PKK Provokasyonu ve Üniversite Gençliği

PKK Provokasyonu ve Üniversite Gençliği

Büyük acılar yaşatıldı insanımıza. Çokları korku ve sıkıntı içinde büyüdü. Annelerinden Kürd doğdukları için suçlu sayıldılar. Bir de Müslüman olmaları suçtu. Köylerimize uğrayan bir askerin köy halkına zulmettiği o acı günleri unutmak mümkün değildir.

Büyük acılar yaşatıldı insanımıza. Çokları korku ve sıkıntı içinde büyüdü. Annelerinden Kürd doğdukları için suçlu sayıldılar. Bir de Müslüman olmaları suçtu. Köylerimize uğrayan bir askerin köy halkına zulmettiği o acı günleri unutmak mümkün değildir.

Derken PKK çıktı ortaya. Kürd halkını kurtaracak, Kürdistan’ı kuracaktı. PKK’nin çağrıları Kemalist rejimin zulmünden bizar olmuş gençlere cazip geliyordu. Nihayetinde zulümden kurtulacak olan Kürdler Kürdistan’ı da kuracaklardı. Kürdleri kurtarmak için meydana inenler, Kürd çocuklarını acımasızca öldürmeye başladılar. Emirlerine uymayan, kendileri gibi düşünmeyen ya da kendilerine hizmeti kabul etmeyen herkesin cezası ölümdü. Kürdistan’da PKK’nin izni olmadan siyasi ya da dini faaliyetin cezası ölümdü. Üstelik dilleri uzun, yalanları hazır ve propaganda araçları da faal olduğundan hem zulmediyor, hem de mağdurları hain ve işbirlikçi olarak tanıtıp zulümlerini haklı çıkarmaya çalışıyorlardı.

Onların gözünde İslam’ın adı gericilikti. İslami olan hiçbir şeye tahammülleri yoktu. Kürdistan’da İslam’ı yaşamak için çabalayan bir Müslümana rastladıklarında bazen ağır hakaretlerde bulunuyor, bazen de başına bir iki kurşun sıkıp öldürüyorlardı. Zulme maruz kalanlar Kürd olduğu için devlet sadece seyrediyordu. Öldürmelerde sol ya da İslami ayırımı yapmıyorlardı. Kendilerinden olmayanların düşünceleri ne olursa olsun onların gözünde haindi. Birçok Kürd örgütünü ortadan kaldırdılar. Aynı şeyler Müslümanlara dayatıldı. Bölgenin tanınmış İslami şahsiyetlerinden bazılarını katlettiler. Hizbullah’ın PKK’ye karşı direnişe geçmesi, onlarca Müslümanın hayatını kaybetmesinden sonraya denk geliyordu.

Yaşadıklarından burnu yanmayan ve utanç duymayan PKK, bugün de gençleri kışkırtıp Müslüman gençlerin üzerine saldırtmakta, Kürdlerin vazgeçilmez değeri olan Hz. Resulullah (sav) ile ilgili etkinliği engellemeye çalışmaktadır. Üniversitelerde ya da başka yerlerde faaliyet yürütüp PKK tarafından rahatsız edilen gençlere birkaç tavsiyede bulunmak istiyorum. Söz konusu tavsiyelerin kaynağını tecrübeler oluşturduğundan Müslüman gençlerin derdine derman olur kanaatindeyim.

Karşı karşıya geldiğiniz gençlerin çoğunun anne ve babası dindar insanlardır. Beş vakit namazlarını kılar, oruçlarını tutarlar. Zulme maruz kalmış bu insanların mazlumiyet ve mağduriyetlerini kullanan PKK, içi doldurulamayan cezp edici söylemlerle Müslüman aile çocuklarını etkilemeye çalışmaktadır. Oysa buralara takılan ve kullanılan insanlar bizim gençlerimizdir. Kur’an’la haşir neşir, Hz. Resulullah (sav)’in bize getirdiği İslami öğretiye bağlı olmaları gerekirken, çoğu farkında olmadan İslam düşmanlarının tuzaklarına düşüp İslam aleyhtarı söylemlerin kurbanı oluyor. Bu gençleri daha fazla kendilerine bağlamak için de değişik provokasyonların içerisine sürükleyip, kavganın tarafı haline getiriyorlar. Dillerine içi boş birkaç slogan yerleştirip istedikleri gibi kullanıyorlar.

