Yolunu kendi iradesiyle çizen Türkiye’ye tahammül edemeyenler var

Yolunu kendi iradesiyle çizen Türkiye’ye tahammül edemeyenler var

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Geçmişte uzunca bir süre hep tabi olan, hep takip eden Türkiye’ye alıştıkları için, kendi yolunu kendi iradesiyle çizen Türkiye’ye tahammül edemiyorlar." dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Millî Savunma Üniversitesi Harp Okulları Mezuniyet Töreni’ne katıldı. Kara Harp Okulu’nda gerçekleştirilen törende Cumhurbaşkanı Erdoğan bir konuşma yaptı.

Kara, Deniz ve Hava Harp okullarında eğitim-öğretimlerini tamamlayan 146 Türk ve 78 misafir subayı tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeniden yapılandırma sonrası harp okullarından ilk mezunlarının verildiğine işaret etti. Millî Savunma Üniversitesi’nin, önümüzdeki Ekim ayında, toplam 6 bin 125 Türk ve 22 ülkeden 661 misafir askerî öğrencisiyle, yeni eğitim-öğretim yılına başlayacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Böylece, 15 Temmuz’un ardından başlayan yeniden yapılanma süreci büyük ölçüde tamamlanmış ve Harp okullarımız tam kapasiteyle faaliyetlerini yürütür hâle gelmiş olacaktır." dedi.

"4 bine yakın yeni öğrenci alınacak"

Askerî okulların kapatıldığı yolunda propaganda yapıldığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Hâlbuki işte burada olduğu gibi Harp Okullarımız, astsubay meslek yüksekokullarımız, enstitülerimiz faaliyetlerini sürdürüyor. Sadece artık günümüz şartlarında ihtiyaç kalmadığı için askerî liseler kapatıldı. Şu anda üniversitemizin toplam öğrenci sayısı 9 bin 500’ün üzerindedir. Sadece bu yıl üniversitemize bağlı okullara 4 bine yakın yeni öğrenci alınacak. Görüldüğü gibi, askerî okullar, kapanması bir yana, kapasitesi ve faaliyet alanı daha da genişleyerek ülkemize hizmet etmeyi sürdürüyor. Tabii, en az bunun kadar önemli bir başka husus da askerî okullarımızdaki eğitim-öğretimin içeriğidir. Türk Silahlı Kuvvetlerimizin personel ihtiyacını karşılama konusundaki reformumuzu tabelayla sınırlı tutarsak, kendi kendimizi kandırmış oluruz. Asıl buradaki zihniyeti değiştirmek mecburiyetindeyiz. Türkiye’nin, sürekli darbe ve cunta üreten, vesayetin aracı hâline gelen değil, ülkesini ve milletini en iyi şekilde savunacak bir orduya ve insan gücüne ihtiyacı vardır."

TSK'yı, sadece silahıyla, sadece insan gücüyle, sadece fiziki performansıyla değil, aynı zamanda hayata, dünyaya, ülkesine, üstlenilen sorumluluklara bakış açısıyla da en ileri düzeye ulaştırmakta kararlı olduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, önümüzdeki dönemin, bu doğrultuda çok büyük reformlara imza atılacak bir süreç olacağını ifade etti.

"Çanakkale Savaşında, İstiklal Harbimizde, 15 Temmuz’da tüm gücümüzle vatanımızı savunduk. Anadolu’yu Türk’ten ve onunla eşdeğer gördükleri Müslümandan temizlemek için yanıp tutuşanların heveslerini her seferinde, bu inançla, bu azimle kursaklarında bıraktık." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye’yi, Anadolu’nun sadece bekçisi olarak görenler, asla sahibi kabul etmeyenlere inat, ülkemize dört elle sarıldık. Vatanımızı korumak için gereken kırmızı çizgilerin sınırlarımızda değil, daha ötesinde başlaması gerektiğini gördük ve buna göre bir politika izledik. Terörle mücadeleyi Suriye ve Irak’ta sürdürmemizin sebebi işte budur." şeklinde konuştu. Afrika’dan Güney Amerika’ya kadar dünyanın her köşesinde güçlü siyasi, ekonomik, sosyal ilişkiler tesis etmeye çalışmalarının sebebinin aynı olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 16 yılda Türkiye’yi 3,5 kat büyütmüş olmalarının en önemli sonuçlarından birinin de vatan topraklarının her karışına mühürlerini vurmuş bulunmaları olduğunu ifade etti.

"Yolunu kendi iradesiyle çizen Türkiye’ye tahammül edemeyenler var"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: "Kimi zaman terle, kimi zaman kanla yoğurduğumuz bu topraklar, artık bizim ilelebet vatanımızdır. Bir ayağımızı buraya sıkı sıkıya basacak, diğeriyle tüm bölgeyi, tüm dünyayı dolaşacağız. Böylece, kendimizle birlikte kardeşlerimizin, dostlarımızın, umudunu bize bağlamış herkesin yanında yer alma, yarasını sarma, elimizi uzatma imkânı bulacağız. İşte bu Türkiye’yi kabullenmek istemiyorlar. Geçmişte uzunca bir süre hep tabi olan, hep takip eden Türkiye’ye alıştıkları için, kendi yolunu kendi iradesiyle çizen Türkiye’ye tahammül edemiyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar büyük ve güçlü Türkiye’nin önünde duramayacaklar. Bize bin kere diz çöktürdüklerini zannetseler de, biz bin kere ayağa kalkmaya devam edeceğiz."

İLKHA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.