
Sizden Gelenler
Kürdçe'yi Doğru Öğrenmek Ve Konuşmak-1
Rahman Ve Rahim Olan Allah’ın Adıyla
Hamd, övgü ve senaların tümü iman ederiz ki Allah’ındır. O Allah ki eşî ve ortağı yoktur. En güzel salat ve selamlar Allah’ın Resûlü Hazreti Muhammed (s.a.v), ehli beyti ve ashabının üzerine olsun…
Aziz Kardeşlerim!
Bu yazımızda Allah kısmet ederse “Kürdçeyi Doğru Öğrenmek Ve Konuşmak” konusunu işleyeceğiz. Acaba Kürdçe’yi nasıl doğru öğrenir ve konuşuruz.
Çok yazıktır ki, yeni nesiller ve çocuklarımız, dillerini unutmuşlardır. Bunun farkına varan yeni nesil, yeniden öğrenme ihtiyacı hissetmektedir, ama bu kez de nasıl öğreneceklerini ve nasıl doğru konuşacaklarını bilmemektedirler. Bundan ötürü, ben de bu konuda bir şeyler yazma ihtiyacı hissettim. Zira bu alanda hakikaten büyük bir ihtiyaç ve boşluk vardır.
Son dönemde, (Kürdçe’nin serbestçe konuşulup yayınlarda kullanılmaya başlanması ile) birçok programcı ortaya çıkmış. Bu programcıların birçoğu da sun’i sözlüklerden Kürdçe öğrenmişlerdir. Bu kimseler tabiî Kürdçe’yi bilmemektedirler ve tercüme bir dil ile konuşmaktadırlar. Yani; Türkçe düşünüp kafalarında tercüme etmektedirler. Bundan ötürü konuşmaları soğuk olup, kulağa hoş gelmemektedir. Kürd dilinin güzelliklerini kaçırmışlardır. Oysa hal odur ki Kürd dili şirin ve güzel bir dildir. Her dilin tatlılığı ve güzelliği örf ve adetlerinin tabi’îliği iledir. Yeni nesil bu kimselerden dilini öğrenmektedir. Tabi ki bu da Kürdçe’nin geleceği için büyük bir tehlikedir. Bundan dolayı ben de elimden geldiğince yeni nesillere yardımıcı olmaya çalışacağım.
Yeni Nesillere Dilimizi Öğrenme Yolunda Bazı Tavsiyeler
Dilinizi yaşlılardan, dede ve ninelerinizden öğreniniz. Uzun uzun onları dinleyiniz. Onlarla konuşunuz. İyi biliniz ki; Kürdçe’nin doğru öğrenilmesi için birinci dereceden Öğretmenler; Kürd yaşlılarıdır. Zira yaşlıların Kürdçesi tabi’î ve örfidir. Bunda ötürü sizler yaşlılara o nazarla bakmalı, yaşlıların sizden kaçmaması, uzun uzun konuşması ve sizlere dilinizi öğretmeleri için onlara fazlasıyla hürmet etmelisiniz. Değerlerini bilin ve onlara hizmet edin.
Medrese Seydaları da Kürd dilini iyi bilmektedirler. Özellikle yaşlı seydalar… Onlarla arkadaşlık etmenin birçok cihetten faydaları vardır. Bu yaşlı seydalarımızın da birçoğu Kürd dilinde birer öğretmen mesabesindedirler.
Kürdistan köylerinde yaşayan insanların birçoğu da tabi’î Kürdçeyi bilirler. Özellikle şehirlere uzak olup, şehir hayatı ile çok ilişkileri olmamış köyler. Bu köylerde yaşayanlar Kürdçeyi daha iyi bilirler. Bundan dolayı Kürdçeyi doğru öğrenmenin yollarından biri de bu köylerde ikamet etmek ve sakinleri ile ilişkiler kurmaktır.
Tatillerde köylere gitmek, Kürdçeyi doğru öğrenmenin yollarındandır. Çocukları köylere göndermekte de birçok faydalar vardır. Zira şehirlerin bunaltıcı havasından uzaklaşırlarsa daha hızlı Kürdçeyi öğrenirler.
Tabi’î ve yürekten olan Kürdçe’nin usta ve öğretmenlerinden biri de, Kürd dilinin Klasikleridir. Bu kaynaklar bize edip, bilgin ve saatçılarımızın bıraktığı mirasın en paha biçilmez olanlarıdır.
Kürd Klasikleri ve kaynakları, yüzlerce yıllık çalışma ve alın terinin ürünleridir. Atalarımız gecelerini gündüzlerine katıp, durmaksızın ve yorulmadan çalışıp, bu kaynakları bize bırakmışlardır. Atalarımız bu kaynak eserler ile Kürdçeyi yok olmaktan korumuşlardır. Birçok alanda bu kaynak eserler eşsizdirler. Özellikle Kürd bilgin ve okuyuculara. Bundan dolayı Kürd dilinin okuyucusu, fazlasıyla bu kaynakların üzerinde durmalı, istimal etmeli, okumalı ve değer vermelidir. Aksi takdirde, Kürd okuyucusu kendi ana dilini fakirleştirecek, “Edeb Sahibi” lisanını “Edebsiz”leştirecektir. Bu şekilde kendini dilsiz ve tarihsiz bırakacaktır. Malumdur; edebi ve tarihi mirasını kaybetmiş milletler her şeyini kaybederler. Kendi mirasını kaybeden milletler ise, fakirleşir ve diğer milletlerin kapısında dilenci olur.
Kaynak eserlerimiz çoktur. Yalnız ben burada en çok bilinen ve değer açısından en değerlilerden sayılan bazı eserleri beyan edeceğim:
Mela Ahmed-i Cezeri’nin: “Diwana Melayê Cizîrî” eseri
Şeyh Ahmed-i Hani’nin: “Mem û Zîn”, “Nubehar” ve “‘Eqîde” eserleri.
Seyda Mela Ahmed Hilmi’nin derlediği “Dîwana Cami’” eseri, ayrıca “Rehberê ‘Ewam”, “Rehberê Xewas”, “Gulzara Hemûkan” ve “Hedîyetûl Hebîb” Eserleri.
Melayê Bateyî’nin “Mewlûd”
Seyda Şêx M. Emîn Heyderî “Mewlûd” ve kasideleri.
(Seyda Mela Mizgîn’in şiir ve kasideleri. Kısmen de olsa Kürdçe için kaynak eser olma özelliğine haizdirler. Zira Seyda Mela Mizgîn birçok şiir ve kasidesini yazarken Türçe bilmiyordu. -Editör-)
Derginiz “Banga Heq ji Kelhaamed”i de sabır ve aşkla okuyun. Allah’ın yardım ve inayeti ile birçok faydasını mülahaza edeceksiniz.
Allah’ın bize verip, hediye ettiği şeyleri koruyup sahip çıkmamız gerekmektedir. Allah’ın bu vergi ve ihsanlarına değer vermeli, onun kulluğunda kullanıp, şükrünü bu şekilde eda etmeliyiz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.