ANF Ne Yapmak İstiyor?

Yıllar yılıdır bu ülkede Türk basını eliyle ahlaksızlık propagandası yapılıyor. Gazetelerinde hiç gereği yokken çıplak kadın fotoğrafları koymaktadırlar. Toplumun ahlakını bozmak için her türlü imkanı kullanan Türk basını, yetkililer tarafından toplumun ahlaki kurallarına uygun herhangi bir uygulamayı gündem yapıp, aleyhte yayın yaparak hedef göstermekte ve böylece söz konusu yetkilileri yıldırarak verdikleri kararlardan geri adım attırmaktadırlar.

 

Bu kervana son zamanlarda sol Kürt basını olarak bilinen PKK’nin haber ajansı ANF’de katılmıştır. ANF, Diyarbakır Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü tesislerinde bulunan yüzme havuzuna 7-12 yaş arası kız ve erkek çocukların ayrı ayrı girmeleri kararı aleyhinde haber yapıp, yetkililer üzerinde baskı oluşturarak, bu karardan geri adım atmalarını sağlamıştır. Yani bundan sonra erkek ve kız çocukları aynı havuzda ve aynı anda yüzebileceklerdir. ANF bu ahlaksızlığı da adeta bir zafer kazanmış edasıyla vermektedir. Hatta yaptıkları habere göre Amed halkı bu karardan sonra çocuklarını yüzme kursuna kaydetmek için sıraya girmişler! Daha önce kız-erkek karışık havuza girmek yasak oduğu için halk bir nevi boykot edip çocuklarını kursa göndermiyordu onlara göre!

 

 Evet gözümüz aydın! Bundan sonra Türk basını ile Kürd basını (aslında PKK basını) yani Kemalistler ile Apoistler, el ele verip Kürdistan'da ahlaksızlığı yaymada beraberce omuz omuza çalışacaklar. ANF’nin ve PKK basınında de ne zaman çıplak kadın fotoğrafları yayınlayacakları da merak ediliyor!

 

Aslında PKK ve medyasının ahlaksızlığı neden bu kadar iştahla savunduğu garip bir şey değil! Kendi tabanlarının genişlemesinin Kürd halkının İslam’dan ve İslami ahlaktan uzaklaştırılmasıyla doğru orantılı olarak bir ilişkisi vardır. Savundukları Marksist ateist ideoloji İslam’la zıt olduğu için, dindar Kürd halkının bu ideolojiyi benimseyemeyeceği gerçeğini onlarda çok iyi biliyorlar. Bundan dolayı da Kürd halkını İslam’da uzaklaştırmak için her türlü ahlaksızlığa başvurmaktan çekinmiyorlar.

 

Önce Kürd kızlarını erkeklerle beraber dağa çıkararak Kürtlerin namus anlayışına en büyük darbeyi indirdiler. Kürdistan’ın diğer parçaları dahil İslam ülkelerinde hiçbir örgüt, sanırım bu şekilde kadın-erkek iç içe dağlarda böyle bir mücadeleye girişmeye cesaret edememiştir. PKK’nin İslam halkları içinde belki de en fazla namusuna düşkün olan Kürtler arasında bunu yerleştirmesi ve bununda doğal görülmesi, üzerinde düşünülmesi gereken ibretlik bir durumdur.

 

Ayrıca onların elinde bulunan belediyelerin katkısıyla düzenledikleri etkinlikler, kurslar vb. sosyal aktivitelerde kız-erkek karışık olarak yapılmakta, çeşitli adlar altında açtıkları dernekler, “kadın sığınma evleri”, ve "Kadın Merkezleri" adı altında açtıkları yerlerde, Kürd toplumunun temeline adeta dinamit koymaktadırlar. Özellikle namus kavramını dillerine dolayarak “em ne namusa kesine-biz kimsenin namusu değiliz” afişlerini Kürdistan şehirlerinin sokaklarına asarak, pankartları örtülü kadınların ellerine vererek, Kürtlerin namus anlayışına savaş açmaktadırlar.

