Bolu F Tipi Guantanamo'nun bir şubesi mi?

Bolu F Tipi Guantanamo'nun bir şubesi mi?

Bolu F Tipi Cezaevinde yaşanan gardiyan vahşeti MİNHAP tarafından cezaevi önünde yapılan basın açıklaması ile kınandı.

BOLU - Bolu F Tipi Cezaevinde gardiyanların bir mahkûma işkence yaptığının ortaya çıkmasının ardından yapılan insanlık dışı muameleye tepkiler artarak devam ediyor.


Birçok sivil toplum kuruluşu Bolu F Tipi Cezaevinde yaşanan gardiyan vahşetini kınarken Marmara İnsani Hak ve Özgürlükler Platformu (MİNHAP) Cihan Yeşil adlı mahkûma yapılan işkenceyi Bolu F Tipi Cezaevi önünde yaptığı basın açıklamasıyla kınadı.


Basın açıklamasında, "Zulme Karşı Omuz Omuza, Zalimler İçin Yaşasın Cehennem, Yusufi Direniş İşkenceyi Yenecek" şeklinde sloganlar atıldı.


Polis cezaevi önünde açıklama yapılmasına izin vermedi
Bolu F Tipi Cezaevinde yaşanan işkenceyi kınamak için konvoy halinde Bolu'ya gelen MİNHAP ve ona destek olan sivil toplum kuruluşu yöneticileri cezaevine 200 metre kala polis tarafından durduruldu. Polis, "Valilik Bolu F Tipi Cezaevi önünde basın açıklaması yapılmasına izin vermiyor" dedi. Polisle görüşen sivil toplum kuruluşu yöneticileri cezaevinde yaşanan işkence vahşetini kınamak için işkencenin yapıldığı cezaevinin önünde basın açıklamasını yapmak istediklerini söyledi. MİNHAP ve sivil toplum kuruluşu yöneticileri cezaevi müdürü ile görüşmek istediklerini söyledi. Bu talebin kabul edilmesinin ardından MİNHAP Başkanı Cemal Çınar ve İzmit Umut-Der Başkan yardımcısı Davut Taştekin cezaevi müdürü ile bir görüşme yaptı.


İşkenceden sonra ölü gibi koğuşa atıldı!
Cezaevi müdürü ile yapılan görüşmeden sonra bir açıklama yapan MİNHAP Başkanı Cemal Çınar, MİNHAP olarak Bolu F Tipi Cezaevinde 10 gardiyan tarafından işkenceye maruz kalan Cihan Yeşil'e işkence yapıldığının ortaya çıkmasından sonra işkencenin yapıldığı bu cezaevinin önünde açıklama yapmak için geldiklerini ifade etti.


Cihan Yeşil'in on gardiyan tarafından işkenceye maruz kaldığını belirten Çınar, "Mahkûm, gardiyanlar tarafından kaldığı koğuşta bir saate yakın yedi-sekiz gardiyan tarafından öldüresiye dövüldükten sonra 'Süngerli Oda' denilen yere götürülmüş. Orada da ona işkence yapıldıktan sonra battaniye içinde cenaze gibi koğuşuna bırakılmıştır. Yanında kalan arkadaşının ve avukatlarının anlattıkları nasıl vahşi bir şekilde işkence yapıldığını ortaya koyuyor. Avukatları olay yaşandıktan birkaç gün sonra onunla görüşüp yapılan işkencenin izlerinin görmüşler" diye konuştu.


Cezaevi müdürü: işkence yapmadık, sadece eline kelepçe taktık!
Cezaevi müdürü ile yaptıkları görüşmeyi de anlatan MİNHAP Başkanı Çınar, Cezaevi müdürünün adeta yapılan işkenceyi savunarak çok rahat ve doğal bir şekilde anlattığını söyledi. Cezaevi müdürünün anlattıkları karşısında şok olduklarını ifade eden Çınar, yapılan görüşmeyi şu şekilde anlattı: "Cezaevi müdürü ile görüştük. Cezaevi müdürü çok rahat bir şekilde 'Cihan Yeşil bizden bilgisayar ve okul malzemesi istedi. Bu adam daha önce disiplin cezası almış, bizde cezaevi idaresi olarak toplanıp bu adama bundan sonra bilgisayar vermeyeceğiz şeklinde karar aldık. Bunun üzerine bu adam iki de bir dilekçe yazarak ve kapımızı çalarak bizi rahatsız etmeye başladı. Memurlarımız onu dövmediler ve işkence yapmadılar. Sadece ellerine kelepçe taktıktan sonra onu Süngerli Odaya götürdüler' dedi.


