Mısır Cemiyeti Şer`iyye Derneği Başkanı İle Röportaj

Mısır Cemiyeti Şer`iyye Derneği Başkanı İle Röportaj

Bu ay siz değerli okuyucularımız için, zamanında Üstad Hasan El-Benna’nın "Sizler mescitleri inşa edin bizler de sizlere sacidleri yetiştirelim" dediği Mısır’ın en büyük derneği Cemiyyeti Şer’iyye’nin başkanı Dr. Muhammed Muhtar El-Mehdi ile bir söyleşi g

Dr. Muhammed Muhtar El-Mehdi kimdir?

13 Nisan 1939 Mısır doğumlu olan Dr. Muhammed Muhtar El-Mehdi, şu anda Cemiyyeti Şer’iyye’nin başkanlığını sürdürmekte olup Ezher Üniversitesi Dirasetu-l İslam fakültesinde profesörlük yapmaktayım. Ayrıca Mısır İslam Araştırmaları Akademisi, Ezher Üst Düzey Âlimler birliği ve daha birçok kurumda üyeliği bulunan Dr. El-Mehdi’nin 30’a yakın kitabı olup, Siyer üzerinde yazdığı “İnsanların En Hayırlısından Dersler ve İbretler” adında kitabı da mevcuttur.
Cemiyyeti Şer’iyye’nin Mısır’daki Faaliyetleri:

1912 yılında kurulan dernek, Sünneti ihya etmek ve yardıma muhtaç kişilere yardımda bulunmak amacıyla Şeyh Muhammed Hattab Es-Sebeki tarafından kurulmuştur. Şu anda Mısır’ın birçok yerinde kendisine ait, 5000’e yakın mescit, 50’ye yakın okul, 1000’e yakın anaokulu ve çok sayıda tıp merkezleri bulunmaktadır. Ayrıca Ezher öğrencilerine de düzenli olarak yardımlarda bulunmaktadırlar. Şu anda 5000’e yakın yetimin bakımını üstlenen dernek, kendisine ait camilerde ve okullarda Kuran ezberi ve diğer İslami ilimlerin derslerini vermektedir.

Hocam Siyerin Öneminden Biraz Bahsedebilir Misiniz?

Siyerin bahsedilecek birçok yönü var. Bunlardan bazılarını şöyle sıralayabiliriz.

Kısaca tarif edecek olursak, ‘siyer ilmi’ Peygamber (sav)’in hayatının bütününü, fiilleri ve sözleriyle içine alan bir ilimdir. Aynı zamanda şunu da çok rahat bir şekilde söyleyebiliriz ki, Siyer Kuran’ın pratiğe geçirilmiş halidir. Bizler Kuran-ı Kerim’i uygulamaya kalkarsak Resulullah (sav)’in hayatını yani siyeri elde etmiş oluruz. Çünkü o Allah (cc)’ın emrettiği şeyleri en iyi şekilde uygulayan kişidir.

Aynı şekilde İslam’da temel olarak kabul edilen esaslar Kuran ve Sünnettir. Ve aynı zamanda bizler Kuran’ın da, Sünnetin de vahiy olduğuna inanıyoruz. Nitekim Allah (cc) Siyerin vahiy olduğunu şu ayeti kerimede ifade etmiştir. “O kendi hevasına göre konuşmaz. Söyledikleri, vahiyden başka bir şey değildir."

Aynı zamanda Kuran ve Sünnet birbirinin tefsirleri hükmündedir. Mesela Peygamber (as)’ın yaşadığı bazı önemli olaylara Kuran açıklık getirmiştir. Örnek olarak, Enfal suresinde Bedir savaşının, Ali İmran suresinde Uhud savaşının ve Ahzap suresinde de Hendek savaşının bilinmeyen yönlerinin işlendiğini görüyoruz. Veyahut Yahudi kabilelerinden Ben-i Kaynuka ve Ben-i Nadir’in ihanetlerine de Haşr suresinde değinildiğini görüyoruz. Münafikun suresinde ise Müslümanlar ile münafıklar arasında geçen birçok olay anlatılmaktadır.

Hocam İslam Âlemi İçine Düşmüş Olduğu Bu Zilletten Siyeri Gerçek Manada Okuyup Uygulayarak Kurtulabilir Mi?

Hiç şüphesiz. Müslümanlar olarak içine girmiş olduğumuz zilletten kurtulabilmemiz için kesinlikle siyeri çok ciddi bir şekilde okuyup tatbike geçirmemiz gerekmektedir. Bu gün İslam âlemi siyeri gerçek manada yaşayabilirse Asr-ı Saadeti tekrar yaşayacağından emin olabilirsiniz. Ancak siyeri okurken de dikkatli olmak lazım. Çünkü günümüzde peygamberin hayatında bulunmayan birçok şey siyere karışmış durumda. Müslümanlar olarak buna izin vermeden siyeri yaşamaya çalışmalıyız.

Peygamberimizin Ahlakından Biraz Bahsedebilir Misiniz?

Rabbimiz Kuran-ı Kerim’de Peygamberimizin ahlakına değinerek şöyle buyurmaktadır. “Şüphesiz Sen Büyük Bir Ahlaka Sahipsin.”(Kalem-4) Aynı zamanda Hz. Aişe annemize Resulullah’ın ahlakı sorulduğunda “Onun Ahlakı Kuran’dır” demiştir. Bu gün Müslümanlar olarak en çok ihtiyaç duyduğumuz güzel hasletlerin Hz. Muhammed’in üzerinde toplandığını görüyoruz. Doğruluk, Emanete Sadakat, İffet, Hoşgörü, Cömertlik, Adalet ve daha birçoğu, bütün bu güzel hasletleri Peygamber (sav)’in üzerinde görebiliyoruz. İşte bizler Peygamber (sav)’i bu güzel hasletlerini göz önünde bulundurarak örnek alırsak İslam’ı bütün hayata hâkim kılabiliriz. Çünkü bu hasletleri görüp de etkilenmeyecek hiç kimse yoktur. Nitekim Peygamber (sav)’in en güzel daveti etrafındakileri güzel ahlakıyla etkilemesiydi. Birçok insan sadece Resulullah’ın güzel ahlakından etkilenip Müslüman olmuştur.

Hocam, Her Senenin Nisan Ayında Peygamber Efendimizin Kutlu Doğumu Münasebetiyle Milyonlarca İnsanın Katılımıyla Türkiye Genelinde Kutlu Doğum programları Düzenlenmektedir. Bunun Şer-i Olarak Herhangi Bir Sakıncası Var Mıdır?
Düzenlenen bu programlarda neler yapılıyor?

Türkiye’nin ve Dünyanın Birçok Yerinden Değerli Âlimler Katılarak Programa İştirak Eden Halka Peygamberimizi Ve O`nun Kutlu Mesajını Anlatmaktadırlar.

Eğer bahsettiğiniz programların amacı buysa bu çok güzel bir şeydir. Bunun İslam’da hiçbir sakıncası yoktur. Hatta tam tersine çok hayırlı bir iştir. Ancak bu programlarda İslam’da aslı astarı olmayan ve yasaklanmış şeylerden uzak durulmalıdır. İslam’da yasaklanmış şeylerden uzak durulduğu takdirde bunun hiçbir sakıncası yoktur.

Hocam Bize Zaman Ayırarak, Okuyucularımızı Aydınlattığınız İçin Sizlere Söz Ve Kalem Dergisi Adına Teşekkür Ediyoruz.

Allah razı olsun. Çalışmalarınızın devamlı olmasını Rabbimden niyaz ediyorum.

Söz ve Kalem Dergisi Nisan 2013



 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.