Artık Kürdistan şehirlerinin özellikle Diyarbekir’ın, sokakları, küçeleri, Paris’in, Londra’nın, İstanbul’un Ankara’nın sokaklarından bir farkı kalmamıştır. Sokaklarda Kürd kadınının haya ve edebinden adeta eser kalmamıştır. Eskiden açık bir bayanı gördüğümüzde, bu batıdan gelmiş ya bir memurun, ya da bir askerin eşi veya kızıdır diye biliyorduk. Ama bugün açık saçık ve dekolte giyinmiş bir bayanın Kürtçe konuştuğunu görünce açıkçası şaşırıyoruz. Yani Kürtçeyi ve açık saçıklığı bir türlü bir arada tahayyül edemiyoruz.

 

Evet Kürd halkının bu hale gelmesinde çeşitli sebeplerin etkisi olabilir. Dünyanın küreselleşmesi, basın yayın gibi iletişim ve görsel araçlar yoluyla insanların birbirinden etkilenmesi ve Kemalist rejimin Kürd halkı üzerinde ki asimilasyon politikalarının elbette rolü vardır. Ama hiç birisi PKK’nin bilinçli olarak Kürd halkını İslam’dan ve İslami ahlaktan uzaklaştırma çabaları kadar etkili olamamıştır. Kürtçede bir deyim vardır. “Kürmê darê ne ji darê be nıkanı pê.” Yani ağacın kurdu ağaçtan olmazsa ağaca bir şey yapamaz. PKK’de Kürd çocuklarından oluştuğu ve güya Kürd halkının kurtuluşu için mücadele ettiğini iddia ettiği için, Kürtlere içten zarar vermektedir.

 

Bu gidiş Kürd halkı için iyi bir gidiş değildir. Kürd halkı sözde kurtarıcılarının eliyle uçuruma doğru  sürüklenmektedir. Kemalist rejimin onlarca yıl içinde yapamadığını, PKK ve onun anlayışında olanların eliyle kısa bir süre içinde, Kürd halkının özellikle gençlik kesiminin önemli bir bölümü, dejenere edilmiş ve yoz bir ahlak anlayışının yerleşmesine sebep olmuştur. Gençlik bir toplumun geleceği demektir. Eğer gençlik bu haliyle devam ederse sonumuzun nereye varacağı konusunda, kahin olmaya gerek yoktur.  Bir toplumun asli değerlerini yitirmesi demek, o toplumun manen ölmesi demektir. Kürd toplumunu kendi asli değerlerinden soyutlayıp, ahlaksızlığı yaygınlaştıranların ve onlara destek verenlerin bir daha düşünüp karar vermeleri ve bu yanlışlarından dönmeleri gerekir. Aksi takdirde Kürd toplumuna verdikleri bu zararlar sebebiyle, tarihte lanetle anılacaklarını ve mahşer gününde de rezil olacaklarını unutmasınlar.

 

ANF’nin adeta zil takıp oynayarak ve sevinç içinde verdikleri söz konusu haberini ve bir önceki ispiyon ettiği haberi birlikte ibretlik olsun diye veriyoruz…

 

Diyarbakır'da 7-12 yaş kız ve erkek çocuklara havuz kısıtlaması

Nudem Ateş / ANF
11:17 / 19 Haziran 2012

Amed - Diyarbakır Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü tesislerinde bulunan yüzme havuzuna 7-12 yaş arası kız ve erkek çocukların aynı anda havuza girmeleri yasaklandı. Çocuklarını yüzme havuzuna kaydetmek isteyen ailelere, kardeş olsalar bile kız ve erkeklerin aynı saatlerde havuzu kullanamayacakları iddia ediliyor.

Yetkililer, kendilerine başvuran bazı muhafazakar ailelerin kız çocukları ile erkek çocukların aynı anda havuzu kullanmayı istemedikleri için böyle bir karar aldıklarını, ancak bunun ayrımcılıkla ilgisinin olmadığını, amaçlarının kız çocuklarını daha fazla yüzme sporu ile buluşturmak olduğunu söylediler.