Mahkûm kendisine işkence yapmış!
Cezaevi müdürüne "Gardiyanlar Cihan Yeşil'i battaniye içinde ve şuuru kapalı bir şekilde odasına bırakmışlar. Bu doğrumu?" diye sorduklarını belirten Çınar, cezaevi müdürünün bunu doğruladığını söyleyerek konuşmasını şöyle sürdürdü: "Cezaevi müdürüne battaniye ile koğuşa bırakılmış bu doğrumu? diye sorduk. Cezaevi müdürü 'o şekilde koğuşa bırakmışlar doğrudur. Ama biz onu o hale getirmedik. Kendisi kendi kendine zarar vermiş' dedi. Odadan çıkarılırken ellerine kelepçe vurulmuş, koğuşa geri getirilirken bu adam kendisini nasıl bu halete getirebilir. Buna kim inanır acaba?"


Soğukkanlı bir şekilde işkenceyi anlattı
Çınar, "Avukatları boynunda ve yüzünde darp izi olduğunu ve sol elini ancak sağ elinin yardımıyla kaldırabiliyor buna ne diyorsunuz" diye sorduğumuzda cezaevi müdürü bizi şok eden şu cevabı verdi, 'Cihan Yeşil'in yanında kalanlarda, avukatlarda yalan söylüyorlar. Doktora götürdüm ve rapor aldık' dedi. Müdürün bahsettiği rapor ise avukatlar geldikten sonra olayın üzerinden birkaç gün geçtikten sonra alınmış. Müdür soğukkanlı bir şekilde bu işkence olayını anlattı. Bir insana bu şekilde işkence yapılmasını müdürün soğukkanlı bir şekilde anlatmasını insanın aklı almıyor" dedi.


Başbakan ve Adalet Bakanına duyurulur!
"Ben buradan tüm vicdan sahibi insanlara seslenmek istiyorum" diyen Çınar, konuşmasını şöyle bitirdi: "Bolu'da bulunan tüm yetkililerin, Başbakanın, İçişleri Bakanının ve özellikle Adalet Bakanının bu işe ivedi olarak el atmasını, Bolu F Tipi Cezaevinde yapılan bu vahşi işkencenin ivedi olarak soruşturulmasını istiyoruz."


İşkence var ama bende abdestli ve namazlı bir insanım!
MİNHAP Başkanı Cemal Çınar'dan sonra bir konuşma yapan İzmit Umut- Der Başkan Yardımcısı Davut Taştekin, cezaevi müdürünün, cezaevinde yapılan işkence olayını çok rahat bir şekilde sanki sokakta iki çocuk kavga etmiş, kendisi de bunu izlemiş gibi yaşanan işkence olayını anlattığını ifade etti.


Cezaevi müdürünün kendilerine 'Bende abdestli ve namazlı bir insanım' dediğini aktaran Taştekin, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bende abdestli ve namazlıyım biraz önce abdest aldım. Sizinle görüştüğüm için daha namazımı bile kılamadım diyen müdür gardiyanlar tarafından işkence edilen mahkûmu battaniye içinde koğuşa bırakıldığını söylüyor. Cezaevi müdürüne sormak lazım değil mi? O mahkûma o işkence yapıldıktan sonra neden revire götürülmedi?

İşkence yapmak için mi üniversiteyi bitirdiler?
İşkence gören mahkûmu ziyaret eden avukatlardan birisi aynen şunları söyledi, 'Ben o mahkûmu o halde görünce hüngür hüngür ağladım.' Siz bu kurumun yöneticisisiniz ve ben namazlı niyazlı bir insanım diyorsunuz. Müdür yüz seksen personelim var ve çoğu üniversite mezunu diyor. Cezaevi müdürüne sormak lazım değil mi? Üniversite mezunu olan, daha iyi işkence yapmak mı için mi eğitim görmüş? Bunu ona soruyorum cevap versin."


