Toplumun manevi alandaki en önemli ihtiyacını karşılayan imam hatip okulları, Türkiye'nin en başarılı okulları haline gelirken imam hatip okullarında eğitim gören öğrencilerin başarısı her geçen yıl artıyor.

Covid-19 salgını sürecinde uzaktan eğitim almalarına rağmen Yükseköğretim Kurumları Sınavı'nda (YKS) başarılı olan, tıp ve hukuk fakültesi başta olmak üzere önemli bölümleri kazanan imam hatip lisesi mezunları, başarıları ile göz kamaştırdı.

Katsayı adaletsizliğinin kalkması ve orta kısımların yeniden açılmasının ardından imam hatip liselerinin başarısı her geçen gün daha da artıyor. Üniversite giriş sınavlarında önemli başarılara imza atan imam hatip liselerinde okuyan öğrenciler, YKS'den aldıkları puanlarla da dikkatleri üzerlerine çekiyorlar.

28 Şubat döneminde katsayı uygulaması ve başörtüsü yasağından dolayı binlerce kız öğrenci, imam hatip liselerinden mezun oldukları halde üniversite okuyamıyordu.

Ancak katsayı adaletsizliğinin ve yasal güvence altına alınmasa da başörtüsü yasağının kalkması ile son yıllarda imam hatip lisesi mezunları, YKS'den aldıkları puanlarla Türkiye’deki önemli üniversitelerin tıp ve hukuk fakülteleri başta olmak üzere diğer bölümleri kazanarak gurur kaynağı oluyorlar.

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından imam hatip liselerinde uygulanan temel İslam bilimlerinin yanı sıra fen, sosyal bilimler, yabancı dil, sanat ve spor gibi farklı alanlarda da eğitimlerin zenginleştirilmesini sağlayan program çeşitliliği ile öğrenciler TÜBİTAK ve TEKNOFEST başta olmak üzere sanat, spor ve akademik alanlarda da başarılarıyla yeni zirvelerin kapısını aralıyor.

28 Şubat döneminde katsayı uygulaması ve başörtüsü yasağı nedeniyle başta teyzesi olmak üzere istedikleri bölüme yerleşemeyen dönemin mağdurlarının uğradıkları zulme üzülen, yıllardır liseyi bitirip hukuk fakültesi öğrencisi olmak isteyen Şehit Ömer Harun Demir Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencisi Senanur Açıkgöz, Hasan Kalyoncu Üniversitesi Hukuk Fakültesini burslu olarak kazandı.

Ortaokul birinci sınıftan itibaren imam hatip lisesinden mezun olarak hukuk fakültesi öğrencisi olmak isteyen ve en büyük hayali başörtülü bir savcı olmak olan Açıkgöz, YKS’de eşit ağırlıkta kendi okulunun birincisi oldu.

YKS’de 361 puan alan Açıkgöz, ayrıca 28 Şubat’ta katsayı uygulaması ve başörtüsü yasağından dolayı üniversite okuyamayan kız öğrencilerin durumuna üzülen anne ve babasının da, “katsayı zulmü ve başörtüsü yasağı kalkarsa kızımızı okutup savcı yapacağız” hayalinin ilk adımını gerçekleştirmenin de büyük mutluluğunu yaşıyor.

Büyük bir gayretle hazırlandığı üniversite sınavındaki başarısıyla hukuk fakültesinde okuma hayalini gerçekleştirdiğini belirten Açıkgöz, İLKHA muhabirine, en büyük hayalinin savcı olmak olduğunu ifade etti.

Ailesinin de bu yöndeki hayalini gerçekleştirmek istediğini ifade eden Açıkgöz, 28 Şubat sürecinde başörtüsüyle okula, üniversiteye gitmenin yasaklanması ve katsayı adaletsizliğinden dolayı hukuk fakültelerine gidemeyen dönemin mağdurların da okuma hayalini gerçekleştireceği için çok mutlu olduğunu belirtti.

İmam hatip okullarının önemine dikkat çeken Açıkgöz, “Aslında imam hatip öğrencileri sadece dini ilimlerde değil, pozitif bilimlerle de çok etkili dersler alıyorlar. Biz de bu dersleri aldık. Bu derslerde başarı gösterenlerde tıp ve hukuk fakültesi başta olmak üzere diğer fakülteleri de kazanıyorlar. İmam hatip lisesine gitmem beni pozitif bilimlerden geri kalmamı da kötü etkilemedi. Çünkü düz liselerdeki dersleri imam hatip lisesinde de aldım. Bir memnuniyetsizliğim veya eksik gördüğüm bir durum yok. Onun için imam hatip lisesi mezunu olmaktan memnunum. Zaten düz okullarda da pozitif bilimleri görüyoruz.” dedi.

“Pozitif bilimlerden hiçbir zaman geri kalmadık”

İmam hatip lisesi mezunu olmaktan gurur duyduğunu belirten Açıkgöz, “İmam hatip lisesine gitmekle aynı zamanda manevi yönümüzü dolduruyoruz. Manevi noktadaki eksikliklerimizi de tamamlıyoruz. İmam hatip liselerinin bu güzel yönü de var. Zaten bize en büyük faydası da bu oldu. Dini ilimlerimizi öğrenirken pozitif bilimlerden de hiçbir zaman geri kalmadık. Bu da bizim için aslında çok güzel bir ayrıcalık oldu. Bize büyük bir katkısı oldu.” ifadelerini kullandı.

