Abdulhakim SONKAYA

Abdulhakim SONKAYA

Erbaa Tokat'a bağlı olmamalı

Kur'an'ı kerim zor meselelerin ispatında dörd şahit ister(Nur:6) dört rakamı “Erbaa” olarak ifade edilir. Dört sayısı görünürde maddi şeylerin kemalidir. Dört kaide üzerinde duran veya yürüyen şey sağlamdır. Hareket halinde olmasa da düşmez, ayakta durur. Örneğin bisiklet hareket etmediğinde düşer. Ama araba öyle değildir. Bu nedenle Erbaa-dört sayısı, maddi manada kemalin sembolüdür. Dördün bir kısmına çeyrek denir. Bu nedenle “dört dörtlük” tabiri tam ve tüm olanı ifade eder.

Erbaa dört sayısından başka vatan manasına da gelmektedir. Sağlam ve sağlıklı bir vatanın dört kaide üzerinde olmasını ifade eder. Böyle olduğunda vatan dört dörtlük olur. Bu dört kaideye herkes farklı şeyler yükleyebilir. Sorun değil ama bilinmelidir ki Erbaa dörttür, vatandır. Ve muhakkak ki bir ülke ancak dört kaide üzerinde kurulduğunda sağlam ve güçlü olur.

Özellikle Türkiye gibi coğrafi yapısı dikdörtgen olan bir ülke için hem maddi hem de manevi direkler dört dörtlük olmalıdır ki ülke gerçek manada huzurlu ve güçlü olsun. Ayakları üzerinde sağlam durabilsin.

Bahar mevsimine de Rabi denir. Bu da dörtten gelir. Zira bahar canlılık ve hayattır. Bütün renkler mükemmel bir uyumla bir arada olduğu mevsimdir.

Erbaa, aynı zamanda Türkiye'de bir ilçenin ismidir. Fakat ne ilginçtir ki Erbaa Tokat'a bağlıdır. Tokat'ın ne anlama geldiğini de herkes biliyor. Hem Erbaa olacaksın hem de Tokat'a bağlı olacaksın. Hikmetin cilvesidir bu. Fakat Türkiye'nin haline ince bir atıftır. Türkiye aslında Erbaa'dır. İnanç medeniyetiyle Türkiye Erbaa'dır ve de Erbaa olarak dört dörtlük bir vatan olmalıdır. Dört ayağı da sağlam ve yüksek olması lazımdır. Baharın renkliliğine ve canlılığına sahip olmalıdır. Tokatlılar yanlış anlamasın ama Avrupa bize atılan bir Tokat veya gösterilen Tok-at'tır, biz ise Erbaa'yız ya da öyle olmalıyız.

Biz hakiki manada Erbaa olursak dört dörtlük olursak ne diye “tokat”a boyun eğelim. Ne diye “tok atın” hayalini kuralım. Zaten biz Rabi'yiz. Baharız, Erbaa'yız. Eğer bunlar bizi tokatlama cüretinde bulunuyorsa bizim Erbaa olamamamızdandır. Eğer bize “tok at burada!” diye aldatıyorlarsa bize Rabi'in/baharın gelmemesindendir. Dört kaidemizin de sağlam olmamasındandır. Ya da birileri bizi at yerine koyup “işte ‘tok atların' olduğu yer” deyip oraları bize mera göstermelerindendir. İster “tokat” ister “Tok at” olsun bizim o diyarlarda işimiz yoktur. Ama bunun için Erbaa olarak bizim ayaklarımız üzerinde durmamız gerekiyor. Baharı-Rabi getirmemiz gerekiyor. Yoksa birileri hep bizi “tokatlar” ya da bizi at gibi görüp “işte ‘Tok atların” diyarı orası” deyip yıllarca bize boş hayaller kurdurur.

Erbaa, Türkiye'de Tokat'a bağlıdır. Hadi buna razı olalım. Ama tarihiyle, medeniyetiyle dört dörtlük olması gereken bir ülke “tokat”a teslim olamaz, “tok atların” yurdunu hayal edemez. Yoksa dört taraftan tokatı yer.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.