"Bu tür söylemlerin normalleşmesine izin vermeyeceğiz"

"Bu tür söylemlerin normalleşmesine izin vermeyeceğiz"

Bir Fransız siyaset bilimcinin Cumhurbaşkanı Erdoğan'a açıktan bir suikast girişiminde bulunulması çağrısı yapmasını hatırlatan Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, "Bu tür söylemlerin normalleşmesine ve sıradanlaşmasına asla izin vermeyeceğiz." dedi.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleştirdiği basın toplantısında önemli açıklamalarda bulundu.

Fransız siyaset bilimci Philippe Moreau Defarges'in, Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında televizyon kanalında sarf ettiği suikastı çağrıştıran sözlerine değinen Kalın, "Açıkçası, bu ‘darbe’, ‘suikast’, ‘diktatörlük’ vesaire gibi söylemler aynı paketin bir parçası. Bunlar Erdoğan düşmanlığı üzerinden siyaset yapan bazı çevrelerin, siyasilerin, medya mensuplarının, aktivistlerinin ve diğerlerinin, ayrıca onlara payanda olan FETÖ gibi PKK gibi Türkiye düşmanı yasa dışı illegal örgütlerin yazdığı ve tekrarladığı bir senaryodan ibarettir. Hatta öyle ki Avrupa’nın en faşist ve ırkçı siyasetçisi bile 16 Nisan gecesi Türk milletinin referandumda yaptığı tercihi sorgulama cüretini kendinde bulabilmektedir. Öncelikle şunun altını çizmek isterim, bu tür söylemlerin normalleşmesine ve sıradanlaşmasına asla izin vermeyeceğiz. Çünkü bu başka bir şeylerin zeminini hazırlama gayretidir. Bunlar siyasi analiz değildir, bunlar yorum değildir, başka bir planın parçası olarak gündeme getirilen konulardır. Biz demokrasi adına, milli irade adına, ahlak ve vicdan adına bu faşizan yaklaşımların normal ve meşru görülmemesi için elimizden gelen bütün imkânları seferber edeceğiz ve bu tür söylemlere müsamaha etmeyeceğiz, bunu da bu vesileyle ifade etmek isterim." dedi.

Basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kalın, Cumhurbaşkanının siyasi partiye üye olmasının önünü açan düzenlemeye de değindi.

Kalın, "Aslında bildiğiniz gibi 1960’a kadar cumhurbaşkanları Türkiye’de siyasi parti üyesi olmuşlardır. Parti kimlikleri onların tarafsız olmasına bir engel teşkil etmemiştir. Bugün tekrar bu düzenlemeyle ki dünyanın birçok ülkesinde de bunun örnekleri var, başkanlık sisteminin uygulandığı birçok ülkede var. Başkanlar siyasi partileriyle ilişkilerini kesmek zorunda değiller seçildikleri zaman. Dolayısıyla bu çerçevede şu anda Cumhurbaşkanımız için de bu imkân ve hak ortaya çıkmış bulunmaktadır. YSK’nın kesin seçim sonuçlarını açıklamasından sonra da Sayın Cumhurbaşkanımızın bir üyelik başvurusu olacaktır. Bu çerçevede tabii değerlendirmeleri Adalet ve Kalkınma Partisi yapacak ve oradan gelecek bir talep üzerine bu konu değerlendirilecektir."

Bir gazetecinin Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi yarın Türkiye’ye ilişkin bir karar açıklayacağını hatırlatması üzerine Kalın, şunları söyledi:

"AKPM gözlemciler heyetindeki bazı üyelerin açıkça PKK destekçisi olduğu, onlar için çalışmalar yaptığı, faaliyetlerine katıldığı, onlar lehine açıklamalarda bulunduğu, toplantılarına gittiği de herkesin artık malumu. Dolayısıyla bu kişilerin yazdığı raporların, yaptığı açıklamaların tarafsız, dengeli, adil bir nitelik arz etmesini biz zaten beklemiyoruz. Ki zaten aslında kendileri de daha referandum başlamadan önce ve referandum günü ve ertesi gün yaptıkları açıklamalarda taraflarını, oylarının rengini açık bir şekilde belli ettiler, bazıları açıkça gelip hayır kampanyalarına katıldılar, sosyal medya hesaplarında bunlar hala duruyor. Şimdi öncelikle burada AKPM’nin kendini bir sığaya çekmesi lazım. Türkiye gibi bir ülkeye gönderdiğiniz gözlemcileri acaba böyle mi seçmeniz gerekiyordu?" (İLKHA)


 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.