“Sınav sürecinde sosyal medya ve akıllı telefon kullanmadım”

YKS sürecinin her öğrenci için zor olduğunu belirten Açıkgöz, “Özellikle de pandemi sürecinde YKS’ye girdik. Bu süreçte sosyal medya hesaplarımı kapatmıştım, akıllı telefon kullanmıyordum ve tamamıyla gün boyu sürekli ders çalışıyordum. Sabah 05.00-06.00 gibi kalkıp gün boyu ders çalışıyordum. Evet, süreç zorluydu ama insan güzel neticeler alınca her şeye değdiğini görüyor. Sınav süreci zordu ve bu süreçte çok yoruldum. Sabah erken saatlerde kalkıp gece geç saatlere kadar ders çalışıyordum, bunun yanında dershaneye gidiyordum. Geç saatlerde eve geldiğimde de yine ders çalışıyordum. Bu süreçte sadece vücut olarak yorulmuyoruz, psikolojik olarak da bir yorgunluk oluyor.” şeklinde konuştu.

“Savcı olmak istiyorum”

Sınava çok iyi çalıştığını belirten Açıkgöz, yıllardır üniversiteyi ve hukuk fakültesini kazanmayı çok istediğini belirten Açıkgöz, “Tabi ki ailemde bana destek verdi. YKS sürecinde de ciddi bir çalışma gösterdim. Hukuk fakültesine gitmek istememin en büyük nedeni ise savcı olmak istiyorum. Allah'ın izniyle hukuk fakültesini bitirince savcılık sınavlarına girmeyi düşünüyorum. Donanımlı, ülkesine yeterli bir birey olabilmek istiyorum. Ülkesine hayırlı bir vatandaş olabilmek için böyle bir tercihte bulundum. Hukuk fakültesi, adalet, eşitlik kavramları ilgimi çekiyordu. Onun için bu tercihi yaptım.” dedi.

“Hukuk fakültesini kazandığım için çok gururlu ve mutluyum”

İmam hatip liselerinden mezun olanların istedikleri bölümleri tercih edebildiklerini belirten Açıkgöz, şunları söyledi:

“İmam hatip liseleri diğer liselerden farkı sadece dini eğitimlerde veriliyor. Akademi anlamında diğer liselerden bir farkı yok. Çok başarılı olan arkadaşlarım var. Bu yönde bir eksikliklerini görmedim. Zaten başarılı olmuşuz. Başarılı olduğum için de hukuk fakültesini kazandım. Hukuk fakültesini kazandığım içinde çok gururlu ve mutluyum. Hem okulum, öğretmenlerim ve ailem adına çok mutluyum. Çünkü herkesin sizden bir beklentisi var. En önemlisi bu bir sorumluluktur. Hukuk fakültesini kazanarak bu sorumluluğu yerine getirdiğimi düşünüyorum. Okulum bana sadece akademik bilgi değil, sosyal hayat konusunda birçok şey öğretti. Onun için vicdani olarak kendimi okuluma olan borcunu ödemiş gibi hissediyorum. Okulumu, öğretmenlerimi, ailemi ve arkadaşlarımı gururlandırdıysam ne mutlu bana ve herkese çok teşekkür ediyorum.”

“İmam hatip okulları ve öğrencilerinin başarıları görülüyor”

Yıllardır kızını başörtülü okutmak ve hayali olan hukuk fakültesini kazanmasını istediğini belirten baba Salih Açıkgöz de, “Çok şükür, biz zaten kızımıza zaten güveniyorduk. Katsayı bir zulümdü ve katsayının kalkması özellikle de kız çocukları için iyi oldu. Katsayı adaletsizliği imam hatip ve meslek liselerinin önünde bir engeldi. Tabi ki başörtüsü yasağı da vardı. Elhamdülillah hem katsayı hem de başörtüsü yasağı kalktı. İmam hatip okulları ve öğrencilerinin başarıları görülüyor. Kızım eğer sınavdan 2 gün önce bir ameliyat geçirmeseydi, daha farklı bir netice de alabilirdi. Yine de çok şükür biz memnunuz. Kızım özel bir üniversitede mutlu bir şekilde hukuk fakültesini okuyacak. Çok mutluyum ve gururluyum.” dedi.

“Kızımın başörtülü olarak okuması en büyük benim hayalimdi”

28 Şubat döneminde kız çocuklarının başörtüsü yasağı ve katsayı adaletsizliğinden dolayı okuyamadıklarını hatırlatan anne Ülger Açıkgöz ise şöyle konuştu:

“Kızımın başörtülü olarak okuması en büyük benim hayalimdi. Elhamdülillah hayalimiz gerçekleşti. Bundan dolayı da mutluyuz. Elhamdülillah kızımızla gurur duyuyoruz. Gençlik çağlarında üniversiteyi kazanıp başörtüsünden dolayı üniversite gidemeyenler vardı ya da üniversiteye başı açık girip çıkışta başörtü takanlar vardı. Biz, bu dönemleri yaşadık. Benim çocuğum elhamdülillah küçük yaştan itibaren hep İslamiyeti yaşadı, okulunda da başarılı oldu. Çok şükür Rabbim bize bu günleri gösterdi.”