HUKUK-1

Değerli okuyucu kardeşlerim! Yazımızın başlığından anlaşılacağı üzere Allah’ın izni ile irdelemeye ve anlatmaya başlayacağımız temel kavramlardan bir tanesi de günlük hayatımızda sıkça kullandığımız “Hukuk” kavramıdır. Hukuk denince ne anlıyoruz? bu kavramı hangi anlamlarda kullanıyoruz? bu kavramın insan hayatı ile olan ilgisi nasıldır ve insan için neden bu kadar önem arz etmektedir? İşte bu ve benzeri soruların cevaplarını bu yazımızda bulmaya çalışacağız.

Bilindiği üzere hukuk; hak-haksızlık ve adalet-adaletsizlik kavramları ile iç içedir. Hatta bu tabirler hukuk kavramının olmazsa olmazları hükmündedir. Yani bu sözcüklerin anlamları bilinmeden hukuk kavramını anlaşılır kılmak ve onu insanlara anlatmaya çalışmak beyhude bir çabadır. Hak: Herhangi bir şeyin olması gereken yerde durması, olması gereken yere konulması,  sahibine teslim veya iade edilmesi olarak tarif edilebileceği gibi, herhangi bir varlığın ahlaki,dini veya yasal kurallar gereğince sahip olabileceği veya yapabileceği şeyler olarak da tanımlanabilir. Elbetteki bir hakkın kullanımının doğal ve kabul edilebilir makul bir sınırı olmalıdır ki o da öteki veya ötekilerin haklarının ihlal edilme sınırıdır. Adalet ise en kısa şekliyle Hakkın yerini bulması veya diğerlerine zarar vermeksizin sahibinin kullanım ve hizmetine sunulması olarak tanımlanabilir.

Tüm bu açıklamaların ışığında Hukuk kavramının; Bireyin bireyle, toplumla, devlet/devletlerle, uluslararası kurum-kuruluşlarla, devletlerin birbiriyle ve tüm bunların diğer canlı-cansız varlıklarla olan ilişkilerini düzenleyen ve adaleti gerçekleştirme amacı güden kurallar bütünü olarak tanımlanması mümkündür.

Bu kavramı bu şekilde bir tanımlamaya ve değerlendirmeye tabi tuttuğumuzda hukuk kurallarının hayatın tüm alanlarını kuşattığını ve toplumsal düzenin sağlanmasında ve devamında belirleyici temel unsur olduğunu söyleyebilir, hukuk kuralının ve hukuki müeyyidenin olmadığı yerde hakkaniyete ve adalete dayalı, devamlılık arz edecek bir toplumsal düzenden söz etmenin ise abes ile iştigal olacağını belirtmeliyim.

Hukuk kurallarının bir ayrıma tabi tutulmasının gerekli görülmesi halinde bize göre bu kurallar İlahi Hukuk ve Beşeri Hukuk şeklinde iki genel başlık altında toplanabilir ve bu başlıklarda kendi içinde Eşya Hukuku, Borçlar Hukuku, Miras Hukuku, Ceza Hukuku ve Uluslararası Hukuk v.b.,şekillerde ihtiyaca göre bir sınıflandırmaya tabi tutulabilir.

Ancak biz bu yazımızda hukuk kavramını sınıflandırılmasından ziyade birey ve toplum hayatı için arz ettiği önemden bahsedecek ve ilahi hukuk ve beşeri hukuk kurallarının hak ve adaleti sağlama usulleri ve uygulamaları ile bunların sonuçlarına göre bir karşılaştırmasını yapmakla ilgilendiğimizi şimdiden söyleyelim.

Hiç kuşkusuz hukuk kurallarının uygulanabilmesi için her ferdin ve toplumu oluşturan her sınıfın (zümrenin, grubun) gücünün üzerinde bir kudrete ve hakimiyete sahip bir otoritenin varlığına ihtiyaç vardır. Ancak toplumsal ilişkileri düzenleyen kurallar doğru esaslar üzerine oturtulmamışsa hukuk kuralları bu otoritenin emrinde ve elinde hak ve adaleti tesis etmek yerine sistematik bir zulüm mekanizması haline dönüşecektir. Şayet hukuk kuralları uygulayıcı bir otoritenin varlığından bağımsız düşünülürse o zamanda hukuk kurallarına göre davranışları şekillendirmek ve toplumsal düzeni sağlamak imkan dahilinde olmayacaktır. Böyle bir durumda hukuk kurallarını belirleyici unsur liderlerin karizmaları veya güçleri olabileceği gibi toplumda öteden beri kabul gören gelenek ve adetleri veya daha farklı şekilde tezahür edecek kurallar da olabilir. Örneğin kızılderili kabilelerinde öncekilerden kalan adet ve usuller adaleti belirleyici kurallardır ve kararları liderleri veya onlar adına kahinleri vermekteydi. Bu kuralların toplum tarafından kabul görmesi halinde bile toplumsal ve bireysel manada adaleti tesis etmekten uzak oldukları açıktır. Bu bağlamda İran’ lı sosyolog Dr Ali Şeriati “güce dayanan adalet zalim, güçten yoksun adalet ise acizdir” derken güç(otorite) ve hukuk kurallarının uygulanması arasındaki bu ilgiyi çok güzel bir şekilde ifade etmiştir. Konuya ilişkin açıklamalarımız sonraki yazılarımızda devam edecek.

VEKİL OLARAK BİZE ALLAH YETER.                           

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.