bir ülkesinde iman ve inkâr temelinde safların iyice netleşip ayrıldığı bir dünyada artık herkesin nerede, kimden yana, kimin yanında, kime karşı olduğunu bilip ona göre adım atması gerekliliği, gitgide hayatın vazgeçilmezi haline geliyor.

Çünkü öncesinde ve sonrasında münafıkların, hainlerin, kalbi bozukların ayan beyan ortaya çıktığı Uhud’lar, Hendek’ler ve Tebük’ler çoğalıyor.

Aslında olay, tamamen batı modernizminin esfel-i safilin çukuruna yuvarlanırken hızlanmasından ibaret. Dünya müslümanları bugün kardeşleri ve değerleri için ne kadar gamsız, duyarsız, umursamaz ve lakayt ise bundan altıyüz yıl önce Endülüs katledilirken de bir o kadar duyarsız ve gevşek idiler, hatta Kerbela hadisesi sırasında da öyle değiller miydi?
Ancak eskiden islam düşmanları bugünkü kadar zulüm ve fısk-u fücur potansiyeline sahip değillerdi. İslam düşmanları o zaman da çok zalimdi ama henüz binlerce masum insanı kısa sürede öldürecek bombalar, uçaklar ve füzelere sahip değillerdi. Hem eskiden de Sodom ve Gomore gibi hayvanları bile tiksindiren bir rezillikte idiler ama bunu çok hızlı ve çok geniş alanlara yayacakları TV ve internet gibi araçları yoktu.

Dolayısıyla modern dünya hızlanmakla övünürken çöküşünün, bitişinin ve yıkılışının da aynı oranda hızlandığını farketmedi ya da artık bunu farketmesinin eceline faydası yok.

İnsanın amelini yazan iki melekten sağ tarafta olup sevabı yazan melek hızlı iken sol tarafta olup günahı yazan melek ise yavaştır.

Aslında bunun hayata bir izdüşümü de şudur: Eğer hız, sağa değil de sola doğru ise, yukarıya değil de aşağıya doğru ise orada felaket ve helaket yakındır.

O nedenle hız ancak İslam’da ve Müslümanlarda olmalı. Ya da daha açık bir ifadeyle Müslümanların iman ve salih amelleri için, hak ve sabır tavsiyesi için kâfirlerin ve zalimlerin elinden hızı almalı, onların uzaya fırlattıkları füze daha atmosferi geçmeden dua ile yedi kat gökleri geçip Allah’a ulaşmalı.

Firavun çok hızlıydı ancak Hz. Musa (AS), ondan daha hızlıydı. Firavun hızıyla helak oldu, Hz. Musa (AS), Tur Dağı’na giderken de hızlıydı ancak geride kalan kavmi hızın yönünü değiştirmişti.

Mekkeli müşrikler de zulüm ve eziyette, tavır ve taktik belirlemede hızlıydılar. Ancak İslam daveti ve davetçileri onlardan daha hızlıydı.

Evet, bugün Batı dünyası zulüm ve tuğyanda, fesad ve isyanda çok hızlı. Ama Elhamdülillah bugün Müslümanlar da iman ve sabırda hızlılar. Şu anda başta AB ve ABD olmak üzere tüm dünya zalimleri, Mısır’da meydanlarda her gün biraz daha artan Müslümanları yavaşlatmaya çabalıyorlar, hızlarını durdurmaya çalışıyorlar, ama nafile! Öyle hızlılar ki tüm dünya Müslümanlarını meydanlardan silkelemeyi ve uyandırmayı başarıyorlar. Hem öyle hızlılar ki onları ne açlık ve susuzluk, ne katliam ve yoksulluk ne de tehditler yavaşlatamıyor.

Bu hızda giderlerse sadece Mısır’ı değil, dünyayı değiştirecek gibiler!
 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.