Mehmet ŞENLİK

Mehmet ŞENLİK

Bir beraet gecesinde yeniden beraet etmek

Önümüzdeki Pazarı Pazartesiye bağlayan gece, Şaban Ayı’nın 15. gecesi, Beraet Kandili’dir.  
Beraet’in kelime anlamı; bir şeyden silkinmek, aklanmak, günahlardan temizlenmek ve arınmaktır.
Istılah manası ise Şaban Ayı’nın 15. gecesine tekabül eden çok hayırlı ve bereketli bir gecenin ismidir. 
Bir sene içerisinde olacak tüm işler, bu gece karara bağlanır. Tüm ameller, rızıklar, ömürler, ecel ve ölüm sebepleri, yükselmeler, alçalmalar, yani her şey daha önce Levh-i Mahfuz’da yazılı olduğu şekliyle yeniden bu gece düzeltilip tefrik edilir ve takdire bağlanır. Bu hususla ilgili Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulmaktadır:
 
“Apaçık olan kitaba yemin olsun ki biz Onu (Kur’an’ı), mübarek bir gecede indirdik. Muhakkak ki biz, (iman edenleri) uyarmaktayız.” 
 
“Katımızdan bir emir ile her hikmetli iş, o gece tefrik edilir. Muhakkak ki biz, (bunları tebliğ etmek için) elçiler göndermekteyiz.” 
 
“Bu, Rabbin katından bir rahmettir. Şüphesiz ki O, her şeyi işiten ve hakkıyla bilendir.” (Duhan: 2–6) 
Müfessirlerin çoğuna göre Kur’an-ı Kerim, defaten Levh-i Mahfuz’dan dünya semasına Kadir Gecesi’nde indirilmiş, oradan da peyderpey, ayet ayet Beraet Gecesi’nde Hz. Muhammed aleyhissalatu vesselama indirilmeye başlanmıştır. 
 
Dolayısıyla bu gece, Kadir Gecesi’nden sonra en hayırlı bir gecedir. Bu gecenin fazileti hakkında birçok hadis-i şerif vardır. İşte onlardan bazıları:
 
Bir gün Ashaptan bazıları Peygamberimiz aleyhissalatu ve selamdan, niçin Şaban ayında çokça oruç tuttuğunu sordular. Bunun üzerine O (SAV), şöyle buyurdu: “Şaban Ayı öyle faziletli bir aydır ki insanlar bundan gafildirler. Bu ayda ameller âlemlerin Rabbine arz edilir. Ben de amelimin oruçlu iken arz edilmesini istedim.” (Nesei) 
 
“Berat gecesi göklerin kapıları açılır, melekler müminlere müjde verir ve ibadete teşvik ederler.” (Nesei, Beyhaki, A, Münziri) 
“Şaban’ın 15. gecesini ibadetle, gündüzünü de oruçla geçirin! O gece gelince Allah-u Teâlâ şöyle buyurur: ‘Af isteyen yok mu, onu affedeyim. Rızk isteyen yok mu, ona rızık vereyim. Dertli olan yok mu, ona sıhhat, afiyet vereyim. Ne isteyen varsa, istesin vereyim.’ Bu hâl, sabaha kadar devam eder.” (İbni Mace)
 
“Şaban ayının 15. gecesi rahmet-i ilahi dünyayı kaplar, herkes ondan istifade eder, affolunur. Ancak haksız yere Müslümanlara düşmanlık besleyenler ve Allah’a ortak koşanlar müstesna. Onlar bu gecenin feyzinden istifade edemezler.” (Beyhaki) 
 
“Cebrail aleyhisselam geldi ve dedi ki: Kalk namaz kıl ve dua et! Bu gece, Şaban’ın 15. gecesidir. Bu geceyi ihya edenleri, Allah-u Teâlâ affeder. Ancak Allah’a şirk koşan, büyücülük yapan, cimri ve kinci olan, bidatçı, içkici, faizci ve zani olan kimseler müstesna. Allah, bunları affetmez.” (Taberani) 
 
Validemiz Hz. Âişe (R.Anha) buyuruyor ki: “Ramazandan sonra en faziletli oruç, Şaban Ayı’nda tutulan oruçtur. Resulullah (SAV)’in Ramazandan sonra en çok oruç tuttuğu ay, Şaban ayıdır. Bazen Şaban’ın tamamını oruçla geçirirdi.” (Buhari, Tirmizi)
 
Ancak, Resulullah sallallahu aleyhi vesellemin ömrünün sonlarına doğru Şaban’ın son on beş gününde oruç tutmadığı yönünde rivayetler de vardır. Bu da Ramazan’a daha güçlü bir şekilde girmek içindir. Bu hususta her kişi kendini daha iyi bilir ve ona göre orucuna bir ayar verebilir. 
 
Şu halde, değerli okuyucular! Rabbimiz tarafından önümüze bir fırsat gibi sunulan hayırlı zamanları, ayları, günleri ve geceleri ganimet bilelim. Bu rahmet ikliminden en güzel bir şekilde istifade etmeye çalışalım. Özellikle önümüzdeki Beraet Kandili’ni bir ganimet bilerek ihya etmeye çalışalım. Zira yukarıdaki hadis-i şeriflerde de belirtildiği gibi bu gece, çok hayırlı be bereketli bir gecedir. Her ne kadar Kadir Gecesi bu geceden daha hayırlı ise de kesin ve belli olmayan bir gecedir. Ama bu gece belli ve bilinen bir gecedir. 
 
O halde bu geceyi ibadetle geçirerek bol bol namaz kılalım, Kur’an okuyalım ve elimizi açıp yüce dergâha yalvaralım. Günahlarımızdan pişmanlık duyup af dileyelim, darda ve zorda bulunan tüm mümin kardeşlerimizin daracık mekânlardan, sıkıntılardan, bela ve musibetlerden kurtulmaları için Rabbimize niyazda bulunalım, gözyaşı dökelim. Özellikle Irak, Suriye, Filistin, Yemen ve Afganistan gibi İslam beldelerinde akan kanın durması için, parçalanıp ayrı gayrı düşmüş İslam Ümmeti’nin vahdeti ve genel ittifakı için çokça dua edelim ve çokça yalvaralım. Allah’a emanet olun.
 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.