Başbakan Erdoğan'ın 2 Haziran tarihinde Diyarbakır'da açılışını yaptığı 6 bin kişilik Kapalı Spor Salonu'nun da bulunduğu kompleks içinde yer alan yüzme havuzuna, 7-12 yaş arası kız ve erkek çocukların aynı saatlerde girmelerine engel getirildi. Haftada 4 gün verilen yüzme kursuna çocuklarını götürmek isteyen ailelere form imzalatılırken, havuzdan faydalanmak isteyen çocukların erkek veya kız oldukları soruluyor.

Sabah kız çocuklarına, öğleden sonra da erkek çocuklarına haftanın 4 günü verilen yüzme kurslarında kardeş olan kız ve erkek çocukların da aynı saatlerde havuzu kullanmalarına engel getiriliyor.

Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü yetkilileri, uygulamanın haremlik-selamlıkla ilgisi olmadığını belirterek, bölgenin muhafazakar olduğunu, kendilerine başvuran bazı muhafazakar ailelerin, kız çocukları ile erkek çocukların aynı anda havuzu kullanmak istemedikleri için böyle bir uygulamaya gittiklerini söylediler. Ailelerin talebini dikkate aldıklarını belirten yetkililer, amaçlarının daha fazla kız çocuğunu da yüzme sporuyla buluşturmak olduğunu söylediler.

7-12 yaş arası kız veya erkek çocukların havuzu kullandıkları saatlerde aynı anda profesyonel olarak yüzme sporu ile uğraşan kız ve erkek lisanslı yüzücülerin de havuzu kullandığını belirten yetkililer, ayrımcılık yapmadıklarını ancak bazı ailelerin hassasiyetlerini gözeterek böyle bir uygulamaya gittiklerini ifade ettiler.

10 Haziran tarihinde Diyarbakır Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü bünyesinde açılan yüzme kurslarına şu ana kadar yaklaşık 120'si kız, toplam 323 çocuğun başvuru yaptığı ve kız çocuklarının sabahtan öğlene kadar, erkek çocukların ise öğleden sonra havuzu kullanabildikleri öğrenildi. Öte yandan, geçtiğimiz günlerde yüzme havuzuna yakın olan Toplu Konutlar'da kalan bazı ailelerin çocuklarını yüzme kursuna kaydetmek için başvurduklarında, kendilerine kız ve erkek çocukların ayrı saatte havuzu kullanabilecekleri yönünde talebi üzerine bunu protesto ederek çocuklarını yüzme kursuna göndermedikleri öğrenildi.

ANF'ye konuşan bazı aileler, "Orada kayıt yapan görevliler, bazı kapalı bayanların gelip, kız çocukları ile erkek çocukların birlikte havuza girmesini istemedikleri için böyle karar aldıklarını bize söylediler. Biz de çocuklarımızı göndermekten vaz geçtik. Gerekirse, aileler toplu imza toplayın Valiliğe başvuracağız" şeklinde konuştular.

.

Kız ve erkek çocukları artık

aynı havuzu kullanabilecek

ANF

09:22 / 26 Haziran 2012

Amed - Diyarbakır Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü tesislerinde bulunan yüzme havuzuna 7-12 yaş arası kız ve erkek çocukların kardeş olsalar bile aynı havuza girmelerinin yasaklanması ve konunun basına yansıması ardından yetkililer geri adım attı. Artık kız ve erkek çocukları aynı havuzu kullanabilecek.

Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü tesisleri içinde bulunan yüzme havuzunda 7-12 yaş arası kız ve erkek çocukların aynı saatlerde havuzu kullanmaları yönündeki uygulanan yasak, konunun basına yansıması ardından kaldırıldı. Yasağın kaldırılması ardından artık kız ve erkek çocukları karma halde yüzme havuzunu kullanabiliyor.

Yeni uygulamayla birlikte, birçok ailenin çocuklarını kursa gönderdikleri öğrenildi.

Haziran ayı başında başlayan ve haftada 4 gün olan yüzme kursuna sabah saatlerinde kız çocuklarının, öğleden sonra ise erkek çocukların katılabileceği uygulaması getirilmiş, kardeş olsalar bile kız ve erkek çocukların aynı saatlerde havuzu kullanmalarına yasak getirilmişti.

ANF, 19 Haziran tarihinde uygulamayı haberleştirmiş, uygulanan yasak yazılı ve görsel medyanın gündeminde yer almıştı.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum