Muhammed Ali AKAY

Muhammed Ali AKAY

Öğretmenler ve Seminerler

Eylül ayının ilk iki haftası ile okulların kapanmasından sonra haziran ayının son iki haftasında öğretmenler görev yaptıkları okullarda seminerler dinlerler! Öğretmenlerin seminer gördükleri zaman dilimini hesaplayacak olursak yaklaşık 20 iş günü toplamda 80 saate yakın ciddi bir zaman diliminde öğretmenler tabiri caiz ise eğitim görürler.

Her öğretmene bir seminer konusu verilir. Mesela bağımlılık, değerler eğitimi, disiplin problemleri ve çözümleri gibi konular okulda öğretmenlere anlatılır. Her öğretmen seminer döneminde bir konuyu öğretmen arkadaşlarına anlatmak zorundadır. Peki, bu anlatımlar ne kadar hedefine ulaşıyor? Yıl içinde yaklaşık bir aya yakın tabiri caizse hizmet içi eğitim alan öğretmenler, acaba bu seminerler vasıtasıyla kendilerini yenileyebiliyorlar mı? Eğitim ve öğretim için donanımları artıyor mu? Öğretmenlerin ufkunu açıp gelecek döneme hazırlama yönünden bu seminerler, eğitimci kardeşlerimize faydalı oluyor mu?

Öğretmenlerin seminer dönemi ile alakalı röportajlar yaptık.  Öğretmenlerin fikirlerini sorduk. Bu seminerlerin faydasını, nasıl olması gerektiği konusunu birçok öğretmen ile konuştuk. Ulaştığımız sonuç yetkililer başta olmak üzere eğitim camiasını tedirgin edecek durumda ne yazık ki! Ne diye tedirgin edecek diye soracak olursanız, öğretmenlerden çıkan şu cümlelere bir bakın:

- Bu seminer dönemlerinde okulda vaktimiz boşa geçiyor. Çünkü seminerler verimli geçmiyor. Alanında uzman kişiler bu seminerleri vermediği için içimizde herhangi bir öğretmen arkadaş verdiği için istenilen düzeyde verim olmuyor. Ciddiyet sağlanamıyor.

-Bu seminerler daha yetkili, eğitimli kişilerce verilse öğretmenlere daha faydalı olur. Mesela Türkçe öğretmenlerine seminerler Türkçe profesörleri tarafından verilse, matematikçilere matematik uzamaları verse… Hakeza branşlara göre her şehir kendi bünyesinde öğretmenlere yönelik uzmanlarca, profesörlerce, yetkili kişilerce seminerler verilse bu süreç daha faydalı olur. Ve öğretmenlerin verimli bir seminer dönemi geçirmesini sağlamak demek eğitim- öğretim kalitesinin artması demektir.

-Okul içi problemler ve diyaloglar için bir iki gün yeterlidir. Okulda öğretmenleri tutmaya gerek yok. Öğretmenleri boşuna okulda bekleteceğinize Milli Eğitim Bakanlığı bu konuda gerekli düzenlemeyi yapsın ve öğretmenleri günün şartlarına göre her dönem için eğitsin. Yenilesin. Öğretmenlerin donanımını bu vesile ile arttırsın.

Ülkemizdeki eğitimin bu kadar verimsiz olmasındaki en büyük sebeplerden birisi de öğretmenlerin zaman ve ortamdan dolayı süreç içinde mesleki yorgunluğa düşmeleridir.  Günümüz tabiriyle metal yorgunluğa düşen birçok öğretmen mesleki heyecanını kaybettiği için, kişisel sorunları içinde boğuluyor. Dolayısı ile hayattan kopuk, faydasız, bezgin bireyler öğrencileri eğitme konusunda ciddi zorluklar yaşıyor.

-Seminerler güncel meselelerle de alakalı olmalı, ülkenin sosyo-ekonomik durumu, siyasi hali, gelişimi, hedefleri yetkililerce anlatılmalıdır. Mesela il valileri, milletvekilleri, bakanlar, rektörler, tanınmış kanaat önderleri, STK temsilcilerinden seçilmiş alanında uzmanlarca bu seminerler verilebilir. Hatta muhtarlara Külliyede öğle yemeği veren Sayın Cumhurbaşkanı, milli eğitim camiasını da bu konuda Külliye'de belli aralıklarla ağırlasa… Milli eğitim camiasına da seminerler verse, ülkemizin eğitimi açısından çok ciddi bir ilerlemeye vesile olur diye düşünüyoruz.

-Zaten bu dönem geçti. Ama gelecek seminer dönemi için gerekli düzenlemeler yapılsa öğretmenlere, dolayısı ile çocuklarımız için çok faydalı olacaktır. Eğitim öyle bir şey ki sürekli güncelleme istiyor. Gerek müfredat olsun gerek eğitimciler olsun sürekli güncel anlamda yenilenmeli, geliştirilmelidir. Yani eğitimci olan bir öğretmen aynı zamanda bir öğrenci olduğunu bilecek ve kendini zamana göre yenileyecek. Öğretmenlerin kendini geliştirmesi konusunda ise devletin bu kalabalık öğretmenler ordusuna sahip çıkması gerekir. Gerek maddi açıdan gerek itibar açısında devlet geleceğini imar eden öğretmenlere yatırım yapmaktan çekinmemelidir.

Bu yazımız araştırma ve düşünce kuruluşları için, Milli Eğitim için, Eğitim Sendikaları için umut ederiz ki bir kıvılcım olur. Öğretmenlerin geliştirilmesi için gerekli düzenlemelerin yapılmasına vesile olur inşallah.

Selam ve dua ile…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.