Sosyal medya’nın artılarından kontrol mekanizması

Bir süre önce sanal dünyanın bataklık yüzünü ele almıştık. Bu yazımızda ise sanal dünyanın artılarından kontrol mekanizmasını ele alacağız. Sosyal medyada bulunmamız sosyal medyayı kontrol sistemine dönüştürecektir.
 

Sosyal medyaya nasıl bakarsak bakalım, bu gün adeta 7’den 70’e kadar tüm yaş gruplarının bir şekilde yer aldığı bu dünyada bulunup bulunmamanın hesabını iyi yapmak gerekir. Sosyal medyayı tamamen bataklıktan ibaret görsek bile -ki öyle tamamen bataklık falan değil- bilinçli ve bilinçsiz o dünyada da bulunmayı adet edinmiş insanlarımız için, onları o bataklıktan korumak için ne yapabiliriz, orda olmadan onları koruyabiliyor muyuz, koruyabilecek miyiz, yoksa tek çare orda bulunarak mı onları koruyacağız? İnce elenmesi ve sık dokunulması gereken bir mevzu.
 
 Fakat şu bir gerçek ki gece karanlık ve tehlikenin olduğu bir zamanda bırakın bir çocuğu/genci yalnız bir yere göndermeye gönlümüzün el vermesini, olgun yaşta olan birinin bile yalnız olarak tehlikeli bir gecede yol almasına gönlümüz elvermiyor. Hal buyken, ellerindeki telefonlardan; evimizdeki veya işyerimizdeki bilgisayarlardan veya internet kafelerden sanal dünyaya daldıklarından bile çoğu sefer haberdar olamadıklarımız için gönlümüz nasıl elversin.
 
Sanal dünyayı, interneti çocuklarına yasaklamayı çare olarak görenler de olabilir. Bir yere kadar bir dereceye kadar etkili de olabilir. Fakat bunun çocuklarımızı artık gizlice, fark ettirmeden interneti kullanmaya iteceği muhakkaktır.  Bu vaziyetin de ne getireceğini kestirmek de zordur. Bir derece şu an olan da bu; çünkü insanlarımız sanki birbirine fark ettirmeden bu dünyada bulunmaya çalışıyor.
 
Aslında televizyon gibi bir örnek önümüzde dururken çocuklarımıza ve kardeşlerimize interneti yasaklamanın aslında çare olmayacağını tüm netliğiyle görmemek mümkün değildir. Nihayetinde bir zamanlar İslami camialar televizyona karşı mesafeli duruyordu. Televizyonun tümüyle tasvip edilmediği, hatta yasaklandığı, evlere alınmadığı, eve daha önce alınan televizyonların da evden atıldığı günler gördük. Bu gün itibariyle durumun ne olduğu ortadadır. Hemen hemen her İslami camianın kendisine has, kendisinin kurup yönettiği bir televizyon kanalı var. Televizyon kanalları etkili bir hizmet ve daha fazla insana ulaşma adına olmazsa olmazların arasında en ön sıraya girmiş. Yani nerden nereye?
 
Sosyal medya da kanaatimce böyledir. Bu münasebetle orda bulunmakla ona kazandıracağımız kontrol sistemi hayati önem taşıyan bir avantajdır. 
 
Zaten bir araştırma göre gençlerin % 92’sinin bu gün interneti kullanıyor olması ve aileler çocukları kadar internetin inceliklerini bilmediklerinden çocukların % 67’sinin internette yaptıklarını gizleyebiliyor olması interneti yasaklamanın çare olmadığı gerçeğini bas bas bağırıyor.
 
Çare, orda onlarla beraber bulunmaktır. Nasıl ki gerçek hayatta pedegoglar çocuklarımızı kazanmanın yolunun onlarla arkadaş olmaktan geçtiğini belirtiyorlarsa sanal dünyanın bataklıklarından çocuklarımızı ve gençlerimizi korumanın yolu da reel dünyada olduğu gibi sanal dünyada da onlarla bulunmak ve onlarla arkadaş olmaktan geçiyor olsa gerek.  O zaman gerçekten gerçekte olduğu gibi sanalda da çocuklar bizim çocuklarımız olur. Her kişinin mutlak manada bir şekilde yolunun sanal dünyaya düştüğü şu zamanda; çocuğu, kardeşi ve genci olan herkes sosyal medyanın kontrol sistemi yönüne kulak kabartmak durumundadır.
 
Madem öyle; bir ebeveyn olarak sosyal medyada bulunmayı tasvip ve teşvik etmeden sosyal medyada bulunarak twitter ve facebook gibi paylaşım sitelerinde bulunan gençlerimizin, çocuklarımızın yanlış yerlere sürüklenmesine, harama bulaşmalarına mani olabiliriz. Aynı şekilde İslami camiaların biraz daha ağabey konumundaki fertleri de sosyal medya da bulunarak kardeşlerini, gençlerini ve çocuklarını sanal dünyanın bataklık yüzünden korumuş olurlar. Gençler, çocuklar ister istemez yaş ve konum açısından kendilerinden büyük olan ebeveynlerini ve ağabeylerini orda bulunca daha düzeyli davranmak, konuşmak, yazmak ve iletişim kurmak zorunda kendilerini hissedeceklerdir.
 
Aynen gençlerimiz ve çocuklarımız yanımızdayken nasıl davranıyorlarsa öyle davranmaya çalışacaklardır. Bundan; gençlerimize, çocuklarımıza güvenmiyoruz, her zaman gözlerimiz üzerlerinde olmalı gibi bir sonuç çıkarılmamalıdır. Gençlerimize ve çocuklarımıza güveniyoruz; lakin onlarla orda beraber bulunabilmekle sanal dünyanın onların gelişimlerini sekteye uğratması bir yana gelişimlerine katkı sağlamasını murad ediyoruz.
 
Hâsılı, gerçek hayat kadar olamazsa da sosyal medyada da bulunabilirsek Allah’ın izniyle gerçekte birbirimizi, kardeşlerimizi ve çocuklarımızı kontrol ettiğimiz ve birbirimize manevi destekte bulunduğumuz gibi kontrol mekanizmasını işletecektir.
 
Kardeşlerini, çocuklarını ve gençlerini korumak ve geliştirmek için çağın gerekleriyle donananlara ne mutlu! Allah’a emanetsiniz.
 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.