Bir Çocuk Yüreğinin Düşledikleri

Bir Çocuk Yüreğinin Düşledikleri

Ben küçük bir çocuğum, siz büyüklerimin istediği gibi düşünemem. Sizin gibi hareket edemem. Benim hayal dünyam sizinkinden çok farklıdır.

Sevgili anneciğim, babacığım!

Ben küçük bir çocuğum, siz büyüklerimin istediği gibi düşünemem. Sizin gibi hareket edemem. Benim hayal dünyam sizinkinden çok farklıdır. Biliyorum sizin benden beklentileriniz var. Derslerimi çalışmamı, namazımı kılmamı, Kur’anımı okumamı, iyi ve başarılı bir çocuk olmamı istiyorsunuz. Yalan söylemememi, size karşı dürüst olmamı söylüyorsunuz.

Bunları yapamadığım zamanlar üzüldüğünüzü görüyorum. Ama ben, bilerek hiç sizi üzmek ister miyim? Çünkü ikinizi de çok seviyorum. Fakat ne olur siz de benim bir çocuk olduğumu unutmayın. Arkadaşlarımla oyun oynamayı, çizgi film izlemeyi, bilgisayar kullanmayı, hoplayıp zıplamayı seviyorum. Eğer bunlarda ölçüyü kaçırırsam, beni uyaracağınızı biliyorum. Ama o anda unutuyorum. Sizler de iyi ve güzel sözlerle bıkmadan, usanmadan beni uyarın.

Sevgili anneciğim, babacığım!

Ben küçük bir çocuğum. Sürekli hata yaparım. İyi ve kötünün ne demek olduğunu bilmiyorum. Sizin yardımınızla öğreneceğim. Hatalarımı da düzelteceğim. Sizden isteğim, hatalarımı arkadaşlarımın yanında yüzüme vurmamanız, beni utandırmamanızdır. Beni sürekli güzel şeylere yönlendirin. Nasıl ki ben hata yaptığımda bana kızıyorsanız, iyi bir davranış yaptığımda da beni ödüllendirmenizi istiyorum. Bir öpücüğünüz bile beni sevindirir. Hem Hz. Peygamber (sav) Efendimizin Hz. Hasan ve Hüseyin’i çok öptüğünü siz söylediniz.

Sevgili anneciğim, babacığım!

Benim de sizden beklentilerim var. Sizi üzdüğüm gibi siz de beni üzebiliyorsunuz. Ben, hayalimdeki anne ve babamın beni üzmemesini istiyorum. Hata yaptığımda bana şiddet uyguladığınızda daha çok hırslı ve saldırgan oluyorum. Bunu yapmayı istemiyorum. Ama neden böyle oluyorum bilmiyorum. Tüm arkadaşlarım böyle davrandıklarını söylüyorlar. Unutmayın siz de bir zamanlar çocuktunuz. Siz de hatalar yapıyordunuz. Acaba dedem sizlere nasıl davranıyordu? Merak ediyorum.

Bazen büyükleri anlamıyorum. Arkadaşımın babası arkadaşıma, sigara içme! demiş. Ama kendisi çok içiyormuş. Neden büyükler küçüklerin kendileri gibi davranmalarını istiyorlar. Her şeyin kendilerine göre olmasını da istiyorlar. Oyunumuza her şeyimize karışıyorlar. Sanki padişahlarmış gibi! Büyüyünce onları örnek alacağımızı bilmiyorlar mı?

Biliyorum, iyiliğimiz için yaptıklarımı söylüyorlar. Kötü oyunlara alışmamızı istemiyorlar. Fakat çocuk olduğumuzu unutuyorlar. Büyükler her zaman akıllı yaramazlık yapmayan, istediklerini yapan çocuklar istiyorlar. “Yavrum şunu yapma, bunu yapma, elindekini bırak, başka bir şey yap…” şeklinde hep emrediyorlar. Robot gibi hemen yapmamızı istiyorlar. Büyüklerin çocukları anlaması için kendi küçüklüklerini hatırlamaları gerek. Acaba onlar küçükken büyüklerinden nasıl beklentileri vardı? Neden büyükler bizi anlamıyor ki? Bilmiyorum. Belki de haklı olabilirler.

Sevgili anneciğim, babacığım!

Bana doğruyu öğretmenize seviniyorum. Benim için, geleceğim için doğru yaptığınıza da inanıyorum. Ama lütfen nefret ederek, kızarak değil; severek, isteyerek öğrenmemi sağlayın. Böyle bir anne-baba olmanız beni daha çok sevindirir.

Ailede herkesin bir görevi var diyorsunuz. Bana sevgi dolu bir ortam sağladığınız için teşekkür ederim. Ailedeki görevimi yapmamda yardımlarınızı her zaman istiyorum. Sizi seviyorum. İnanıyorum ki sizin yol göstermenizle daha iyi bir çocuk olacağım.

İnzar Dergisi

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.