Sayın Başbakan! İşkenceye sıfır tolerans Bolu cezaevini kapsamıyor mu?
Yapılan konuşmaların ardından basın açıklamasını okuyan MİNHAP Sözcüsü Menaf Bilgiç, "Sayın Başbakan! İşkenceye sıfır tolerans Bolu cezaevini kapsamıyor mu?" diye sorarak şöyle konuştu: "İşkenceye sıfır tolerans mı? İşte Bolu Cezaevi, İşkence insanlık suçu mu? Bolu'yu kapsamaz. Gardiyan koruma memuru mu, işkenceci mi? Bolu Cezaevi Guantanamo'nun bir şubesi mi? Cezaevlerinde cezaevi idaresi tarafından yapılan işkencelere bir yenisi daha eklendi. Bolu F Tipi Cezaevinde hükümlü bulunan Cihan Yeşil'in uğradığı hakaret ve işkencelerden bahsediyoruz. On kadar gardiyan, önce odasında oda arkadaşının gözü önünde yere yatırarak takattan düşürülünceye kadar döverler. Ardından da 'Süngerli Oda' dedikleri bir kapalı alana götürürler. Üç buçuk saat öldüresiye dövdükten sonra battaniye içinde ölü bir vaziyette odasına atarlar. Bu olay, başka bir mahpusun ailesi aracılığı haber vermesi üzerine ortaya çıktı."


Bilgiç, Cihan Yeşil'in cezaevi idaresinin keyfi muamelelerine sessiz kalmayıp Adalet Bakanlığı tarafından mahkûma tanınan haklarını talep ettiği ve bu konuda ısrarcı davrandığı için bu işkenceye maruz kaldığını ifade etti. "Olaydan beş gün sonra Cihan Yeşil kendisini ziyaret eden avukatlarını bile tanımakta zorluk çekmiştir" diyen Bilgiç, "Cihan Yeşil'in avukatları kendisini ziyaretine gittiklerinde kendisine yapılan işkenceden dolayı avukatlarını bile tanımakta zorluk çekmiş. Sol kolunun hissiz olduğu avukatlarınca tespit edilmiştir. Yine kafasının sağ tarafında morarma, sağ gözünün altında darp izi, el ve ayaklarında yara olduğunu bizzat yerinde müşahede edilmiştir" diye konuştu.


Cezaevine heyet gönderilsin
Bilgiç, bu olayı yerinde müşahede eden Mazlum-Der avukatı Kaya Kartal ile Avukat Murat Sadak'ın bu işkence olayını resmi mercilere taşıdığını ve MİNHAP olarak insanlık dışı bu olayın takipçisi olacaklarını belirtti. "Buradan Başbakana sesleniyoruz; işkenceye sıfır tolerans sözleriniz nerede kaldı?" diye soran Bilgiç, "Adalet Bakanına sesleniyoruz; adaletiniz nerede ve kimler için? Meclis İnsan Hakları Komisyonu'na sesleniyoruz; bir an önce cezaevine bir heyet göndererek bu olayın failleri için gerekli yasal işlemleri ne zaman başlatacaksınız? Kendini adaletin icrasının yetkilisi olarak gören cezaevi müdür ve personeli hakkında yasal tüm işlemlerin yapılamasına engel olan nedir? Yoksa göz yumulan şey ölen, adalet midir?" şeklinde konuştu.


Bu işkencenin failleri cezalandırılsın
"Unutulmamalıdır ki mahkûmlar birer esir değil, emanettirler. Geride bıraktıkları ana, baba, eş ve çocuklarının devlete emanet ettikleri bu insanlara bu şekilde mi sahip çıkılacak? " diyen Bilgiç, "MİNHAP olarak bu hukuksuzluk ve işkencenin faillerinin cezalandırılmasına yönelik yapılacakların takipçisi olacağımızı belirtiyor, haksızlıklar karşısında susanın dilsiz şeytan olduğunu haykırıyoruz" diye konuştu.


Ak Parti bu işkence olayını araştırsın
Yapılan basın açıklamasının ardından MİNHAP Başkanı Cemal Çınar ve beraberindeki sivil topluk kuruluşu yetkilileri Ak Parti Bolu İl Başkanlığını ziyaret ederek Bolu F Tipi Cezaevinde yaşanan işkence olayı ile ilgili bilgi verdi. Cemal Çınar, Müslümanların oyları ile iktidar olan Ak Parti'nin Bolu F Tipi Cezaevinde yaşanan işkence olayını araştırmasını ve gerekli bakanlıklara bilgi verilerek bu olayın soruşturulması gerektiğini ifade etti.

Yapılan görüşmenin ardından cezaevinde yaşanan işkence olayı ile ilgili hazırlanan rapor Ak Parti Bolu İl Başkanlığı yetkililerine teslim edildi. (Şükrü Gündüz - İLKHA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.