Kayseri Umut Der yeni hizmet binasında

Kayseri Umut Der yeni hizmet binasında

Organize ettiği sosyal ve kültürel etkinliklerle Kayserililerin teveccühünü kazanan Kayseri Umut Der, düzenlediği açılış programıyla yeni hizmet binasına taşındı.

Yeni hizmet binasına taşınan Kayseri Umut Der Prof. Dr. Faruk Beşer ve Mehmet Göktaş Hocanın katılımıyla açılış programı düzenledi.

Kayseri Umut Eğitim, Kültür, Yardımlaşma Ve Dayanışma Derneği (Kayseri Umut-Der) üye ve gönüllülerinin yoğun katılım gösterdiği yeni hizmet binasının açılış programına, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Hukuku Anabilim Dalı   Öğretim Üyesi   Prof. Dr. Faruk Beşer ile Doğru Haber Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Göktaş katıldı.

Program Mehmet Göktaş Hoca’nın yaptığı kısa selamlama konuşmasıyla başladı.

Daha sonra Prof. Dr. Faruk Beşer namazla ilgili yaptığı konuşmasında,    eğer bir adam namazı dosdoğru kılıyorsa, o insanın İslam adına her şeyi yapabileceğini belirterek, “Diyelim ki bir insan namazını terk ediyorsa, eline fırsat düştüğü zaman o insanın da İslam’ın yasakladıklarından yapamayacağı hiçbir şey yoktur. Dost doğru namaz kılarsa ancak Allah onu fuhşiyattan ve münkerattan alı koyar. Allah-u Teala der ki, ‘Namazı dost doğru kılın. İşte bu namaz insanları fuhşiyattan ve münkerattan alı koyar.’ Bir insan namazı dosdoğru kılarak iki üç ay boyunca, ondan sonra günahlar söz konusu olduğunda yanı başında Allah’ı hissedecek mi etmeyecek mi görsün kesinlikle insana etki eder.” İfadelerini kullandı.

“Ey Ulbe ayağın senden önce öldü ve senden önce cennette gitti diyor”

Konuşmasına bir menkıbe anlatarak devam eden Beşer, “Bir gün Ulbe bin Zübeyir’in ayağında bir yara çıkar ve ayağı kangren olur, o zamanki tabipler Ulbe’ye ayağının kesilmesi gerektiğini söylerler,  Ulbe üzülerek ‘kesilmesi gerekiyorsa kesin o zaman’ diyor. Fakat o zamanki tabipler. ‘Bak Ulbe  ayağın kesilirse çok acı duyarsın.’ Diyorlar.  Şimdiki gibi anestezi falan yok. Ulbe’ye ‘Seni sarhoş edici bir şey içirelim’ diyor tabip. Ulbe de. ‘Olur mu böyle bir şey ben ayağım için sarhoş olmam’ der ve sonra tabipler ‘En iyisi biri senin sağ kolunun altına biride sol kolunun altına geçsin ve seni tutsunlar biz ayağını öyle keselim’ demiş. Ulbe de diyor ki ‘Buna da gerek yok. siz ben şimdi namaza dururken, kendimden geçtiğim anı yakaladığınızda   ayağımı kesin, acı duymamış olurum.’ demiş ve tabipler ayağını kesiyorlar. Ulbe de kesilen ayağına bakarak, ‘Ey ayak Allah şahit olsun ki ben seninle harama tek adım atmadım. Seninle Allah için gece kalkıp namaz kıldığımı Allah biliyor’ diyor ve yanında olan biri de, ‘Ey Ulbe ayağın senden önce öldü ve senden önce cennete gitti’ diyor. Ulbe de ‘Hayatımda beni bu kadar sevindiren bir müjde duymadım.’ diyor.” diye konuştu.

“Gençler gençlikteki namaz imkânını ve kalitesini bir daha hayatları boyunca hiç bulamazlar”

Gençlerin gençken kılacakları namazların  önemine değinen Beşer, “Gençler gençlikteki namaz imkanını ve kalitesini bir daha hayatları boyunca hiç bulamazlar, bir defa geliyor, bu ömür bir defa geçiyor yakalayan yakalıyor yakalamayan onu kaybediyor, bitiyor. Bundan dolayıdır ki, Efendimiz (sav) kıyamet günü Allah’ın özel muamelesini görecek ve onun özel gölgesinde olacak yedi sınıf insan sayarken,  birisi o gençlik halinde ibadetlerini yapabilen insan, öbür biriside bir adam ki kalbi mescitlere asılı kalmış olan yani namazı arzulayarak bekleyen kişidir.” diyerek konuşmasına son verdi.

Açılış Programına Kayseri’de bulunan Sivil Toplum Kuruluşu ve Vakıf yöneticileri de katıldı.

Programı yapılan tatlı ikramının ardından son buldu. (Fatih Gültekin – İLKHA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.