Çiller ve Akşener

ÇİLLER VE AKŞENER

Eski başbakanlardan Tansu Çiller, AK Parti'nin mitingine katıldı ve eleştiriler başladı.

Öyle ya, Çiller denince akla bir dönemin “Kirli derin devlet” operasyonları geliyordu.

Her ne kadar 28 Şubat döneminde laikçi zorbaların hedefi olan Refah Partisi ile koalisyon ortağı da olsa sanıldığı kadar zarar görmedi.

Refah Partisi kapatıldı, yöneticilerine siyasi yasak kararı çıktı; ama Çiller'in DYP'si böyle bir muamele ile karşılaşmadı.

Çiller'i eleştirenler eğer tutarlı bir tutum içinde iseler eleştirilerinde büyük oranda haklıdırlar.

Ama…

Eleştiriler genellikle CHP çevrelerinden geliyor ki, bu hem tutarsız hem de komik kaçıyor.

Öyle ya CHP hem Çiller'i eleştiriyor hem de Çiller'in bakanı olan Akşener ile ittifak yapıyor.

90'ların karanlığında Çiller'in ne kadar dahli varsa Akşener'in de o kadar var.

DEĞİRMENİN SUYU

Bu seçim döneminde de maalesef uçuk, ayağı yere basmayan vaatler havada uçuşuyor.

Herhalde bir HÜDA PAR'ın vaatleri akla yatkın…

Diğer muhalif siyasiler evlere şenlik…

Biri çıkıyor her gence her ay 500 TL para vereceğini söylüyor, bir diğeri maaşları yükselteceğini vadediyor.

Bir de bu vaatlerde bulunanlar ülkenin ekonomik olarak büyük bir kriz içinde olduğunu, dış borcun korkunç rakamlara çıktığını söylüyorlar.

Şimdi bizim de sorma hakkımız var sanırım, “bu değirmenin suyu nereden gelecek” diye…

Öyle ya ekonomik durum kötüyse öyle bol keseden dağıtılacak para nereden bulunacak?

Ya vaatler uyduruk ya da ekonomik kriz iddiaları…

DEĞİŞEN NE?

HDP ile CHP arasında açıktan yakınlaşma adımları atılıyor.

CHP'den baraj sorunu olan HDP için açık-gizli kampanyalar yürütülürken, HDP'den de CHP adayı Muharrem İnce'ye destek açıklamaları geliyor.

Ahmet Türk şunları söyledi:

“Bir HDP'linin, başka bir partinin mitingini izlemesi kadar doğal bir şey yok. Sayın İnce ile başlayan bir söylemle, CHP'ye karşı olan mesafe de, eskisi kadar uzak değil, kapatmaya çalışıyor. Halk da buna ilgi gösteriyor.”

CHP, inkarcı ve asimilasyoncu rejimin kurucu partisi ve anayasaya “değiştirilmesi teklif dahi edilemez” maddeleri yerleştiren partidir. Şu anda da ilk üç madde konusunda sıkı durmaktadır.

O zaman Ahmet Türk'e soralım: “CHP ile HDP hangi konularda yakınlaşmaktadır?”

HÜDA PAR ve SP'nin “anadilde eğitim” konusunda net görüşleri vardır; ama mesela Muharrem İnce, HDP'nin destek verdiği Diyarbakır mitinginde bile “anadilde eğitim”den söz etmedi. Bunun yerine MHP'nin bile itiraz etmeyeceği “anadil eğitimi”ne olumlu baktığını söyledi.

Yani eski CHP ile yenisi arasında pek bir fark yok!

Öyleyse bu yakınlığı nasıl izah etmek gerekir?

Ben anladığımı söyleyeyim de siz isterseniz katılmayın.

CHP de HDP de “ulusal” meseleleri bir tarafa bırakıp sol ideoloji ve çıkar siyasetinde uzlaştılar.

ROL MODEL

CHP eski genel başkanı ve 24 Haziran seçimlerinde milletvekili adayı olan Deniz Baykal en genç vekil adayına bazı tavsiyelerde bulunmuş.

Tavsiyelere ne kadar uyduğu tartışılır elbette, ama neticede “duayen” bir siyasetçiye ait olduğu için önemlidir. Nereden bakarsanız 50 yıldır siyasetin içinde olan bir Baykal'dan söz ediyoruz.

Ama tavsiyelerinin arasında rol model aldığı kişilerin isimleri var ki oldukça ilginç!

Atatürk, İnönü ve Peres…

Atatürk ve İnönü'yü anladık, CHP'nin kurucuları, peki ya Peres?

Bir katil, bir işgalci olan Peres, sadece sosyal demokrat olduğu için mi “rol model” oldu?

Meselenin küresel sermaye ve güç odakları ile de bir bağlantısı olabilir mi?

Araştırmaya değer bir konu…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.