Oysa İslam Kürdler için vazgeçilmezdir. Kürd halkı İslam’ı hiçbir şeye değiştirmez. Kürd çocuklarının bulunduğu yer, Kürd halkının İslami safları iken; İslam düşmanlarının yanında yer almaları üzücüdür. Üstelik İslami değerlere saldırtmaları, daha büyük sıkıntılara yol açmaktadır. Bu arada Müslüman gençliğe büyük görevler düşmektedir. Zor ve sıkıntılı şartlarda dahi olsa İslam’ı tebliği ettiğimiz, emr–i bil ma’ruf ve neh’yi anil münker vazifesini icra ettiğimiz ve ibadetlerimizi yerine getirdiğimiz ortamlarda şiddettin bir getirisi yoktur. Zaten şiddetle işimiz yok. Bizim mesajımız Kur’an’a dayandığından, bütün zaman ve mekanları aşan bir evrenselliğe sahip olup; hiçbir beşeri düşünce ve sistemin kendisiyle boy ölçmeye muktedir olmadığı İslam, her ortam ve zamanda mesajını insanların idrakine sunmaya ve onları tevhide çağırmaya muktedirdir.

Bütün silahları tersyüz edecek kudretteki Kur’anî söyleme sahipken, zulümden, hakaretten ve insanlara acı vermekten başka silahları olmayan insanlarla ne sataşmaya, ne de sürtüşmeye zamanımız var. Onların bağırma ve çağırmalarını sinek vızıltısı gibi görürüz. Tabi bunu söylerken tebliğden hiçbir şekilde geri durmayacağız. Kimseye teslim olmayacağız. Engelleme çabalarına karşılık vazifemizden geri kalmayacağız. Bize saldıran gençlere merhamet elini uzatacağız. Dünya ve ahiret hayatlarının heba olmaması, Allah’a ve Resulüne isyan içindeki haleti ruhiyeden kurtulmaları için ellerinden tutacağız. Onlara kardeşçe davranarak gönüllerini fethedeceğiz. Kürdün İslam’la var olduğu, İslam’ın ve Resulullah (sav)in sevgisinden mahrum olacak Kürdlüğün bir anlam ifade etmediği bilincini zihinlere nakşedeceğiz.

Hâsılı kelam, İslam’ın davetinden yoksun kalmış, İslam’a düşman bazı unsurların tuzağına düşmüş ve onlar tarafından kışkırtılıp İslami değerlere düşman haline getirilmiş gençlerimize büyük bir şefkatle ve merhametle kucağımızı açacak, onları kazanmak için çabalayacağız. Onlarla gereği gibi ilgilenip hakikatten haberdar edersek; çoğunun kalplerinin yumuşayacağı, dünya ve ahiretlerini heba edecek ortamlardan kurtulacaklarına şahit olacağız. Başta Hz. Resulullah (sav) olmak üzere İslam’ın numune mübelliğlerinin yorulma bilmez çabalarını örnek alırsak, büyük bir gayretle bu gençlerimizi kurtların elinden kurtarmaya çalışırsak; başarılı olmamamız için hiçbir neden kalmayacak. Şiarımız kavga ve gürültü değil, çalışmak, İslam’ı anlatmak, Hz. Resulullah (sav)’ı insanımıza hakkıyla tanıtmaktır. Bunları yapabilirsek kazanacağız…

(Nevvab Yıldız/Hürseda Haber)

 

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.